| Olay yerindeki Memurlar, her yerde kovanlar olduğunu rapor etmiş. | Open Subtitles | هؤلاء الضباط أبلغوا عن وجود مقذوفات متناثرة في كل مكان. |
| Normal Memurlar değil, metal rozetli özel korumalar. | Open Subtitles | ليس الضباط العاديون ، ولكن هؤلاء ذوى الشارات ، تلك التى يحصل عليها الحراس |
| Üniformalı Memurlar onun çalışabileceği üç inşaat sahasını da ziyaret ettiler. | Open Subtitles | ضباط مرتدين زي الشرطه زاروا اماكن البناء الثلاثة الذى يعمل فيهم |
| Bu Memurlar genç insanların hayatlarında kendi hâllerinde bir düzene ulaşana kadar büyük bir rol oynuyorlar. | TED | يؤدي ضباط السجن دورا مهما في حياة هؤلاء الشباب لمدة معينة حتى يتم حل قضيتهم. |
| Gerçek şu ki, bazı dava türlerine kadın Memurlar atandığında yeterliliklerinden şüphe ediyorum. | Open Subtitles | إنّ الحقيقة، أستجوب الحكمة... تخصيص تطبيق قانون نسائي الضبّاط إلى بعض أنواع الحالات. |
| Normal Memurlar değil, metal rozetli özel korumalar. | Open Subtitles | ليس الضباط العاديون ، ولكن هؤلاء ذوى الشارات ، تلك التى يحصل عليها الحراس |
| Güneşin parladığını, güneşlikleri, parıldayan üniformaları ve genç Memurlar hala gözümün önündeler sanki. | Open Subtitles | ما زلت أرى ضياء الشمس والمظلّات وزىّ الضباط الصغار المتلألىء |
| Memurlar orada çarpık bir sanat eseri olarak tanımlanabilecek bir şeyle karşılaştılar: | Open Subtitles | فى جالية نيوت، مبكرا صباح هذا اليوم الضباط كانوا قد إكتشفوا ما بدا قطعة فنية تعبانة |
| Memurlar bir an önce yola çıkmanızı sağlayacaklardır. İyi günler. | Open Subtitles | هؤلاء الضباط سيحرصون على رحيلك في أسرع وقت ممكن، عمت مساءًا |
| Bu olayların ikisini de diğer Memurlar niye görmedi? | Open Subtitles | لماذا لم ير أحدا من الضباط الآخرين أيا من هذه الأحداث؟ |
| Şehirde en çok para ödenen Memurlar olmamızın bir sebebi var. | Open Subtitles | هناك سبب يجعلنا نحصل على أعلى مرتبات ضباط في الولاية |
| Genellikle baba özlemi çekmiş zeki erkek Memurlar arasından çıkıyor. | Open Subtitles | إنه عادةما يكونوا ضباط ذكور لديهم أمثلة للأب السيء, |
| Üniformalı Memurlar kampüslerde uyarılar dağıtıyorlar. | Open Subtitles | ضباط فى الزى الرسمى يرسلون تحذيرات خلال الحرم الجامعى |
| Yerel Memurlar bizim aradığımız şeylere bakmak üzere yetiştirilmemişlerdir. | Open Subtitles | أَنا متأكّدُ انهم عَمِلوا. الضبّاط المحليّون لَمْ يُدرّبوا للبَحْث عن الأشياءَ التي نبحث عنها. |
| İşte bu yüzden Memurlar burdan geçerken.. | Open Subtitles | حتى الضبّاط الذي يَمْرّونَ من هنا يقولون. |
| - Memurlar bodruma silahlı soyguncu girdikten hemen sonra girdiler ve içeri girdiklerinde, adamdan hiçbir iz olmadığını rapor ettiler. | Open Subtitles | لقد دخل رجال الشرطة للنفق بعد دقائق من دخول المُسلًح وعندما أصبحوا بالداخل بلغوا أنهم لم يروا أية علامة عليه |
| Onları orada tutuyoruz ama Memurlar kan kaybından ölecek. | Open Subtitles | نحاول تعطيلهم لكن هذين الشرطيين ينزفان حتى الموت |
| Tekrar ediyorum, yaralı Memurlar var. | Open Subtitles | الي كُلّ الوحدات، ضابّط قتل اكرر ، ضابّط قتل |
| Memurlar, kadınların bel bağladığı kişide ciddi değişiklikler olduğunu da tespit etmiş. | Open Subtitles | السجانين لاحظوا تغييرات كبيرة في السجينات في من يتطلعن إليه |
| Bütün üst düzey Memurlar işin içinde. | Open Subtitles | إن جميع الظباط من المستويات العليا متورطين |
| Memurlar buraya geldiğinde bizi haneye tecavüzden tutuklayacaklar. | Open Subtitles | عندما تأتي الشرطة إلى هنا، فإنّهم سيلقون القبض علينا للإقتحام. |
| Memurlar olay yerine vardığında kurbanımızın pencerelerinden görülebilen bir yerde ciddi uyuşturucular bırakılmıştı. | Open Subtitles | وصل أفراد الشرطة ليجدوا مشغلة موسيقى و أثرأ من عقاقير الجدول الثاني مرئية عبر النافذة الأمامية لاحزري من |
| İyi geceler, Memurlar. | Open Subtitles | طاب مساؤكما أيها الضابطان |
| Devletin çeşitli kademelerinden uzman Memurlar, toplantıya katıldı. | Open Subtitles | تمت دعوة عدد كبير من كبار موظفى الخدمة المدنية فى عدة قطاعات بالدولة |
| Normal Memurlar bizim soyduğumuz yerlere parası yetmez. | Open Subtitles | الموظفون الحكوميون عادةً لا يستطيعون تحديد أماكننا |
| Memurlar Holly'nin apartmanında bir komşuya ulaşmışlar. Komşusu birkaç gün önce Holly'nin kapısını yumruklayan bir adam gördüğünü söylemiş. a few days ago. | Open Subtitles | الشرطة تُفتّش مبنى شقة (هولي) ووجدوا جاراً رأى رجلاً يدقّ باب (هولي) بشدّة قبل بضعة أيّام. |
| İmar ve İskân Bakanlığı'ndaki Memurlar tembeldi | Open Subtitles | لأكون واضحة، أمور الموظفين في وزارة الإسكان والتنمية الحضرية كانت عن طيب خاطر |