| Çünkü, yüzde üçten daha azınız kitap okuyor! | Open Subtitles | لأنه أقل من 3% منكم يا شعب يقرأون الكتب |
| Çünkü %3'ten daha azınız kitap okuyor. | Open Subtitles | لأنه أقل من 3 % منكم يقرأون الكتب |
| Çoğu insan sadece kitap okuyor. | Open Subtitles | معظم الناس يقرأون الكتب |
| Ne kitap okuyor ne de kamp yapıyor. | Open Subtitles | و لم يقرأ كتاباً ، او الذهاب للتخيم |
| Psikiyatristim ona daha fazla ihtiyacım olmadığını söylüyor bu nedenle sadece bir kenarda oturup kitap okuyor. | Open Subtitles | قال طبيبي النفسيّ بأني ما عدت بحاجة إليه لذا يجلس الآن عند الزاوية ويقرأ |
| Birinin farklı diller konuşabiliyor ya da haftada bir kitap okuyor olması çıkılabilir biri olduğunu göstermez. | Open Subtitles | فقط لأن الرجل بإمكانه أن يتحدث بلغة أجنبيه ويقرأ كتاب في أسبوع لا يعني أنهُ المناسب للمواعدة |
| O zaten kendini kapatmış, kitap okuyor. | Open Subtitles | إنها واضعة حاجزها على أي حال ، إنها تقرأ كتاب |
| Çocuklar kitap okuyor. | Open Subtitles | الأطفال يقرأون الكتب |
| Steve neredeyse bir sebze gibi yaşıyor ama Rob her gün gelip ona kitap okuyor. | Open Subtitles | ستيف هو أكثر أو أقل من الخضروات، لكن روب يذهب كل يوم ويقرأ . |
| Bir şeyi yok. Gayet iyi. kitap okuyor. | Open Subtitles | لا شيئ ، إنها بخير ، إنها تقرأ |
| Lea kitap okuyor. | Open Subtitles | إنها تقرأ كتاب. |