"kucaklama" - Translation from Turkish to Arabic

• عناق
• العناق
• حضنة
• الظغط
• أحضنك

Hoş bir söz... beni bağrına basıp... sıkı sıkı tuttuğun sıcak bir kucaklama... kalbimi binlerce yıl ısıtacak bir güneş gibi olacaktı.
..كلمة حنان واحدة ..عناق واحد بحب ..تضمنى فيه إلى صدرك وتحتضننى بقوة

Bir kucaklama için kimin ayağını sırtımda taşımam lazım?
أي رجل يجب أن تجامع كي تحصل على عناق هنا؟

- kucaklama ya da göz yaşı olmadan nasıl bitirelim.
كيف يمكن ان ننهى التحية بدون عناق وبعض الدموع؟

"Özel kucaklama". İlk seferki güzeldi.
اوه , العناق الخاص المرة الأولى لك كانت جميلة ..

- Yok, yok olmadı! Diğer kucaklama.
- لا، لا، أبّ، أحتاج حضنة أخرى.

Benim Fransızca dersim var. Nefret ediyorum. Bu yüzden kucaklama makinemdeyim.
لدي صف فرنسيه و أكرهه، لهذا أنا بآلة الظغط

Şimdi ben sihirli bir kucaklama yapayım mı?
أيمكن لأبيك الحصول على عناق أيضاً؟

Ve gölge şapkalılar mezarlarından kalkacak ve size buz gibi bir kucaklama vereceklermiş.
...والطلال ستخرج من قبورها ويضمك في عناق متجمّد

Kanunsuz bir ya da iki kucaklama istiyorsan,
أذا أردت عناق غير مشروع أو عناقين

kucaklama zamanı geldi.
وقت عناق ؟ لقد حان الوقت عناق.

Geride kalan her aile için bir sanal kucaklama makinesi verecekler.
يعطون آلة عناق لكل العائلات الباقية

Bak, kucaklama istemiyorsun.
انظري . لاتريدين .. عناق

Şurada bir grupça kucaklama var.
هناك عناق جماعي.

Sevgi dolu bir kucaklama yoktu.
لم يك هنالك عناق محبة.

Pekâlâ, bu uzun bir kucaklama.
- حسنا، هذا عناق طويل

Hayat her tekmeyi vuruşunda tekrar bir kucaklama bekleyemezsin ondan.
لايمكنك أن تطلب العناق كلما الحياة ضاقت بـك.

Oy, kapatsana! Benim topraklarım tatlı bir kucaklama gibidir sevgilim
أوى ، أغلقه أرضى مثل العناق الجميل

Benim topraklarım tatlı bir kucaklama gibidir sevgilim
أرضى مثل العناق الجميل يا عزيزى

Büyük sözlü bir kucaklama gibi.
مثل a حضنة كبيرة بالكلماتِ.

Sevgi dolu bir kucaklama gibi.
lt مثل a حضنة عملاقة.

Hey, küçük bir kucaklama yok mu?
حضنة صَغيرة ؟

Bu benim kucaklama makinem.
تلك هي ألة الظغط الخاصة بي

Küçük bir kucaklama gel.
دعني أحضنك