| Şimdi uzan ve biraz dinlen. Yarın o kliniği ararım. | Open Subtitles | أنت فقط هدىء من روعك وفى الصباح سأتصل بالعيادة |
| Seni almaları için kliniği arayacaktım ama çarpık espri anlayışınla insanları zehirlemeni istemiyorum. | Open Subtitles | كنت سأتصل بالعيادة واتركهم هم يتعاملون معك لا أريدك أن تسمم عقل ابنتى بأفكارك المشبوهة هذه |
| Bir Malaria kliniği için oldukça ıssız bir yer gibi duruyor değil mi? | Open Subtitles | انها تبدو نوعاً ما وكأنها وسط الا مكان اليس كذلك بالنسبة لعيادة ملاريا ؟ |
| Peter, burası arınma kliniği. Burada tatil yapamazsın. | Open Subtitles | بيتر هذه عياده لاعده التاهيل لا يمكن ان تكون في اجازه هنا |
| Aynı zamanda kendisi Graboski-Levitt kliniği'nden 200,000 dolar cezai tazminat almaya hak kazandı. | Open Subtitles | وكذلك له الحق في الحصول على 200,000 كتعويض من قبل عيادة كرابوسكي ليفيت |
| Dünyada yüzlerce acı kliniği türedi. | TED | تشكلت المئات من عيادات الألم في كل أنحاء العالم |
| Söyle bakalım, Indian Line'daki Oxy kliniği hakkında neler biliyorsun. | Open Subtitles | أخبرني عن علاقتك بالعيادة في منزل الطريق الهندي |
| Bu öğlen Sağlıklı Bebek kliniği'nde kontrolün var. | Open Subtitles | -كلا لديك موعد لفحص صحة الطفل بالعيادة هذه الظهيرة |
| kliniği şimdiden beş kez aradı. | Open Subtitles | لقد أتصلت بالعيادة خمس مرات. |
| Ama doğrulamak için göldeki kliniği arayacağım. | Open Subtitles | -لكن سأتصل بالعيادة لأتحقق من أقواله |
| Masters ve Johnson kliniği'nde özel bir tur tam burada, yerinde, sihirli şeylerin gerçekleştiği yerde. | Open Subtitles | جولة حصرية لعيادة ماسترز وجونسون، هُنا، في الموقـع، حيث تُنسج فصول السـحر بشكل حقيقي. |
| Clark, şu gittiğin Norveçli cinsiyet değiştirme kliniği işi ne oldu? | Open Subtitles | اوه كلارك, كيف كانت الرحلة لعيادة تحويل الجنس النرويجية |
| Ona ne lazım biliyor musun, bir methadon kliniği. | Open Subtitles | أخبرك ما يحتاجه هو يحتاج لعيادة |
| - Atlanta'da yeni bir nöroloji kliniği açıldı. - Hayır, bak, bak. | Open Subtitles | هناك عياده عصبيه فتحت في اتلانتا لا , انظر |
| Aile planlaması kliniği hala 17. sokakta mı? | Open Subtitles | بالمناسبه، هلا لازالت عياده النبتات موجوده في ذاك الشارع؟ |
| Çıkanlar için öfke kliniği gibi bir şey neden olmaz? | Open Subtitles | لماذا لا يوجد عيادة لعلاج مشاكل الغضب للرجال المفرج عنهم؟ |
| Üst katta bir kliniği var. Bakalım test için onay verecek mi... | Open Subtitles | أنها تدير عيادة في غرفتها في الطابق العلوي, قد تساعدك في الأختبار |
| Facebook'ta doğum kliniği reklamlarıyla karşılaştıysanız veya benim gibi Hint izdivaç servisi reklamlarıyla, | TED | أو تعثرتن في إعلانات عن عيادات الخصوبة أثناء تصفحكن للفيسبوك. |
| Çevrim içi bir ikinci fikir kliniği açtım. | Open Subtitles | لقد بدأتُ عيادةً افتراضيّةً للاستشارةِ الإضافيّة |
| kliniği işler durumda tutmak için yeteri kadar yakıt yok. | Open Subtitles | ليس هناك غاز كافي لجعل العيادات الطبية تعمل لهم |
| Birch Psikiyatri kliniği'nden Dr. Paul Edmonds. | Open Subtitles | أنا الطبيب "بول إدموندز" من مصح "بيرتش" العقلي. |
| Çocuk Ansley'den Grant Park'taki Blair Plastik Cerrahi kliniği'ne gidiyor. | Open Subtitles | الى مستوصف "كلير" للجراحة التجميلية" في منطقة "غراند بارك" |
| Sağlık kliniği inşa etmek için kaynakları kullandı ve doğumhaneye onun ismi verildi. | TED | انها حشدت الموارد لبناء العيادة الصحية المحلية وجناح الأمومة الذى سُمِّى تكريمًا لها. |
| Doğum kliniği, beyaz kod! Doğum kliniği, beyaz kod! | Open Subtitles | "حالة اعتداء بقسم التوليد حالة اعتداء بقسم التوليد" |
| kliniği mi arayayım yoksa... Olmaz, kliniktekiler beni tanıyor, eğer onları ararsanız annem öğrenir ve bunu sizin yaptığınız anlar. | Open Subtitles | العيادةُ تعرفني اذا قمت بألاتصالَ بها |