| Bir alev parlaması görüp, bir de silah sesi duyuyor, sonra da arka bahçe kapısından dışarı doğru ayak sesleri duyuyor. | Open Subtitles | ورأت وميض وسمعت صوت اطلاق نار وسمعت صوت اقدام تذهب للخارج تجاه البوابة |
| Komşu, silah sesini duyduğunda bir de alev parlaması gördüğünü söylemişti, peki ya bu bir flaş parlamasıysa? | Open Subtitles | اتعلم,الجارة تقول انها رأت وميض اطلاق نار عندما سمعت صوت الطلقات ولكن ماذا لو مكان ذلك ضوء التقاط الصورة |
| Tanrım, bu sanki bir patlama gibiydi ve bir ışık parlaması! | Open Subtitles | لقد كان مثل... . مثل الإنفجار وكان هناك وميض |
| Katı oldukları belli olan bu iki nesne, atom bombasına eşdeğer olan dev bir enerji parlaması ile bütünüyle ortadan kaybolurdu. | TED | هذه المواد التي تبدو صلبة سوف تختفي تمامًا لتصبح ومضة كبيرة من الطاقة فيما يعادل قنبلة نووية. |
| Bir kalaşnikof şekli ya da bir metal parlaması, bilmiyorum. | Open Subtitles | لمحة من كلاشينكوف أو ومضة معدن، لا أعلم |
| Patlamadan önce büyük ihtimal hızlı bir helyum parlaması uyarısı alacağız ve bu gerçekleştiğinde, bütün gezegen yok olmadan önce sıçrayıp gitmemiz gerekecek. | Open Subtitles | عندما يحدث هذا , فإن التأكيد الوحيد الذى قد نحصل عليه ومضة هليومِ خاطفة سنضطر للعبور من هنا قبل أن يبدأ النجم بضرب النظام الكُويكبى |
| Görünüşe göre Chuck'ın parlaması son günlerde Roark Endüstri hakkında duyduklarımızı haklı çıkarıyor. | Open Subtitles | "يبدو أن وميض "تشاك" توصل إلى ما سمعناه مؤخراً عن مؤسسة "رورك |
| Bir anlık öfke parlaması gördüm. | Open Subtitles | شاهدت ذلك الوميض لدقيقة وميض الغضب |
| Işık parlaması, korkunç bir acı, püf! | Open Subtitles | ...وميض من الضّوء وألم حارق وبعدها |
| 100 milyar güneşten daha parlak bir radyasyon parlaması. | Open Subtitles | ومضة من الإشعاعات ألمع من مئة بليون شمس |
| Bir , beyaz bir ışık parlaması. | TED | واحد هو عبارة عن ومضة ضوء |
| Işık parlaması, uzaylıların Bay Kinser'ı gemilerine nakletmeleriydi. | Open Subtitles | ومضة الضوء كان الغرباء ينقلون (كينسر) إلى سفينتهم |
| Bayan Kinser, ışık parlaması olduğunu, bahçe lambalarının patladığını ve araba aküsünün boşaldığını belirtmişti, değil mi? | Open Subtitles | سيدة (كينسر) دكرت أنه كان هناك ومضة من الضوء إنفجرت أضواء الشرفة ، وأُتلفت بطارية سيارتها، صحيح؟ |
| Ani bir ışık parlaması ile başlar. | Open Subtitles | بدءاً ب ومضة من الضوء المفاجئ . |