| Patlamadan sağ kurtulmuş olsa bile, çöken kayalar girişi kapattı. | Open Subtitles | حتى لو نجا من الإنفجار فتساقط الصخور يسدّ طريقه للخروج |
| Gençken, üçüncü kattaki bir pencereden atlayabildiği için, bir ev yangınından kurtulmuş. | TED | عندما كان شابًا نجا من حريق منزل، فقط لأنه قفز من نافذة الطابق الثالث للفرار. |
| 59'da, bir kampçı ayı saldırısından kurtulmuş, daha çocukken. | Open Subtitles | عام 59 نجا أحد المخيمين من الذي من المفترض بأنه هجوم دببة مجرد طفل |
| Bayan Thibedeaux de, 1945'teki saldırıdan sağ kurtulmuş. | Open Subtitles | نجت السّيدة ذيبيدياكس من هجومه أيضا سابقا في 1945. |
| Kurtarma ekiplerinin dediğine göre, olay sırasında uyuyormuş ve bu nedenle kurtulmuş. | Open Subtitles | يقول المسعفون إن ساره كانت نائمة وربما نجت لهذا السبب |
| Akciğer vebasından kurtulmuş biriysen değildir, teşekkür ederim. | Open Subtitles | ليس إن كنت.. شخصا نجى من نوبة من الطاعون الرئوي، شكرا جزيلا. |
| Ama ertesi gün köprü açılmıştı ve katil cesetten kurtulmuş olabilirdi. | Open Subtitles | لكن بعدها تم فتح الجسر, وقد يكون القاتل تخلص من الجثة |
| Lütfen. kurtulmuş olayım. | Open Subtitles | أرجووووووووووووووووك اخبرني باني تخلصت من ذلك |
| 3 jaffa savaşçısı saldırıdan kurtulmuş. | Open Subtitles | هناك ثلاثة محاربون من الجافا نجوا من الهجوم |
| Peki, bana kıyamet gününden kurtulmuş bir denizaltı komutanı bulursan, yerine onu koyarım. | Open Subtitles | حسناً، جد لي قائد غوّاصة نجا من "يوم الدينونة"، و سوف أعيّنه مكانه! |
| Daha önce de kurtulmuş olabilir. | Open Subtitles | انه قتل شخصان حسنا,هناك احتمال انه نجا من الجرائم السابقة |
| Anne ortada yok. Chase ucuz kurtulmuş. | Open Subtitles | لم تكن الأم متواجدة حينها تشايس نجا بفعلته |
| Bundan da kurtulmuş olabilir. | Open Subtitles | فهو على الأرجح قد نجا من حادثة التحطم تلك |
| Demek Thorin Meşekalkan'ın kafilesi kurtulmuş. | Open Subtitles | وبالتالي فإن الشركة من ثورين اوكنشيلد نجا. |
| Bu hasta 6 çeşit kanserden sağ kurtulmuş. | Open Subtitles | هذا المريض نجا من 6 أنواع من السرطان. كانوا في الطريق لإنجاز شيء. |
| Kazadan kurtulmuş olabilir ama onu hiçbir yerde bulamadık. | Open Subtitles | ربما قد نجت من الحادث ولا نستطيع العثور عليها |
| Bunlar yangından zor kurtulmuş anlaşılan. | Open Subtitles | يبدو أن هذه الأشياء قد نجت بالكاد من الحريق. |
| Bunlar yangından zor kurtulmuş anlaşılan. | Open Subtitles | يبدو أن هذه الأشياء قد نجت بالكاد من الحريق. |
| Organ kopmasından sağ kurtulmuş olunsa bile enfeksiyon kapma riski yüksekti. | Open Subtitles | حتى لو نجى .. فإن البتر فإن إحتماليه العدوى لاحقاً عاليه جداً |
| Dur bakalım anlamış mıyım? Oğlum belalılarından kurtulmuş. | Open Subtitles | لأفكر فى هذا بوضوح تخلص ابنى من الفتية المزعجين |
| Lisedeyken istemediği bir hamilelikten kurtulmuş ve birisi doktor raporuna ulaşabilmiş. | Open Subtitles | تخلصت من حمل غير مرغوب به في الثانويه واحد ما كان قادر على اختراق السجل الطبي |
| Birisi neredeyse yangında ölüyormuş ve diğeri intihar girişiminden kurtulmuş. | Open Subtitles | أحدهم كاد أن يموت في حريق والأخرون نجوا من محاولات إنتحار |
| Sophia ona harekât emri verdiğinde kişisel tüm eşyalarından kurtulmuş olmalı ki bu yakın zamanda olmuş gibi görünüyor. | Open Subtitles | لا بدّ أنّه تخلّص من كلّ شيءٍ شخصيّ عندما أمرتْه (صوفيا) بالعمل الميدانيّ، و ممّا يبدو، فقد حدث مؤخّراً. |
| Kesinlikle eminim, ama çok ucuz kurtulmuş. | Open Subtitles | متأكد تماماً ، أفلت لحُسن حظه من إصابة بالغة |
| Mulder bundan kurtulmuş olsa bile, ondan sonra yaptıkları çok fazla. | Open Subtitles | لكن حتى إذا مولدر ينجو من هذا، بإنّه ثمّ أكثر من اللازم. |
| Yani, Ben kalıcı olarak cesetten kurtulacak, beni temin etti, ve biz de kurtulmuş olacağız. | Open Subtitles | إذن .. بين سيتخلص من الجثة نهائيا لقد أكد ذلك لي و سنكون في أمان |