| Her koşulda, öteki müvekkiller gibi faturaları vermek için yazılı izninize ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | على أي حال أحتاج إذنكم الكتابي حتى يمكن أن أظهر فواتيركم كباقى العملاء |
| müvekkiller aslında hayatlarını böyle görünen birine mi emane ederler? | Open Subtitles | هل يضع العملاء حياتهم في أيدي .. شخص هكذا ؟ |
| müvekkiller bol çalışanlı büyük firmalardan etkilenir. | Open Subtitles | العملاء يكونو مبهورين دائما عندما يكون المحامى يملك فريق كبير من المساعدين |
| - Aynen. Dışarıda bana ihtiyacı olan müvekkiller var ve onları korumak için, elimden gelen en iyi temsilciliği yapacağım. | Open Subtitles | هناك عُملاء في الخارج يريدونني وأنا سأمنحهم أفضل دفاع |
| Toplantıları kaçırıyorsun, ...telefonlara dönüş yapmıyorsun, müvekkiller yorum yapmaya başladılar. | Open Subtitles | أصبحتِ تفوتين الاجتماعات ولا تردين على المكالمات والعملاء بدؤوا بإبداء التعليقات |
| Hani şu hiç umursamadığın diğer müvekkiller mi? | Open Subtitles | تقصد العملاء الآخرين أنت لا تهتم إطلاقاً |
| Babam, suçsuz müvekkiller hakkında ne derdi, biliyor musun? | Open Subtitles | بالإضافة لذلك , أنت تعلم ما كان يقوله والدي عن العملاء الأبرياء |
| Hayır, kendi şirketini kurma sürecindeydi, ve mutsuz müvekkiller vardı. | Open Subtitles | لا، كانت تحاول أن تؤسس ،شركتها الخاصة كما أن العملاء لم يكونوا سعداء |
| Hatta bazı küçük çaplı müvekkiller bile getirmiş. | Open Subtitles | حتى أنها استطاعت إجتذاب بعض العملاء الصغار |
| müvekkiller boş görmezse iyi olacağını düşündüm. | Open Subtitles | لكني رأيتُ أن من الأفضل ألا يراه العملاء فارغًا |
| müvekkiller zararlarını çıkarıyor, yanına da sağlam bir miktar kalıyor. | Open Subtitles | العملاء عوضوا خسارئهم، بالإضافة إلى مقدار كبير من المال. |
| Oradaki müvekkiller çok ezilmiş ve suistimal edilmiş... | Open Subtitles | العملاء هناك مقهورون ومضطّهدون للغاية... |
| müvekkiller Patty'nin neden hala anlaşmayı kabul etmediğini bilmek istiyorlar. | Open Subtitles | يريد أن يعرف العملاء لماذا لم تقبل (باتى) بالتسوية بعد؟ |
| müvekkiller bize bir hafta daha vermeyi kabul etti. | Open Subtitles | وافق العملاء على منحنا أسبوع أخر |
| Evet, şey, gerçek şu ki müvekkiller bana geldiğinden beri bağımsız olarak devam etmeyi düşünüyorum. | Open Subtitles | نعم، حسناً، الحقيقة هى... منذ أن جاء العملاء لى، أفكّر بتولّى القضيّة بمفردى, |
| Ve neden tüm bu müvekkiller senin kucağına düştüler? | Open Subtitles | ولماذا يتهافت كل هؤلاء العملاء للسقوط فى حضنِك! |
| müvekkiller ayrılmayabilirler. | Open Subtitles | ربما يبقى العملاء على أهبة الاستعداد. |
| Onlardan ayrılmayı düşünen müvekkiller hakkında. | Open Subtitles | عُملاء يُفكّرون بتركهم |
| - Sözleşme yaptığımız müvekkiller hakkında. | Open Subtitles | -عن عُملاء أخذنا منهم |
| Paydaşlar değersiz ve müvekkiller de aşağılanmış hissedebilir. | Open Subtitles | حسنا، قد يشعر المساهمين بالتقليل من القيمة والعملاء قد يشعرون بالإهانة. |
| Demek istediğim, hâlâ efendiler tarafından kontrol ediliyorsunuz, müvekkiller. | Open Subtitles | أعني، ستظل تحت تحكم المؤجر والعملاء |