| menajer benim. Seni temsil etmeme izin verirsen, memnun olurum. | Open Subtitles | أنا مدير الأعمال، سيكون من دواعي سروري إذا تركتني أمثلك |
| Bir kayıt kontratı yapmak veya menajer tutmak hakkında hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم شيئاً حول الحصول على عقد أو تسجيل أو مدير أعمال. |
| Şu anki boktan kontratınla oynayacak, gelecek yıl da menajer tutmayacaksın. | Open Subtitles | وستلعب للحصول على عقدك الثمين، وستكون بدون وكيل في العام القادم |
| Yalnız iyi bir menajer değil, aynı zamanda iyi bir yol göstericidir. | Open Subtitles | لا أدري إنه ليس فقط وكيل جيد ولكنه يقيم اجتماعات ناجحة |
| G.M.i bulmak tabi. menajer kim olacak? | Open Subtitles | حسناً, إن كنت أنا المدير العام فمن سيكون المدير ؟ |
| Mahkemenin size atadığı menajer benim. | Open Subtitles | إنني الوكيل التمثيلي المعين من قبل المحكمة |
| Sende çok şey var. Çok teknik var. Ama ben menajer olamam. | Open Subtitles | نعم،أنت قوى جداً،ولديك الكثير من العضلات لوكننى لا أعنمل مديراً |
| _BAR_ menajer olmak için bir şeyleri yönetmek gerekir! Peki sen nesin? | Open Subtitles | أن يكون مدير أعمال فيجب ان يكون لديه شيء ليديره من انت ؟ |
| Ben menajer sen de şarkıcısın güya, değil mi? | Open Subtitles | من المفترض بأن أكون مدير الأعمال. و أنت من المفترض بأن تكون المغني، صحيح؟ |
| O zamanlar sahneye çıkıyordu, sonra da menajer oldu. Tek bacaklı step dansçısı. | Open Subtitles | مدير الأعمال، كان يتعامل مع ممثل ومع راقص النقر بقدم واحدة |
| Eğer iyi bir komedyen olamıyorsan o zaman iyi bir menajer olursun. | Open Subtitles | إذا لم تكن تؤدي بشكل جيد، تصبح مدير أعمال |
| Ama senin gibi bir menajer insanları tedirgin eder. | Open Subtitles | رجلا في مكانتك وكيل أعمال معروف, هذا يرعب الموجودين |
| Seninkisi menajer ahlakı. Sana uyamam. | Open Subtitles | أنت تملك أخلاقيات وكيل ألاعمال لا أستطيع مجاراتك |
| Hiç duymadığım bir menajer tarafından temsil ediliyor. | Open Subtitles | ــ لا أعلم سوّقه وكيل لم أسمع باسمه يوماً |
| Seninle şu seksi menajer arasında neler oluyor bakalım? | Open Subtitles | ما الذي يحصل بينك وبين وكيل الأعمال المثير؟ |
| Daha arkadaşınla bile tanışmadım. menajer olanla. | Open Subtitles | لكنني حتى لم أقابل صديقك ذلك المدير الشاب |
| Benim kampanya menajer yardımcımsın ama oyunu bana atmayacaksın, öyle mi? | Open Subtitles | أنت المدير المسؤول عن حملتي، وأنا لن أحصل على صوتك؟ . |
| Eğer ölü menajer, Matsui, onu her şeyi açıklamakla tehdit ederse, buna inanır. | Open Subtitles | لذا إن شرع المدير الذي يفترض أن يكون ميتًا بالتهديد بكشف كل شيء، فسيصدقه |
| Mahkemenin size atadığı menajer benim. | Open Subtitles | إنني الوكيل التمثيلي المعين من قبل المحكمة |
| Tamam ama bazen öyleyken bile repetitör ve menajer durumu anlatıyor ve sonra... | Open Subtitles | أجل لكن بعض الاحيان حتى ذلك.. الوكيل والمدير يوضحانه وبعد ذلك.. |
| Bir temsilci, is demektir. menajer aileden biridir. | Open Subtitles | الوكيل يدير عملاً، أما مدير الأعمال فيصبح فرداً من العائلة. |
| Sana nasıl dövüşüleceğini öğreteceğim sonra bir menajer bulacağız, ve ben işi bırakacağım. | Open Subtitles | سأعلمك كيفية الملاكمة ثم أجلب لك مديراً و أنسحب أنا |
| Şantajla kariyer yapmak seni iyi bir menajer yapmaz. | Open Subtitles | تستخدمين التهديد في الوظيفة لا يجعلك وكيلة جيدة |
| Cumartesi gecesi, cehennem zebanisine bakıcılık yapacak başka bir menajer bul o zaman. | Open Subtitles | فلتجد وكيلاً آخر، يعمل جليسة أطفال، ويسهر على كارتون فرخ الجحيم في ليلة السبت. |
| Londra'daki herkes benim önemli bir menajer olduğumu bilir | Open Subtitles | الجميع في لندن يعرفني باعتبارها متعهد المهم. |
| Bak, mükemmel bir menajer olmadığını biliyorum ama 10 yıldır bana güvendi o. | Open Subtitles | أعرف أنها ليست أعظم مديرة أعمال ولكنها بقيت معي طيلة 10 سنوات |
| Gerçek bir menajer gibi halledildi. | Open Subtitles | تتصرف كمدير أعمال حقيقي |
| Sana nasıl dövüşeceğini öğreteceğim. Sana bir de menajer bulacağız ve ben yoldan çekileceğim. | Open Subtitles | سوف اعلمك كيف تقاتلين,ومن ثم ،اتي لك بمدير وانا انسحب بعدها |