| Yalnızca henüz bunun farkında değil. - Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? | Open Subtitles | ـ لكنه لا يعرف هذا بعد ـ كيف يمكنك أن تكون متأكداً؟ |
| Yalnızca henüz bunun farkında değil. - Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? | Open Subtitles | ـ لكنه فقط لا يعرف بعد ـ كيف يمكنك أن تكون متأكداً؟ |
| - Ama oldu işte canım. Bazen çok saf olabiliyorsun. | Open Subtitles | إنها تحدث و حسب ، تكونين ساذجه أحياناً إنك صغيره |
| Geçmişe dönüş yaptığımda sen de olabiliyorsun çünkü artık arkadaşız. | Open Subtitles | يمكنك أن تكوني في الفلاش باك لأننا نحن أصدقاء الآن. |
| Nasıl bu kadar rahat olabiliyorsun? | Open Subtitles | أنّى لك أن تكون بارد الأعصاب في هذا الموضوع؟ |
| Nasıl ona aşık olduktan sonra bana aşık olabiliyorsun? | Open Subtitles | كَيْفَ تَكُونُ عاشق لها وبعد ذلك عاشق لي؟ |
| İstediğin zaman kibar ve tatlı olabiliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | يمكنك أن تكون لطيفا وطيبا وقتما تريد أليس كذلك |
| Marcy nasıl bu kadar duygusuz olabiliyorsun? | Open Subtitles | تعلمون، مارسي، كيف يمكنك أن تكون عديم الشعور بذلك؟ |
| Onu büyüle. İstediğinde büyüleyici olabiliyorsun. | Open Subtitles | إغلبه بسحرك يمكنك أن تكون ساحراً أينما أردت |
| Nasıl emin olabiliyorsun? 25 yıl geçti. | Open Subtitles | لقد مضت 25 سنة، كيف يمكنك أن تكون واثقًا؟ |
| O kadar büyük gözlerle nasıl bu kadar kör olabiliyorsun? | Open Subtitles | كيف تكونين عميـاء لهذه الدرجة و عينـاك بهذا الكبـر ؟ |
| Eğer Büyük Başcadıyı kimse görmemişse varolduğundan nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? | Open Subtitles | إذا لم يكن هناك أحد شاهد الساحرة العظمى فكيف تكونين متأكدة أنها موجودة ؟ |
| Ben bile kendimden emin değilken sen nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? | Open Subtitles | كيف تكونين متأكدة منّي جداً بينما أنا نفسي لست متأكداً؟ |
| Aynı anda nasıl hem zayıf hem de şişman olabiliyorsun? | Open Subtitles | كيف يمكنك أن تكوني ضعيفة وسمينة في نفس الوقت؟ |
| Onun hakkında öğrendiğim her şeyden sonra nasıl hala onunla birlikte olabiliyorsun? | Open Subtitles | أعني، كيف يمكنكِ أن تكوني معه بعد كل ما أخبرتكِ عنه؟ |
| Aynı şeyin peşinde koştuğunda nasıl bu kadar yılan dilli olabiliyorsun? | Open Subtitles | كيف يمكنك أن تكوني مخادعه هكذا عندما حدث معك نفس الشيء ؟ |
| Dostum, nasıl bu kadar aptal olabiliyorsun? | Open Subtitles | كيف لك أن تكون بهذه الدرجة من الغباء؟ أحقاً؟ |
| Bu sefer döneceğinden nasıl emin olabiliyorsun? | Open Subtitles | كَيْفَ تَكُونُ بشكل متأكّد جداً بِحيث أنت سَتَرْجعُ هذا الوقتِ؟ |
| Fakat sen sevebiliyorsun uğraşırsan iyi bir adam olabiliyorsun. | Open Subtitles | لكنّك تشعر بالحبّ فعلاً وكان بوسعك أنْ تكون رجلاً صالحاً لو حاولت |
| Bu gece, burada olduğundan nasıl emin olabiliyorsun? | Open Subtitles | ما الذي يجعلك متاكداً أنه هنا, أنه الليلة؟ |
| O zaman nasıl bu kişiler olmadığından emin olabiliyorsun? | Open Subtitles | كيف يمكنك أن تكونى متأكده من أنه ليس واحد من هؤلاء الرجال؟ |
| Burada nasıl hep böyle neşeli olabiliyorsun? | Open Subtitles | كيف لك ان تكون مبتهجا في هذا المكان؟ كيف تستطيع ان تسترخي في هذا المكان؟ |
| Bu duyarlılığın ne olduğunu bile anlayamazken, bir amacımızın olmadığından nasıl emin olabiliyorsun? | TED | كيف تستطيع أن تكون متأكداً بأن ليس له هدف عندما لا نفهم حتى ما هو هذا الشيء الحساس؟ |
| Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun, canım? | Open Subtitles | ما الذي يجعلكَ واثقاً لهذه الدرجة يا نور الشمس ؟ |
| Kazanacağından nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? | Open Subtitles | وما الذي يجعلكِ متأكده تماماً بأنكِ ستفوزين؟ |
| Alim, nasıl bu kadar iyi düşünceli nasıl bu kadar zarif olabiliyorsun? | Open Subtitles | سيوبنيم كيف يمكن ان تكون بهذا الرونق و هذا النبل؟ |
| İsteyince çok zalim olabiliyorsun, bunu biliyordum zaten. | Open Subtitles | يُمكنك أن تكون قاسياً عندما تُريد ولكنى كنت أعلم هذا طوال الوقت |
| Sürekli nasıl bu kadar acınacak durumda olabiliyorsun! | Open Subtitles | و كيف يمكنك ان تكوني مثيرة للشفقة طوال الوقت |