| Hanımlar, sizler seçildiğinizde, bir milyarderle onun özel adasında flört edeceğiniz söylenmişti. | Open Subtitles | حينما تم اختياركن قيل إنكن ستواعدن مليارديراً على جزيرته الخاصة |
| Ben sadece, ana yaşama içgüdüsü bir milyarderle evlenmek olan zengin avcısı bir kadınım. | Open Subtitles | . إنني فقط زوجة مصلحة والتي غريزتها في الحياة . هي أنني أتزوج مليارديراً |
| Daha önce hiçbir milyarderle tanışmamıştık. | Open Subtitles | لم يسبق لنا أن قابلنا مليارديراً مسبقاً |
| Ama ben de herkesin istediğini istiyorum sadece. Bir milyarderle derin, anlamlı bir ilişki. | Open Subtitles | أنا أريد فقط ما يريده أي شخص علاقة عميقة ذات معنى مع بليونير |
| Bir milyarderle çıkıyor. | Open Subtitles | سوفت تخرج مع بليونير |
| Ücretli yolda Quiznos sandviççisi olan 81 yaşındaki bir milyarderle birlikteymiş | Open Subtitles | حقيقة أنها على ما يبدو تواعد الملياردير ذي الـ 81 عاماً من يملك في البوابة |
| Bir milyarderle yatmışsın kızım! | Open Subtitles | كنت أنام مع الملياردير سخيف. |
| - Haklısın, ama her eski askerin, bir milyarderle tanışma şansı olmuyor. | Open Subtitles | -أنتَ محق، ولكن ... ليس كل جندي سابق يقابل ملياردير منعزل |
| Belki de toplumdan elini eteğini çekmiş bir milyarderle tanışmıştır. | Open Subtitles | -لربّما قابل مليارديراً مُتوحّداً؟ |