| Ayrıca söylentilere göre, yaşlı Bay Hull müşterilerini gerçekten seviyormuş kastettiğim; cinsel anlamda. | Open Subtitles | يحبونه زبائنه يقولون بأنه منزل هال قديم بمعنى الإحساس الجسدى |
| Öğrenirlerse müşterilerini kaybetmekten mi korkuyorsun? | Open Subtitles | أتخشى أن تفقد بعضاً من زبائنك إذا اكتشفوا الأمر؟ |
| Bütün müşterilerini kaybedecek. Dediklerini boş ver. | Open Subtitles | إنها ستفقد كل زبائنها لا تستمع إلى كلمة مما تقول |
| Bak, Barry, sen bu hackerların senin bazı müşterilerini çarptığını söyledin, değil mi? | Open Subtitles | انظر باري لقد قلت أن بعض عملائك ضربوا من قبل هؤلاء الهكر صحيح؟ |
| Bütün kariyerini babamın zengin müşterilerini savunarak geçirebilirsin. | Open Subtitles | أنت يمكنك أن تقضي مهنتك كاملة في الدفاع عن زبائن أبي الأغنياء |
| Teknik birimdekiler henüz güvenlik duvarını aşıp bilgisayarına giremediğinden, müşterilerini bilmiyoruz. | Open Subtitles | فشل التقنيون في اختراق حماية ملفات عمله.. لهذا لا نعرف أسماء عملائه بعد |
| Bu gemide işine bağlı bir arkadaş müşterilerini eğlendiriyordu. | Open Subtitles | علاوة على كوني مرافقتكم من أجل تسلية الزبائن على متن هذه السفينة |
| Annemin Salı günü müşterilerini burada ağırlayacağını biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت تعرف أن والدتي تقابل عملائها هنا يوم الثلاثاء؟ |
| Bütün müşterilerini arayıp daha fazla para ödemeleri için yalvarıyorlarmış. | Open Subtitles | كانوا يتصلون بكل عملائهم ويترجونهم لدفع المزيد من المال. |
| Öyle olsa, babam tüm müşterilerini öldürmüştü şimdiye kadar. | Open Subtitles | ،لو كان الأمر كذلك لأقدم أبي على قتل زبائنه منذ زمن بعيد |
| Muhtemelen Oslo'ya dönmüştür, o uygunsuz patlamalarıyla zavallı müşterilerini kızdırıyordur. | Open Subtitles | يزعج زبائنه المساكين بثورات هيجانه التعيسة |
| Ödeyeceğin bedel, müşterilerini girmeye zorladığın... o deliğe girmek olacak, anladın mı? | Open Subtitles | و لكن الثمن هو أنه عليك .. أن تزحف فى نفس الحفرة ،التى تجبر زبائنك عليها |
| Casey seni ve müşterilerini kapsayan çok net emirler aldı. | Open Subtitles | كايسي أصد أوامر محدده خاصه بك وبـ زبائنك |
| Galiba müşterilerini mankenlik ajansından buluyor. | Open Subtitles | من المحتمل أنها تحصل على زبائنها من خلال مؤسستها |
| Senin gibi bir kız varmış ve müşterilerini öldürüyormuş. | Open Subtitles | كما يبدو هناك فتاة امرآة مثلك تقوم بقتل زبائنها |
| Sen bütün müşterilerini kaybettin, yatırımlarımızla bile, beş parasızız. | Open Subtitles | لدينا آلاف الفواتير القانونية خسرت كل عملائك |
| müşterilerini toplamaya başlamalısın. Gittiğin yere onlar da gelir. | Open Subtitles | عليك أن تبدأ بجمع عملائك , سيتبعونك لأي مكان |
| Peki bu arada neden Martin Blower'ın müşterilerini sorgulamıyorsunuz? | Open Subtitles | حسناً , في هذه الأثناء لمى لا تتحقق من بعض زبائن , مارتن بلوير |
| Peki bu arada neden Martin Blower'ın müşterilerini sorgulamıyorsunuz? | Open Subtitles | حسناً, في هذه الأثناء لمى لا تتحقق من بعض زبائن, مارتن بلوير |
| Evet dokunmaz ama o kapıyı her ortağa açmış oluruz ve gitmek isteyen her ortak kendi müşterilerini götürmek ister. | Open Subtitles | لا، لن يؤثر. ولكن سيفتح الباب على مصراعيه لكل شريك يفكر بالرحيل ويؤخذ عملائه معه |
| - Kees, Maarten, herkesi. Böylelikle savaştan sonra yahudi müşterilerini soran kimse olmayacaktı. | Open Subtitles | حتى لا أحد يمكن أن يسأل أين الزبائن اليهود كانوا |
| Dünkü müşterilerini sorgulayalım. - Belki birisi o adamı görmüştür. | Open Subtitles | ودعنا نرى مَن مِن عملائها قابلته بالأمس ربّما واحد منهم رأى الرجل |
| Onların müşterilerini çalamazsak yenilerin de gelirleri sayılmazsa ne bok yiyeceğiz biz? | Open Subtitles | حسناً، ان لم نستطيع السرق من عملائهم و عائدات العملاء الجديدة لا تحسب ما يجب علينا فعله بحق الجحيم؟ |
| Sokaklardan topluyor ve kadınlara kendi müşterilerini seçmede olanak sağlıyor. | Open Subtitles | انها انتشلتها من الشوارع وسمحت للنساء بالسيطرة على زبائنهم الخاصين |
| Aradığımız şüpheli geri dönüp eski müşterilerini öldüren bir kiralık katil. | Open Subtitles | المشتبه الذي نبحث عنه هو قاتل مأجور الذي رجع مرة أخرى ليقتل عملاءه السابقون |
| Tüm müşterilerini yemek kitaplarını, donmuş gıda zincirini-- | Open Subtitles | .. إنني أتحدث عن زبائنكِ .. كتب الطهي ، خطّ الأطعمة المجمّدة |
| Tabor'a ne oldu kim bilir onu bir daha göremeyebiliriz ama müşterilerini ben yönetiyorum. | Open Subtitles | من يدري ما حدث لطابور؟ قد لا نراه أبدا مرة أخرى، ولكن في هذه الأثناء، أنا تشغيل موكليه. |
| Ardıç Kuşları müşterilerini iki şeyi kıstas alarak seçer. | Open Subtitles | تختار المُنظمة عُملائها بُناءًا على أمرين |