| Fakat Kovulduğum gün duymuştum. Sekreter Kim, sen de istifa dilekçeni vermişsin. | Open Subtitles | سمعت أنك كنت ستستقيل عندما سمعت أني طردت |
| Kovulduğum filmi izlediğinize inanamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أصدق أنكم تشاهدون الفيلم الذي طردت منه |
| Okuldan Kovulduğum hafta. | Open Subtitles | في نفس الأسبوع الذي طردت منه من المدرسة |
| Kovulduğum hakkında karar verilmedi henüz. | Open Subtitles | لم يتخذوا قرار بعد باني مفصولة |
| Emniyet'ten Kovulduğum zaman yani kıyaslanamaz biliyorum ama çok kötü hissetmiştim. | Open Subtitles | ... عندما تم طردي .من شرطة البرلمان ... أعني، لا مجال للمقارنة ولكن |
| Demek istediğin, Kovulduğum zaman kendini suçlu hissettiğin. | Open Subtitles | انت تعني بعد أن طردت تشعر بالذنب |
| İyiki! Kovulduğum için mutluyum. | Open Subtitles | حَسناً، أَنا مسرور أني طردت. |
| Kovulduğum için memnunum. | Open Subtitles | مرحبا, لقد طردت |
| Harvard'dan Kovulduğum yaz sonrası. | Open Subtitles | في الصيف بعد أن طردت من "هارفرد". |
| Kovulduğum için. | Open Subtitles | أنني طردت |
| Kovulduğum hakkında karar verilmedi henüz. | Open Subtitles | لم يتخذوا قرار بعد باني مفصولة |
| Emniyet'ten Kovulduğum zaman yani kıyaslanamaz biliyorum ama çok kötü hissetmiştim. | Open Subtitles | ... عندما تم طردي .من شرطة البرلمان ... أعني، لا مجال للمقارنة ولكن |