| Bazılarınız onu tanıyor. Kahire'deki Tahrir meydanının arkasındaki Facebook gruplarından birini kurdu. | TED | بعض منكم يعرفه. أسس واحدة من مجموعات الفيسبوك وراء النشاط في ميدان التحرير في القاهرة. |
| San Marco meydanında el ele yürümek yerine Jack San Marco meydanının 72 tane resmini çekti. | Open Subtitles | وبدلاً من المشي سوياً في ميدان سان ماركو إلتقط جاك 72 صورة لميدان سان ماركو |
| Kasaba meydanının 15 kilometre çevresindeki sivilleri tahliye etmem tüm gecemi aldı. | Open Subtitles | ربّما بالنسبة إليك، فقد استغرقت الليل بطوله لأخلي محيط 10 أميال حول ميدان البلدة من السكّان. |
| Kral Dendup'ı Yolahn meydanının doğu girişinden getireceklerdir. | Open Subtitles | سوف يحضروا الملك دانداب من المدخل الشرقي لميدان يولهان |
| Oxford meydanının, Londra'da olduğu kesin. | Open Subtitles | هناك بالتأكيد (سيرك (أكسفورد) في (لندن |
| Oxford meydanının, Londra'da olduğu kesin. | Open Subtitles | هناك بالتأكيد (سيرك (أكسفورد) في (لندن |
| Savaş meydanının ortasında saklanan bir asker kaçağı. | Open Subtitles | الكارثة تنتظر بالخارج فى ميدان المعركة |
| Times meydanının ortasında da dövüşürüm, çulsuz olmasaydım. | Open Subtitles | "فى منتصف ميدان "تايمز و حتى إذا كنت مُفلس |
| Times meydanının ortasında da dövüşürüm, çulsuz olmasaydım. | Open Subtitles | "فى منتصف ميدان "تايمز و حتى إذا كنت مُفلس |
| Kent meydanının orta yerinde bulundu. | Open Subtitles | لقد مشت مباشرة إلى ميدان المدينة |
| Buralardaki yegane çekici kadın, taştan oyulmuş, adına "Venüs" denilmiş, koltukaltlarından su fışkırtan, meydanının ortasındaki fıskiyede bulunan heykel. | Open Subtitles | المرأة الوحيدة الجذابة هنا هي تلك المنقوشة على الصخر، واسمها "فينوس" وهي تقف على نافورةٍ في ميدان المدينة والمياه تتدفق من آباطها. |
| Times meydanının ortasında bir reklam panosu istiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | أريد لوحة إعلانات في منتصف ميدان (تايمز سكوير)، حسنا؟ |
| Klaus'un abisinin kasaba meydanının ortasında olması tuhaf mıdır? | Open Subtitles | أليس غريباً كون أخا (كلاوس) وسط ميدان البلدة؟ |