| Güçlerini bu şekilde kullanman insan haklarına aykırı bir durum. | Open Subtitles | لكن لا أظن أن عليك استخدام خاصتك لخرق الحقوق المدنية |
| Bu dili kullanman umurumda değil, Nan. | Open Subtitles | أننا تضاجعنا؟ أنا لا أمانع استخدام مثل هذه اللهجة ، نان |
| Ah, John, 4 hafta yeterli zaman değil. Ellerini kullanman gerekecek. | Open Subtitles | 4 اسابيع مهلة غير كافية عليك ان تستخدم يديك |
| Fırından çıktıktan sonra baharat ve zeytinyağı ile tavada çevirmelisin ama dökme demir tava kullanman lazım. | Open Subtitles | بعد أن تخبزه تقلّيه فى الأعشاب وزيت الزيتون لكنك يجب أن تستخدم المقلاة الحديدية |
| Eğer öne geçmek istiyorsan, Tanrı'nın sana bahşettiklerini kullanman gerekir. | Open Subtitles | إذا أردتِ المضي قُدماً يجب أن تستخدمي ما أعطاكِ الله إياه |
| Baba ters psikoloji kullanman çok zekiceydi! | Open Subtitles | أبي كان هذا عبقريا أن تستعمل علم النفس العكسي |
| Yapamazsın, ama sihrini kullanman mümkün olabilir. | Open Subtitles | لا يمكنك، ولكن قد تكون قادرة استخدام السحر الخاص بك. |
| Bütün önemli olan bu yeteneğini insanlara yardım etmek için kullanman. | Open Subtitles | كل ما يهم هو أن استخدام هديتك لمساعدة الناس. |
| Bu çok büyük bir iğne adamım. Gerçekten bu kadar büyük bir iğne kullanman gerekiyor mu? | Open Subtitles | هذه ابرة كبيرة يا رجل هل عليك استخدام ابرة كبيرة كهذه؟ |
| Şapeli dördüncü kez evlenmek için kullanman diğer evlenmek isteyenleri biraz küçük düşürücü olur. | Open Subtitles | استخدام الكنيسة لزواجك الرابع سيكون بمثابة اهانة لبقية الأشخاص المتزوجين |
| Eğer iki tane birden yerleştireceksen, çok miktarda yağ kullanman lazım. | Open Subtitles | اذا اردت ان تلتصق بهؤلاء,يجب عليك ان تستخدم زي تشحيم. |
| Bilgisayarımı kullanman hiç önemli değil. | Open Subtitles | أنا لا أمانع إطلاقاً بأن تستخدم حاسبي الشخصي |
| Bu arada orijinal fotoğrafları kullanman cesurca ve etkileyici. | Open Subtitles | بالمناسبة، إنها شجاعة بالغة منك أن تستخدم الصور الأصلية |
| Sevgili okuyucu, bu bilgileri, dikkatlice kullanman için yalvarıyorum, çünkü dev Mulgarath, bitmez tükenmez bir azimle, bu bilgileri arıyor. | Open Subtitles | ولذلك أناشدك أيها القارئ العزيز أن تستخدم هذه المعلومات بحكمة لأن الغول ، مولجاراث يسعى إلى هذه المعرفة بإصرار لا يلين |
| Hepsini kullanman gerekmez. | Open Subtitles | بيضة واحدة, ليس ضرورياَ أن تستخدمي البيض |
| Önemli bir şey değil, banyoyu mu kullanman gerekiyor? | Open Subtitles | ليس الكثير هل تـُريدين أن تستخدمي الحمام؟ |
| Her girip çıktığında şu kartı kullanman gerekiyor bu da ne zaman gelip gittiğini öğrenebileceğimiz anlamına geliyor. | Open Subtitles | لكن يجب عليك أن تستعمل تلك البطاقة الممغنطة في كل مرة تدخل فيها أو تخرج مما يعني أن باستطاعتنا التحقق بالضبط |
| Kız kardeşini kullanman hiç hoş değil. | Open Subtitles | تستغل أختك الصغيرة في بركة عكرة |
| Sırf silah taşıyorsun diye onu kullanman gerekmez. | Open Subtitles | ليس لأن معك سـلاح يعني أن تستخدمه في أي مكان أو وقت |
| Cevap; bunu senin yerine yapması için teknolojiyi kullanman gerekir. | TED | الإجابة هي، تحتاج لاستخدام التكنولوجيا لتفعلها من أجلك. |
| Babanıza göz kulak olurken banyoyu kullanman icab etti. | Open Subtitles | لقد كنت اراقب أباكم وأردت أن أستخدام الحمام |
| Eğer bunlar mevcutsa, kullanman gerekir. | Open Subtitles | وإذا كانت متوفرة، من الأفضل عليك إستخدامها |
| Benim üzerimde güç kullanman ilgimi çekiyor. | Open Subtitles | كإنسان طبيعي إن استخدامك القوة ضدي ما هو إلا تواطؤ |
| Çizimlerde telekinezi gücünü kullanman gerektiğini mi söylenmiş? | Open Subtitles | دعينا نفهم هذا أيعني الرسم أنّكِ بحاجة لإستخدام التحريك الذهني؟ |
| Saban kullanman da gerekmeyecek. Sana bir traktör alacağım. | Open Subtitles | أنتِ لن تكوني مضطرة لاستعمال ذلك المحراث القديم فأنا سأشتري لكِ تراكتوراً |
| Olur da birinin aleyhine kullanman gerekir diye. | Open Subtitles | ذلك كي إن أحتاجتِ لإستخدامه ضد أحدهم لاحقاً |
| Kişisel amaçların için fotokopi makinesini kullanman da yanlış. | Open Subtitles | و لا يجب أن تستغلي موارد الشركة لتحقيق اهدافك الشخصية |
| Sana kullanman için yeni bir hesap numarası vereceğim, FBI'ın takip edemeyeceği. | Open Subtitles | سأعطيك رقم حساب جديد لتستخدمه حساب لا يمكن للفيدراليين تتبعه |