| Evet. Tosh şimdi Barry"nin kayıtlarını kontrol etti, hepsi silinmiş. | Open Subtitles | أجل ، وقد تفقدت توش سجلات باري الطبية ، فوجدتها قد مُحيت بالفعل |
| Polis çoktan olay yerinin iki blok çevresini kontrol etti. Bence bunu 10 bloğa genişletmeliyiz. | Open Subtitles | الشرطة بالفعل تفقدت حيين حول المكان أعتقد أن علينا توسيعه إلى عشرة أحياء |
| McGee, Onbaşı McClain'in söylediklerini kontrol etti. | Open Subtitles | لقد تحقق ماكغي من عذر العريف ماكلين |
| Şimdi hesabını kontrol etti. | Open Subtitles | لقد تحقق تواً من الموقع الالكتروني |
| Hamburg bölgesinde polis, sadece bugün öğlende 15.000 aracı kontrol etti... | Open Subtitles | بحلول ظهر اليوم ، شرطة هامبرج فحصت 15.000 سيارة |
| Tek tek kontrol etti erkekleri kadınları işe yarar bir donör arıyordu. | Open Subtitles | قام بفحص الرجال والنساء، وقام بجولة تلو الأخرى يبحث عن متبرّع حيوي، ومناسب |
| X-ışını gözleriyle her şeyi kontrol etti. | Open Subtitles | و تفحص كل شىء بأشعة أكس |
| O kızın ismini kontrol etti ve hiç bir şey çıkmadı. | Open Subtitles | لقد فحص إسمها ولم يظهر شئ |
| SARAH kontrol etti. Evde sıcaklık belirtisi olmadığını söyledi. | Open Subtitles | لقد تحققت سارة انه لايوجد هناك اي اثر للحرارة في المنزل |
| Dün gece kontrol etti, Fransız bir kardinalle ayrılıyordu. | Open Subtitles | لقد تفقد الامر ليلة أمس وذهب مع كاردينال فرنسي |
| Jill hala, beğenen var mı diye siteyi kontrol etti. Yanıp sönen şey hiç yanmadı. | Open Subtitles | تفقدت عمّتي (جيل) ما إنّ أُعجب بها أحدٌ، لكن بريدها لم يستقبل إعجاباً واحداً. |
| - Susie, soğuk hava deposunu bile kontrol etti. | Open Subtitles | "سوزي " تفقدت ثلاجة الموتى أيضاً |
| - Garcia kontrol etti. | Open Subtitles | غارسيا تفقدت سلفا |
| Mesajları kontrol etti mi? | Open Subtitles | هل تفقدت الرسائل |
| Tonray tüm frekansları kontrol etti. Kurt tamamıyla erişim dışı. | Open Subtitles | لقد تحقق (تونراي) من جميع الترددات، (ذئب) مقطوع تماماً |
| Tekrar söylüyorum, doktor şerefini aşağılamadı. Sadece prostatını kontrol etti. | Open Subtitles | مجدّدا، تلك الطبيبة لم تهن كرامتك لقد فحصت غدة البروستات خاصّتك فحسب |
| Polis arabasını ve kredi kartlarını kontrol etti. | Open Subtitles | الشرطة فحصت بطاقات الائتمان الخاصة به و سيارته |
| HMRC senin için bazı şeyleri kontrol etti. | Open Subtitles | مكتب مكافحة التهرب الضريبي قام بفحص ملفاتك |
| X-ışını gözleriyle her şeyi kontrol etti. | Open Subtitles | و تفحص كل شىء بأشعة أكس |