"mısırla" - Translation from Turkish to Arabic

    • الذرة
        
    • الذره
        
    • بالذرة
        
    Tavuk mısırla besleniyor, sonra eti kıyma olarak çekiliyor ve şişirmek ve yapışık tutmak için daha fazla mısır ürününe bulanıyor, ve sonra mısır yağında kızartılıyor. TED يأكل الدجاج الذرة، وينمو لحمه ويتم خلطه بالمزيد من منتجات الذرة ليضيفها بالجملة، ثم يتم قليها بزيت الذرة.
    Bütün yaz boyunca, tanrılar insanların mısırla beslenmesini sağladı fakat verimli yaz ayları kayboluyor. TED حافظت الآلهة على إطعام الناس الذرة طوال الصيف، لكن أشهر الصيف الخصبة في طور الاختفاء.
    Tam anlamıyla muhteşem! mısırla beslenmiş kızlar. Taşralılar. Open Subtitles أعنى أكثر الفتيات الريفيات اللاتى تغذين على الذرة ، الريفيات
    Bu arada, şu mısırla ilgili sözleri ben söylemiştim. Jumpei değildi. Open Subtitles مهماً يكن ,ولكن بخصوص قصة الذرة,كنت أنا من قال ذلك و ليس جونبي
    Bilirsin, Clark annenlerin mısırla beslemesi seni güçsüz yaptı sanırdım ama senin karanlık tarafını küçümsemişim. Open Subtitles تعرف كلارك أنا دائماً إعتقدت أن إطعام والديك الذره لك جعلك ضعيف لكن من الواضح أني أستهترت بجانبك الشرير
    Çocuk menüsünde ise, benim klasik mısırla ezilmiş çubuklu karides var. Open Subtitles وللأطفال، روبياني الكلاسيكي بالذرة المخلوطة بالطحين على عود
    Amerika'dan gelen bu ucuz mısırla baş edemediler. Open Subtitles لم يستطيعوا ان يتنافسوا مع الذرة الامريكية الرخيصة
    Üretim fazlası mısırla ilgili bir konferanstaydı. Open Subtitles كان لديه مؤتمر صحفيّ كبيرًا عن الفائض من الذرة.
    Bu patlamış mısırla ya da tavandaki çarpı işareti ile mi alakalı? Open Subtitles هذا حول الذرة الصفراءِ، أَو إكس على السقفِ؟
    Gelecek baharda domuz alma ve onları mısırla semirtme planlarım var. Open Subtitles انا اخطط ان اشتري خنازير في الربيع القادم واسمدة الذرة
    Şimdiden mısırla beslenen sevgiline mi dönüyorsun? Open Subtitles أنت يركض إلى الخلف إلى أن صديقته التي تغذيها الذرة لك بالفعل؟
    Bilim insanı değilim ama mısırla yıllardır sürecim bu olmuştur. Open Subtitles أنا لست عالماً لكن هكذا أهضم الذرة لسنين
    Biliyorum evleneceğim ve Çocuklarım olacak, ve sen de manavda bir şise viski , ve kucak dolusu mısırla dolaşacaksın. Open Subtitles أنت تعلم , سوف أتزوج وأحصل على أطفال وأنت سوف تتساءل حول متجر البقالة تمسك زجاجة من السكوتش , و كوز من الذرة
    Dünyayı beslemek istiyorsanız bunu daha fazla mısırla yapabilirsiniz. Open Subtitles لأنك إن أردتَ إطعام العالم، بمقدورك أن تطعمهم المزيد من الذُرة، باستخدام الذرة والقمح.
    Hayatımızı, biber ve mısırla sürdüremeyiz. Open Subtitles لا نستطيع أن نعيش على الذرة و الفلفل
    Sütümüz de var ama onu da patlamış mısırla yiyorsun. Open Subtitles أو هناك حليب، ولكنك تتناوله مع الذرة
    - mısırla beslenmiş şu vücuda bak. - Tyrese Gibson. Open Subtitles أنظر الى هذا الصديق المتغذي "على الذرة "تايرون غيبسون
    Ayrıca bu elmalar %70 oranında suni mısırla yapılmış. Open Subtitles وهذه التفاحات قد تمت زراعتها بواسطة 70% من الذرة الأصطناعية
    Hava atmak gibi olmasın ama kazanırsanız mısırla ilgili daha önce hiç hissetmediğiniz şeyler hissedeceksiniz. Open Subtitles لا اريد التفاخر ولكن إن قبلتم ستشعرون بأشياء تجاه الذره لم تشعروا بها من قبل
    Küçük, siyahi, yüzü mısırla kaplı Yahudi meleklere bir avuç dolusu mendil uzatıyor ve her şey düzelecek gülümsemesini sunuyor. Open Subtitles و يعطي الملائكة الزنوج الصغار بوجوههم مليئة بالذرة يداً مليئة بالمناديل و بالابتسامة التي تشير الى ان كل شيء سيكون على ما يرام

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more