| Bak, neye inanacağımı bilmiyorum. Bildiğim tek şey, bunun nasıl görüneceği. | Open Subtitles | لا أعرف ماذا أصدق كل ما أعرفه هو كيف سيبدو الأمر |
| İnsanlar öldü, sen ise kamerada nasıl görüneceği için endişeleniyorsun. | Open Subtitles | هناك ناس ماتت وانتي قلقة حول كيف سيبدو امام الكاميرات |
| Bunun nasıl görüneceği hakkında bir fikrin var mı? | Open Subtitles | ـ هل لديك فكرة عن كيف سيبدو هذا يا رجل؟ |
| nasıl görüneceği hakkında en ufak bir fikrin var mı? | Open Subtitles | هل لديك أي فكرة كيف سيبدو هذا؟ |
| Hâlâ evinin ileride nasıl görüneceği üzerine plânlar yapan biriydi. | Open Subtitles | - على بعد 4 أو 5 أسابيع من الموت. ذلك كان شخصاً ما زال يخطط... كيف سيبدو شكل المنزل؟ |