| Rahatça geçebileceğin bir yol, hatta patika bile olmayacak. | Open Subtitles | لن يكن هناك طريق او حتى ممر يمكنك الذهاب خلاله |
| Park Monceau, Park Montsouris ya da başkası, devasa karanlık bir ormanla çevrili aydınlık bir patika. | Open Subtitles | متنزه مونسيوة متنزه مونتزيور أَو متنزه أخر في ممر لامع مجاورَ لغابة مُظلمة ضخمة |
| Fakirhanemin bulunduğu bahçe Rosings Küşkü'nden sadece bir patika yol ile ayrılır. | Open Subtitles | الحديقة,التابعة لمنزلى المتواضع تبعد مقدار ممر ضيق عن روزينج بارك |
| Bence haritada gösterilen patika bu. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا هو الأثر الموجود على الخريطة |
| patika başlangıcının 100 metre kuzeyinde büyük bir sekoya ağacının altına bıraktım. | Open Subtitles | على بعد 100 ياردة جنوبا من الأثر الرئيسي دفنتها تحت شجرة سيكويا قديمة و كبيرة |
| Evet, yüksekteyiz ve patika daralıyor ama etrafına bak, geniş bir yol. | Open Subtitles | أجل، إنه مكان مرتفع و الدرب يصبح ضيقاً، لكن انظر حولك هنا، إنه واسع |
| Bir dereden geçeceğiz, sonra solda bir patika olmalı. | Open Subtitles | سنعبر مجرى مائيا والمفروض أن نجد طريقا على اليسار |
| 43-David. bir patika yoldan Laurel'e, doğuya doğru gidiyoruz. | Open Subtitles | ّ43 ديفيد. نحن متجهون شرقاً في ممر يتوجه إلى لوريل. |
| Aklıma geldi de, patika bile denmez. | Open Subtitles | ،بالنّظر في الأمر فلم يكن دربًا حتّى بل مجرّد ممر |
| Bay Crandall, şurada bir patika var. | Open Subtitles | سيد كراندال. يوجد ممر ترابى هناك. |
| Şurada, tepenin eteklerinde bir patika var. | Open Subtitles | خلال ممر صغير عند اسفل التل |
| - Geçitin orada gizli bir patika var. | Open Subtitles | حسنا هناك ممر سري |
| Burası avların kullandığı bir patika. | Open Subtitles | هذا ممر للطرائد . |
| Buraya geldiğimiz patika? | Open Subtitles | ذاك الأثر الذي أتينا منه لهنا ؟ |
| Şu patika aşağıdaki dağ geçidinde bitiyor. | Open Subtitles | ذلك الأثر ينزله في نهاية ذلك الوادي |
| Bir yol vardı. Bir patika. | Open Subtitles | هنالك طريق الأثر ، لكن.. |
| patika hemen önümüzde olmalı. | Open Subtitles | الدرب يجب أن يكون أمامنا مباشرة |
| Şu patika yol yönünden geliyor. | Open Subtitles | ذلك الدرب ينشأ من اتجاه الطريق |
| Görünüşe göre Tom, doğrudan Jerry'e ulaşmak için kendine bir patika oyuyor. | Open Subtitles | يبدوا ان توم وجد طريقا مباشرا لجيري |
| Yani aramızda herhangi biri kekeleyen biriyle karşılaşırsa, patika katilini görmüş olur. | Open Subtitles | هناك أشياء تدربنا علي البحث عنها لذا ، أيّ شخص آخر يجد رجُلاً .. يتلكأ في التحدّث ولكنك رأيت قاتل المُشاة |
| Benden kurban Roger Carson'ın bir şeyler gömmüş olabileceği Ko'olau Vadisi'nin ayrıntılı patika sistemi görüntülerini istedi. | Open Subtitles | كيف ساعدتي ستيف هو طلب مني بعض من صور الاقمار الصناعية المتقدمة من وادي كولاو نمط النظام |
| (Kahkahalar) Evet. Sanırım o da benim gibi, ikimizde dar patika yolu bulmak ve şafağın ışığına giden yol boyunca uzun, karanlık gecede yolu izlemeye kararlıyız. | TED | (ضحك) ففكرت، نعم، هو يشبهني كثيرًا، فكلانا قرر إيجاد الطريق الصعب ومتابعة السير فيه خلال ليل مظلم طويل، حتي الوصول إلى ضوء الفجر. |