| Fransa'da bir meslektaş var, bir tane çalar, ben de kopyasını yaparım. | Open Subtitles | ساتخذ زميل في فرنسا لانشل شخص ما لذا يمكن أن أجعل نسخة مطابقة. |
| Asla bir arkadaş ya da meslektaş götürmediniz. | Open Subtitles | و أنت لم تأخذ معك رفقة أو زميل عمل أبداً. |
| Aşırı sadık bir meslektaş ve dosttur. Ama zorlukları vardır. | Open Subtitles | إنه زميل وصديق شرس، لكنّه يأتي مع تحدياته. |
| Yani, farklı bir hayatta meslektaş olabilirdik. | Open Subtitles | كما تعلم، في حياة أخرى، يمكننا أن نكون زملاء |
| Çünkü ona göre, biz sadece meslektaş değiliz ya da sadece arkadaş biz bir aileyiz. | Open Subtitles | لأنه بالنسبة لها نحن لسنا مجرّد زملاء أو حتى أصدقاء نحن عائلة |
| Ancak aynı zamanda, vizyonumuzu paylaşan ve konservasyon insansız hava araçlarının potansiyelini gören birçok harika meslektaş ve işbirliği yapanları tanıdık. | TED | ولكن في الوقت نفسه، عرفنا العديد من الزملاء الرائعين والمتعاونين الذين شاركناهم الرؤية ورأينا إمكانية طائرات الحماية. |
| En karmaşık hukuki problemleri çözebilme yetisi bir meslektaş, bir hukukçu, sokaktaki bir adam olarak ta. | Open Subtitles | قدرة رهيبة في حل المشاكل القانونية المعقدة في قاعة المحكمة أو كزميل أو حتى كرجل عادي في الشارع |
| Bir meslektaş olarak bu ihtiyatsız muhataranın bir parçası olmayacağım. | Open Subtitles | أنا لن اكون شريكاً لمحاولة متهورة لتعريض زميل للخطر |
| Eminim öyledir ama takdir hakkımı meslektaş olarak değerinizi anlayana kadar saklı tutacağım. | Open Subtitles | أنا متأكد من أنك تفعل، ولكنني لن يكون حجز الحكم حتى أستطيع أن أحكم قيمة ك زميل له. |
| Bir meslektaş olarak, sizinle yazma hünerleri hakkında konuşmak isterim. | Open Subtitles | وبصفتي كاتب زميل أود أن أتحدث معك بخصوص المهنة |
| Bu meslektaş ile müşteri arasındaki fark gibidir. | Open Subtitles | ذلك مثل التحدّث إلى زميل ضد زبون, صحيح؟ |
| Birkaç yıl önce bir Romen çok iyi bir meslektaş zavallı köylü kızlara fotoğraflar gönderdi. | Open Subtitles | ...منذ نحو عامين قام شخص روماني و هو زميل عزيز |
| Kıskanç bir meslektaş mı? Yoksa reddedilen bir âşık mı? | Open Subtitles | زميل كان يتسم بالغيرة أو عاشق محبط |
| Bir meslektaş ve eski bir dosta karşı casusluk yapmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد التجسس على زميل و صديق قديم |
| 60 senelik GMAT sınavları yerine adalet ve karakter için seçilmiş ve eğitilmiş meslektaş ve işverenlerle çalışmak harika olmaz mıydı? | TED | ألن يكون عظيمًا ليكون لديك زملاء ورؤساء تم اختيارهم وتدريبهم للعدالة والتميز وليس اعتمادًا على اختبارات قبول خريجي الإدارة بسن 60 عام؟ |
| Hey, iki meslektaş arasında bir açık hava sohbeti yaptıklarına eminim. | Open Subtitles | انا متأكد ان هذا حوار عادي بين زملاء |
| meslektaş olduğumuzdan dolayı tam işbirliği yapacağım sizinle. | Open Subtitles | بما أننا... زملاء عمل. سوف تحصلون على كامل تعاوني. |
| Birkaç meslektaş ve benim eski özel öğrencilerim. | Open Subtitles | فقط بعض الزملاء وبعضاً من تلامذتي السابقين المميزين |
| Gerçekten iki kadın meslektaş arasındaki bir tartışmaya, kedi kavgası mı dedin? | Open Subtitles | هل تسمي حقاً سوء فهم بين الزملاء شجار قطط ؟ |
| İlk olarak, her zaman eşit ve meslektaş olarak davranılmasını isterim. | Open Subtitles | أولا, في كل الأوقات عليك أن تعاملني كزميل مكافئ لك |
| Ben resmi bir N.I.H. temsilcisi olarak değil bir dost ve meslektaş olarak buradayım. | Open Subtitles | انا هنا كصديق وزميل ولست ممثلا عن معاهد الصحة الوطنية |
| Bir yıl önceki bu meslektaş, sarışın mıydı? | Open Subtitles | هذه الزميلة من العلاقة السابقة.. أكانت شقراء؟ |
| Her gün 70 Mısırlı ile çalışıyorduk, meslektaş ve arkadaşlar. | TED | في كل يوم كنا نعمل مع 70 مصريّ كزملاء وأصدقاء. |
| Sadece iki meslektaş uzun bir günün ardında beraber yemek yiyecek. | Open Subtitles | فقط زميلان فى العمل على عشاء ...بعد يوم طويل .صحيح |