"kutlamanın" - Translation from Turkish to Arabic

    • للاحتفال
        
    • الإحتفال
        
    • الاحتفال
        
    Çok heyecanlıyız beşinci yılımızı kutlamanın daha iyi bir yolunu bulamadık. Open Subtitles نحن مثارون جدا نحن فقط لم نستطع التفكير بافضل طريقة للاحتفال على مرور خمس سنوات
    Oh, gerdek gecemizi kutlamanın evli olmayan bir çifti ayrı tutmaktan daha güzel yapacak ne olabilirdi ki? Open Subtitles ياه .. يالها من طريقه للاحتفال بليلة زفافنا بأن نمنع اثنين غير متزوجين عن بعضهما.
    Doğaüstü kıyametimizi kutlamanın bir yolu da bu sanırım. Open Subtitles أظنّ نهاية العالم على يد الخوارق مدعاة للاحتفال
    Sessiz bir düğün düzenlediğinizi biliyorduk, ama küçük bir kutlamanın mahsuru olmadığını düşündük! Open Subtitles ربما نعلم أنك ترغبين بزواج هادئ لكن رغم هذا لا بد من الإحتفال قليلاً
    Tatil mucizelerini kutlamanın da bir zamanı vardır. Open Subtitles الأعياد هو الوقت الذي نتمكن فيه من الإحتفال بالمعجزات
    Ozan reddetti, çok erken kutlamanın tehlikelerini biliyordu. TED رفض الشاعر، عالماً بمخاطر الاحتفال مبكراً
    Burada iyi yapılmış bir işi kutlamanın dışında bir fırsat yok. Open Subtitles لا مصالح هنا ماعدا الاحتفال بانتهاء عملكم الجيد
    Artık biraz Amerikan yemekleriyle kutlamanın zamanı geldi diye düşündük. Open Subtitles نحن نعتقد أن الوقت قد حان ل يا رفاق للاحتفال بعض الأغذية الأمريكية.
    Bu güzel okulun, doğum gününü kutlamanın en güzel yolu bu sabah söylediklerimi unutmanız olmaz mıydı? Open Subtitles أفضل طريقة للاحتفال هي بنسيان ماقلته هذا الصباح
    - Yakın arkadaşlarla ve Hemşire Roberts ile kutlamanın tek yolu bu. Open Subtitles - أرجوك إنها الطريقة الوحيدة للاحتفال ، صحيح ؟ مع الأصدقاء الحميمين والممرضة روبيرتس
    -Bu pisikopatça, sıradanlığı kutlamanın yeni yollarını... çıkartıp duruyorlar, ama eğer biri gerçekten özelse... Open Subtitles -لكن هذا حفل -انه احتلال عقل حاد في كل الاوقات يجدون طرق اخرى للاحتفال بتوسيط
    - Doğum gününde bunları kutlamanın nesi iyi ki? - Evet, evet. Open Subtitles -ماهو افضل يوم للاحتفال بكل هذا من يوم عيد ميلادك؟
    Ulusal kutlamanın gerçek gayesi bu. Open Subtitles هذا هو الغرض الحقيقيّ للاحتفال القوميّ.
    Ben kutlamanın bir yolunu bulurum. Open Subtitles سأجد طريقة للاحتفال
    kutlamanın içinde umut ve sevinç olduğu için... Open Subtitles لماذا يجب أن يَكُونُ الإحتفال ...أملِ وبهجةِ
    Tonlarca engelle karşılaşmasına rağmen her şeyi kucaklamanın hayır hayır, kutlamanın... neşe ve iyimserliğin yaşayan bir örneği. Open Subtitles بغض النظر عن مواجهة العديد من العقبات، هو مثال حي لـإعتناق... لا لا لا، بل الإحتفال...
    (Gülüşmeler) Umutsuzluk ve kutlamanın ortasında duruyor gibi gözüken tarafsızlık aslında finaldir. TED (ضحك) و الحيادية، و التي يبدو أنها تقع في منتصف المسافة بين اليأس و الإحتفال في الواقع هي نهاية الأمر.
    kutlamanın erken başlamasını istemezsin. Open Subtitles لا نريد بدء الإحتفال مبكرا.
    Burada iyi yapılmış bir işi kutlamanın dışında bir fırsat yok. Open Subtitles لا مصالح هنا ماعدا الاحتفال بانتهاء عملكم الجيد
    kutlamanın böyle karanlık düşüncelerle lekelenmesini istemem. Open Subtitles لا أريد أن أفسد الاحتفال بمثل هذه الأفكار المظلمة
    Bu kutlamanın tüm amacı asık suratlarla oturmamamız. Open Subtitles العبرة من الاحتفال هي ان لا نجلس هُنا وحيدين ونُفكر.
    Çok zengin biri olarak eski bir dostla yeni yılı kutlamanın sakıncası var mı? Open Subtitles ماذا هناك؟ لا تريد الاحتفال مع صديقك؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more