| Artık evimde yaygara istemiyorum! Ne odamda, ne de yatağımda! | Open Subtitles | لا أريد بكاء في منزلي، ولا في غرفتي أو سريري |
| Otel odamda. Benim oteldeki... Bunun sen olmadığını mı söyleyeceksin bana? | Open Subtitles | غرفتي في الفندق، لم تكن غرفتي فعلاً، أتقولين هذه ليست أنتِ؟ |
| Bryce Larkin öldüğü ve şu anda odamda kız arkadaşımla sevişmediği için minnettarım. | Open Subtitles | انا ممتن لان لاركن برايس ميت وليس حاليا في غرفتي مع صديقتي الجديده |
| Bu köylü kızı banyosunu hep yatak odamda mı yapacak? | Open Subtitles | تلك الفتاة الفلاحة هل ستستحم دائما فى غرفة نومى ؟ |
| odamda birinin ya da bir şeyin olduğuna dair hiçbir kanıt yok. | Open Subtitles | لا شيئ يدل على أن أي أحد أو أي شيئ كان بغرفتي |
| Hatırlatmak için söylüyorum, yas için hafta boyunca odamda bana danışabilirsiniz. | Open Subtitles | للتذكير فحسب ، إستشارة الحداد ستكون متوفرة في مكتبي طوال الأسبوع |
| Oh! Senin bir köpeğin mi var. Benim odamda sadece şampuan var. | Open Subtitles | لقد حصلتى على جرو كل ما حصلت عليه فى غرفتى هو الشامبو |
| Bu sadece çalışma odamda öldürüldüğünü kanıtlar. Neden seninle konuşuyorum? | Open Subtitles | ذلك يثبت فحسب أنّها قتلت في غرفتي لمَ أتحدّث معكِ؟ |
| Sen büyük davanı çöz, ben de odamda bunu çözeceğim. | Open Subtitles | فقط إذهبي لتحلّي حالتك الكبيرة سأكون في غرفتي أحلّ هذه |
| Tamam itiraf ediyorum ki bir iki poster odamda güzel durur. | Open Subtitles | حسناً وأنا أعترف بأن ملصق أو إثنين سيبدوان جيدان في غرفتي. |
| Özel odamda bir beyefendi bense böyle, hiç doğru değil. | Open Subtitles | سيدٌ محترم موجودٌ في غرفتي وأنا على هذه الحالة ،ياللمفاجأة |
| Tuhaf bir şekilde bunu odamda buluyorum, ve ardından kapının arkasında seni görüyorum. | Open Subtitles | من الممارسات البشعة، بصراحة ولكنني وجدتها في غرفتي ثم وجدتك بالخارج أمام بابي |
| Bak, olgun davranmaya çalışıyordum ama ödümü patlatıyorlar, odamda istemiyorum onları. | Open Subtitles | حاولت التظاهر بالشجاعه ولكنهما يثيران فزعي بشده ولا أريدهما داخل غرفتي |
| Bir gece benim odamda yerde yattı ve rehabilitasyon Nazileri beni atıyor. | Open Subtitles | لقد نامت على أرض غرفتي لليلة واحدة فقامت إدارة اعادة التأهيل بطردي |
| Ama asıl gerçek nihayet odamda yalnız kaldığımda açığa çıkardı. | Open Subtitles | و لكن الأفراج الحقيقي أتى عندما كنتُ وحيداً في غرفتي |
| Her geçen gün eski odamda uyanmak daha da zorlaşıyor. Ne için bu? | Open Subtitles | استقياظي في غرفتي القديمة يصعب الامر يوما بعد يوم ماهذا الشيء من اجله؟ |
| Yatak odamda kırmızı balıklar var. Onlarla oynamak ister misin? | Open Subtitles | لدي بعض الاسماك الذهبيه في غرفة النوم أتريد اللعب معها؟ |
| Önce yatak odamda bir ev cini buluyorum sonra peron dokuz üç çeyrekteki duvarı geçemiyoruz bir ağaç bizi öldürmeye çalışıyor. | Open Subtitles | ظهر قزم منزل سحري فى غرفة نومي عجزنا عن عبور الحاجز إلى الرصيف 9 وثلاثة أرباع وكادنا أن نموت من شجرة |
| Benim evimde, benden saklanamazsın özellikle de benim odamda olmaz. | Open Subtitles | لا يمكنكِ الاختباء مني بهذا المنزل، بالأصح ليس بغرفتي الخاصة. |
| odamda oturuyorum, buraya göre yan odada. | Open Subtitles | كنت أجلس بغرفتي و التي هي بجوار هذة الغرفة |
| İş telefonum bir türlü aklıma gelmiyordu, o zaman hatırladım ki çalışma odamda, üzerinde numaramın bulunduğu bir kartvizitim olacaktı. | TED | تعذر علي تذكر رقم هاتف العمل تذكرت أنه يوجد في مكتبي بطاقة عمل والرقم مدون عليها. |
| Kendisine, tüm saygılarımı ileterek yukarı gelip odamda beni görmesini rica eder misiniz, lütfen? | Open Subtitles | هلا أبلغتها تحياتى وتطلب منها مقابلتى فى غرفتى ؟ |
| Sende kimsin lanet olasıca ve odamda ne işin var? | Open Subtitles | من أنت أيها اللعين ؟ وماذا تفعل فى حجرتى ؟ |
| odamda arkadaşım Williams'la buluşacaktım. | Open Subtitles | لكن صديقَي، وليامز، يَتوقّعُني في غرفتِي. |
| Ona söyle, onu kahrolası odamda kabul edeceğim, tamam mı? | Open Subtitles | أخبره أنني سأستقبله في حجرتي اللعينة، حسن؟ |
| Önceden bir anlam çıkaramamıştım ama yatak odamda Woodrow Wilson büstü gördüm ve bende Woodrow Wilson büstü yok. | Open Subtitles | حسنا لم تكن تعني لي شيئا وقتها لكنني رأيت تمثال وودر ويلسون بغرفة نومي ولكنني لم اقتني واحدا مطلقا |
| Şimdi, eğer bana müsaade ederseniz, odamda her şeyi yapmaya çalışıyor olacağım! | Open Subtitles | الآن، إذا سمحتم لي، سأكون بمكتبي أهتم بكل شيء |
| Sayın sözcü odamda size bir kadeh viski ikram edebilir miyim? | Open Subtitles | أيمكننى أن أقدّم لك كأساً من الشّراب فى مكتبى بالطابق العلوى؟ |
| Hafta sonları 11'e kadar sürem vardı ama odamda olamam gerekiyordu. | Open Subtitles | في أيام نهاية الإسبوع لم أكن أذهب للفراش في الحادية عشر, لكن عليّ الذهاب لغرفتي. |
| Gel, gel. odamda bir şey göstereyim sana. | Open Subtitles | يجب أن تأتى, حصلت على شىء حقيقى يمكنه إخجالك بغرفتى |
| Ve dahası oturma odamda 40 yabancı var ve bütün istediğim siktiri boktan biraz uyku. | Open Subtitles | والحقيقة، أنا عِنْدي 40 غريبُ خارج في غرفةِ جلوسي وكُلّ ما أُريدُ أَنْ أفعله .الحصولْ على بعض النوم |