| Bir ortakla gitmek tehlikelidir. Katiller daima pusuya yatarlar. | Open Subtitles | على الجانب الآخر , الذهاب مع شريك خطير أيضاً القتلة يترصدون دائماً |
| Birlikte çalışacaksak, bir ortakla nasıl çalışılacağı konusunu öğrenmelisin. | Open Subtitles | أتعلم أننا نعمل سوياً يجب أن تحترم شريك قليلاً |
| Bir katilin daha önce de ortakla çalıştığını gördük. | Open Subtitles | لن تكون المرة الأولى التي يعمل فيها قاتل مع شريك. |
| Söyle bakalım Vera, bir ortakla çalışmak nasıl bir duygu? | Open Subtitles | اذن ، اخبريني فيرا كيف تفضلين العمل مع الشريك ؟ |
| Bu sırada da başka bir kıdemli ortakla çok yakından çalıştı... | Open Subtitles | بذلك الوقت كانت تعمل بالقرب من كبار الشركاء |
| Güvenemediğim bir ortakla çalışamam. | Open Subtitles | ولا يمكنني اتخاذ شريك لا أستطيع الوثوق به |
| Bu iş güven işi. Güvenemediğim bir ortakla çalışamam. | Open Subtitles | هذه وظيفة ثقة ولا يمكنني اتخاذ شريك لا أستطيع الوثوق به |
| Güney Dakota'da yaşamak, duygusal olarak gelişmemiş bir ortakla çalışmak... | Open Subtitles | الحياة في جنوب داكوتا والعمل في المستودع ...مع شريك عاطفي |
| Tamam, sen bana hatalı olduğumu söyledin ama ben yönetici ortakla aynı fikirdeydim. | Open Subtitles | حسنٌ، فأخبرتَني أنّي مخطئ، ومع ذلك فكرتي تتوافق مع مديرٍ شريك. |
| Benim evrenimdeki olayda bir ortakla çalışıyordu. | Open Subtitles | في القضيّة التي عملنا عليها سابقاً، كان يعمل مع شريك. |
| Burada, babamın ofisinde senin gibi bir ortakla, bir akıl hocasıyla, bir aile dostuyla birlikte çalışmayı özleyeceğimi düşünmemiştim. | Open Subtitles | وأن العمل في هذا المكتب كان أبي يعمل مع رجل اللذي اصبح شريك نوع من معلمه، شخص كان الأسرة المجاورة |
| Ölmeden önce bir ortakla beraber çalıştıklarını düşünüyoruz. | Open Subtitles | لدينا سبب أنه قبل مماته، كان يتعاون مع شريك. |
| Sevgilimle mi konuşuyorum yoksa yönetici ortakla mı? | Open Subtitles | هل أتحدّث الآن إلى خليلي، أم أتحدّث إلى شريك اسمه على واجهة المكتب؟ |
| O zaman yönetici ortakla konuşuyorsun. | Open Subtitles | إذًا فأنت تتحدّثين إلى شريك اسمه على واجهة المكتب |
| ortakla silahlı birini alt etmek çok daha kolay olur. | Open Subtitles | لكن من المحتمل أن يكون شريك سوف يجعل الأمر أسهل بالتغلب على حارس مسلح |
| İtibarı yükselişte olan bir ortakla barış sağlayacağın bir yol bulmanı istiyorum. | Open Subtitles | أعني أريدك ان تجد طريقة لتصنع السلام مع شريك نفوذه في ازدياد هذا هو التملق |
| Doğru ortakla, içindeki canavarı ortaya çıkarabilirsin. | Open Subtitles | مع الشريك المناسب، تستطيع صنع الوحش المثالي |
| Soyulmuş insanları bulup ortakla bağlantı kurmalıyız. | Open Subtitles | كلا علينا أن نجد الأشخاص الذي سرقهم ونعمل بالمقلوب حتى نصل إلى الشريك |
| Genelde bizim gibi bir düzende varlıklar yaşayan ortakla ölen ortağın varisleri arasında paylaşılır. | Open Subtitles | عادة نظام العمل مثل الذي نملكه الممتلكات يتم تقسيمها بين الشريك الباقي |
| Bu sırada da başka bir kıdemli ortakla çok yakından çalıştı... | Open Subtitles | بذلك الوقت كانت تعمل بالقرب من كبار الشركاء |
| Başkomiserim, demin Walter Devlin'in şirketinden bir küçük ortakla konuştum. | Open Subtitles | حضرة النقيب, للتو كنت على الهاتف مع واحد من الشركاء في شركة "والتر دلفن" |