"oynayacağı" - Translation from Turkish to Arabic

    • ليلعب
        
    • يلعبه
        
    Vincent'in bir erkek kardeşi olmasını istiyorduk, beraber oynayacağı bir kardeş. Open Subtitles نحنُ نريد فينسنت أن يحصل على أخ كما تعلم ليلعب معهُ
    Kesinlikle en iyi oyununu oynayacağı geceyi doğru seçti. Open Subtitles بالتأكيد اختار الليلة المناسبة ليلعب فيها افضل لعب لهذا الموسم
    Yani uzun lafı kısası kısa süre sonra Antonio beraber oynayacağı bir erkek kuzene kavuşabilir. Open Subtitles لذلك، أساسا. أنطونيو قد يحصل علي ابن عم صغير ليلعب معه قريبا.
    Ama Habilislerin sizin ve benim hayatımızda oynayacağı rol çok farklı olacak. Open Subtitles لكن الدور الذي يلعبه الـ(هابيليس) في قصتي أنا وأنت سيكون مختلفا جدا
    Bir baskında her adamın oynayacağı bir rolü vardır. Open Subtitles عند القيام بغارة، لكل رجل دور يلعبه
    Ama yakında birlikte oynayacağı küçük bir erkek kardeşi olacak. Open Subtitles ولكن قريباً سيكون لديه أخ صغير ليلعب معه
    - Ve Fuzzball'ın da oynayacağı bir arkadaşı olur. - Evet! Open Subtitles فوزبال) ، سيكون لها شخص ما ليلعب معها) - نعم !
    Hamster'ın oynayacağı hiçbir şey yok. Open Subtitles ليلعب فيه "الهامستر" إنه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more