| Ama asıl zor olan şey, nesiller arasındaki duygusal manzarada gezinmektir. Ve "İnsan yaşlandıkça kemale erer" atasözü de doğru değil. | TED | و لكن ماهو اكثر صعوبه هو أن المشهد العاطفي بين الأجيال و المثل القديم القائل مع الزمن تأتي الحكمة غير حقيقي |
| Bu farklılık nesiller boyu tekrar tekrar bulunmaya devam etti. | TED | وهذا النوع من الاختلافات تم إكتشافه مجدداً ومجدداً خلال الأجيال. |
| nesiller boyu devam edecek bir savaşın... Baksana sen! Hyuga'dansan Byakugan'ını göstersene bize! | Open Subtitles | والّتي استمرتْ للأجيال الّتي تلته. أنتِ من الهيوغا، بالنظر لعيني البياكوغان الّتي لديكِ. |
| Evet, bugün insanlık tarihinde en muhteşem toprak mücadelesiyle yüzyüzeyiz: 9 trilyon insanı beslemek ve doğrulanabilirlikle ve adaletle ve doğrulukla yapmalıyız aynı zamanda gelecek nesiller için evrenimizi korumalıyız | TED | نحن اليوم أمام واحد من أكبر التحديات لدينا في كل تاريخ البشرية: الحاجة لإطعام 9 مليار شخص وذلك بشكل دائم ومنصف وعادل، وبنفس الوقت حماية كوكبنا لهذا الجيل والأجيال القادمة. |
| Tüm bunlara karşılık olarak, gelecek nesiller için korumalıyız burayı. | Open Subtitles | وفي المقابل نحن نريد ان نحميها من اجل الاجيال القادمة |
| Bir; önereceğim şey tarihi bir yapının gelecek nesiller için korunmasına imkan verecek. | Open Subtitles | ان تسمح ببناء البنايه التاريخه لكي يُبقي ملجأ لاجيال القادمه |
| Tatlım, Clark gelmeden önce ailem bu çiftliği nesiller boyu idare etti. | Open Subtitles | عزيزتي تمكنت عائلتي من إدارة هذه المزرعة قبل أجيال على وصول كلارك |
| Bu Japon kökenli Amerikalilar, devletin tarim ve ekonomisine katkida bulunarak, California'da nesiller boyunca yasamisti. | Open Subtitles | هؤلاء الامريكيين من اصول يابانيه عاشوا اجيال عده حيث اسهموا فى الزراعه وفى اقتصاد الولايه |
| Eğer Naziler kazansaydı, gelecek nesiller 2.Dünya Savaşı'nı daha farklı göreceklerdi. | Open Subtitles | لكانت الأجيال المستقبلية تعلمت قصة الحرب العالمية الثانية بطريقة مختلفة تماماً |
| Bizden önceki tüm nesiller ve bizden sonra olacaklar gibi. | Open Subtitles | وجميع الأجيال التي سبقتنا وجميع هؤلاء الذين لم يخلقوا بعد |
| nesiller boyunca iletişim kurabilmenin ne kadar önemli olduğu sizlere söylememe gerek yok. | TED | بالطبع ليس ضروريا اخباركم بأهمية القدرة على التواصل عبر مختلف الأجيال |
| Mahalle sakinlerini, gelecek nesiller için hikâyelerini kaydetmeleri için davet ettik. | TED | ودعونا السكان ليأتوا وقد تم تسجيل قصصهم للأجيال القادمة. |
| Bu, yaptıklarınızı gelecekteki kullanımlar ya da gelecek nesiller için koruyor musunuz anlamına geliyor. | TED | بمعنى، هل ما تقوم به سوف يدوم للمستقبل؟ أو للأجيال القادمة؟ |
| Gelecek nesiller için eserleri de koruyorlar. | TED | كما تحافظ على القطع الأثرية للأجيال القادمة. |
| En az benzeyenler ayıklanınca, algoritma geriye kalanlara mutasyon ve yeniden düzenleme işlemleri uygular; oluşan yeni nesilden en benzer, yani en uygun olanları seçer. Bunu nesiller boyu tekrarlar. | TED | ما إن تتم برغلة الترانيم الأقل مماثلة، يمكن للخوارزمية إعادة تطبيق تغيّر وإعادة تجميع ما تبقى، وتحديد أكثرها مماثلةً، أو الأنسب منها، مجدداً من الجيل الجديد، وتكرار ذلك لعدة أجيال. |
| Onlar sıradaki genç nesiller, aydın bilimciler. | TED | هذا هو الجيل القادم من الشباب والعلماء المشرقين. |
| nesiller boyunca çocuklar sana bayılacak. | Open Subtitles | ستكون مقدرا من الاطفال طالما تعاقبت الاجيال |
| Bir; önereceğim şey tarihi bir yapının gelecek nesiller için korunmasına imkan verecek. | Open Subtitles | ان تسمح ببناء البنايه التاريخه لكي يُبقي ملجأ لاجيال القادمه الثانى: |
| Galaksiler meydana gelir, ve nesiller boyu yıldızlar bu galaksilerde oluşur. Ve bir yıldızın etrafında, en azından tek birinin, yaşanabilir bir gezegen bulunur. | TED | تتشكل المجرات، و أجيال كاملة من النجوم داخل هاته المجرات. و حول نجم واحد، على الأقل، هنالك كوكب مسكون. |
| Ejderhalar olmadan nesiller boyunca mükemmel kutlamalar yaptık. | Open Subtitles | لقد كنا نحتفل بسعادة تامة بدون التنانين على مدى اجيال |
| nesiller boyu Kara Akrepler denen seçkin savaşçılar, bütün komşu kabileler üzerinde hüküm sürdü. | Open Subtitles | وبالنسبة للاجيال ، هي نخبه ووريورز وتدعى العقارب السود, سادت على جميع القبائل المجاورة. |
| Bizim durumumuzda, Tokyo'nun dağlarına gitmemiz gerek; nesiller boyunca giysi üreten küçük bir fabrikaya. | TED | في حالتنا اضطررنا للذهاب إلى جبال طوكيو إلى مصنع صغير كان يصنع ملابس الكيمونو لأجيال. |
| Sizleri buna hazırlamak nesiller sürmüştü. | Open Subtitles | ولقد استغرق الأمر أجيالاً عديدة لإعدادكنَّ للسحر |
| Bazıları bilgilerini paylaşıp nesiller boyu aktarılmasını sağlayabilir. | Open Subtitles | يمكن لبضعهم مُشاركة معارفهم، وقد قاموا بذلك عبر أجيالٍ عدة. |
| nesiller boyu insanları mor yapraklı bezelye ve yeşilliklerle ve sevgiyle besledi. | TED | لقد غذت الحب لجيل من الناس مع البزلاء الخضراء و الأرجوانية. |
| Parça tesirli bombalar, toplumları nesiller boyu zedeleyip yokettiği için küresel bir sorundur. | TED | القنابل العنقودية هي مشكلة عالمية، حيث أن هذه الذخائر تواصل تدمير وإيذاء مجتمعات بأكملها ولأجيال عديدة قادمة. |