| - Kim yunus kusmuğu gibi kokuyor? - Ben? | Open Subtitles | من هذا الذي تبدو رائحته كرائحة قيء الدلافين ؟ |
| Şu ana kadar çok mutlu bir insanım! Sonra eve geri dönüyorum ve eskiden hiçbir şey kokmayan bir evde bebek kusmuğu kokusuyla karşılanıyorum. | Open Subtitles | ومن ثم أعود للمنزل، حيث يستقبلني بمسك باهت من قيء الطفل |
| Yani bu kitap bana kaşmirden kusmuğu nasıl çıkaracağımı anlatacak mı? | Open Subtitles | وهذا الكتاب سيخبرني كيف أزيل القيء من الكشمير؟ |
| Şaka kusmuğu olsun, Şaka kusmuğu olsun. | Open Subtitles | بلاستيك القيء الخادع، بلاستيك القيء الخادع. |
| İsterdim, ama bütün o kusmuğu ne yaparız bilemiyorum. | Open Subtitles | تَعْرفُ، أنا، لَكنِّي لا أَعْرفُ ما نحن نَعمَلُ بكُلّ القيئ. لا، لا. |
| bence bu bebek kusmuğu gözlerini ortaya çıkardı. | Open Subtitles | حسنا ً ، أعتقد أن قيئ الطفل يظهر لون عينيك |
| Şeyindeki kusmuğu yıkayıp içine gireceksin olayın. | Open Subtitles | عليك أن تغسل التقيؤ من على قضيبك . لنصل إلى ذلك |
| Ölü bir balıkla bir evsizin bir bebeği olsaydı bebek kussaydı, kusmuğu bir köpek yeseydi işte o köpeğin poposu ancak bu kadar kötü kokardı! | Open Subtitles | وتقيأ هذا الطفل وأكل كلب ما تقيأه فهذه الرائحة تشبه رائحة مؤخرة الكلب |
| Ve işte Marmaduke geliyor kusmuğu yalamaya. | Open Subtitles | وها هو جاء مارمادوك ليلعق القئ |
| Galiba barmenin, buna tükürüp içinde AIDS olan bir kusmuğu sildiğini görmüştüm. | Open Subtitles | نعم ، واعتقد اني رأيت عامل البار يبصق فيها ويمسح بها بعض قيء من شخص لديه الايدز |
| Kalıntıları yiyen şey, tek hücreli bir canlıdan gelen müsilajlı mantarmış yani daha bilinen adıyla, köpek kusmuğu cıvık mantarı. | Open Subtitles | الجثة كانت مغطاة بعفن ميكسوموتا من مملكة الأولانيات معروفة أيضاً بإسم عفن وحل قيء الكلب |
| O zaman biz daha çok bir tilki kusmuğu ile uğraşıyoruz. | Open Subtitles | مما يعني أنّنا نتعامل على الأغلب مع قيء ذئب البراري. |
| Neden bebek kusmuğu üzerinde uyumak için bu kadar direniyorsun? | Open Subtitles | لماذا تشاجر بشده للنوم على قيء الطفله |
| Evet ama kuş kusmuğu Catoptrophorus semipalmatus'dan geliyor. | Open Subtitles | نعـم، لكــن قيء الطــائر جــاء من "كـاتوبتروفوريس سيميبالمـاتيس". |
| Şu an rüzgâra karşıyım. Siz kusmuğu toplayarak güzel vakit geçirebilirsiniz. | Open Subtitles | حسنا، أنا سأذهب، وأنتم إستمتعوا بالبحث في القيء. |
| Şu anki sözcük kusmuğu için ya durmam ya da havlu almam lazım. | Open Subtitles | حسناً، يجب أن أتوقف أن أحصل على منشفة من أجل هذا القيء اللفظي الخطير الذي يحدث الآن. |
| Kıllı bacaklarından onca kusmuğu temizlemek zorunda kaldım. | Open Subtitles | كان عليّ تنظيف القيء من قدميه المليئة بالشعر. |
| Bir kova Sırp kusmuğu alıp eve gitmek istiyorum sadece. | Open Subtitles | أريد فقط الحصول على دلو من القيء الصربي والعودة إلى المنزل. |
| Bütün lanet kusmuğu sen temizleyeceksin, sen! | Open Subtitles | انت تعلم حق المعرفة انه عليك ان تنظف القيئ , افعلها |
| Hızlı bir duş alıp saçımdaki dünden kalan kusmuğu temizlesem ne dersin? | Open Subtitles | ما رأيكِ أن أغتسل سريعاً للتخلص .. من القيئ العالق بشعري |
| Eminim tuvaletleri her temizleyişinde, ya da bardaki kusmuğu her paspaslayışında, o da % 10'luk payını ister. | Open Subtitles | في كل مرة تنظف بها المرحاض أو تمسح قيئ الحانة |
| Dediğim gibi, kusmuğu laboratuvarda. | Open Subtitles | كما ذكرت ما زالت عينة التقيؤ في المختبر |
| Daha hızlı, kusmuğu da temizle. | Open Subtitles | اخرج المريض معهم - ابعد السيارة - و من فضلك امسح تقيأه |
| Kendi evinde bile beynindeki kusmuğu yerlere saçmazdı. | Open Subtitles | - يطلق ذلك القئ من عقله |
| İki haftadır bok yiyen bir katır kusmuğu gibi kokuyor. | Open Subtitles | إنه طبيب رائحته مثل قئ البغال تجترون نفس الطعام منذ أسبوعين |