| Daha güzel bir poz elde etmek için kafasını yerinden oynattım. | Open Subtitles | كنت أحرك رأسه للحصول على لقطة أفضل |
| Bilesin diye söylüyorum verdiğin poz tek müşterine pek güven vermiyor. | Open Subtitles | فقط لعلمك، ليست الوضعية التي تُدخل الثقة في نفسِ عميلك الوحيد |
| Yeteneğin konusunda utangaç olma oğlum. Hadi bakalım, poz ver. | Open Subtitles | لا تخجل من موهبتك يا بني، هيّا، إتخذ وقفة. |
| bir erkeğin sırf sana poz vermek için pantolonunu indirmemesi gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد ان شخصاً ما يجب ان يتخذ وضعية كي تقومي برسمه |
| Bağırarak üç, dört poz verdi. | Open Subtitles | وقد مرت ثلاثة أو أربع وضعيات بالصراخ العالي |
| - poz ver! | Open Subtitles | - هوو ! |
| Şimdi, bütün gün poz verdiklerini bir düşünsene. Yani, bu çok zor olurdu. | Open Subtitles | في هذه اللحظه تظاهر بانك شخصيه مرموقه هذا عمل صعب |
| Para karşılığı poz verdiğini. | Open Subtitles | قالت بأنها تعرض نفسها للرسم من أجل الحصول على المال |
| Bu poz da güzel. Ama ayakkabını biraz uzak tutsan iyi olur. | Open Subtitles | هذه الوقفة تبدو جميلة أيضاً ولكن أبعدي الحذاء إلى أعلى قليلاً |
| Pekala, silahımı çekeyim. Güzel bir poz ver. | Open Subtitles | حسنا ، دعني احضر مسدسي اعطني لقطة جيدة - |
| Bluebell bloğu için güzel poz oldu ama. | Open Subtitles | لقطة جيدة من اجل مدونة بلوبيل بيت |
| 2.25 Ektachrome kare filmde toplamda 7 ya da 8 poz çektim ve birbirini ardına ekledim. | Open Subtitles | أخذت مجموعة من... ... سبعة أو ثمانية لقطة في الثانية وفيلم ساحة الربع، على الفيلم إكتاتشروم، ونطح معا. |
| Bana bakın. - Bütün gece poz veremem. | Open Subtitles | هيا لا استطيع ان اثبت اكثر علي نفس الوضعية |
| - Vurup ölüm sonrasında poz verdirmişler. | Open Subtitles | ثم قتلوها ووضعوها في هذه الوضعية بعد الوفاة |
| Herkes sol profilden poz versin. | Open Subtitles | فليعطيني الجميع وقفة على اليسار |
| Biliyorum, sırf poz yapıyor. | Open Subtitles | -أنا أعلم. ومن هذا القبيل وقفة. |
| Heybetli bir poz takınabilir ya da kendinize motive edici bir söylev verebilirsiniz. | TED | أو يمكنك اتخاذ وضعية قوية أو أن تقول لنفسك كلامًا مشجعًا. |
| Bu çekim için 18 farklı poz çalıştım ve daha hiç omuz üzerinden bakış pozumu veremedim. | Open Subtitles | لقد تدربت على أكثر من 18 وضعية مختلفة لهذه اللقطة, و أنا لم أرك حتى أي من وضعيات الكتف اليسرى , رأيت |
| - poz! | Open Subtitles | - هوو ! |
| Şimdi, bütün gün poz verdiklerini bir düşünsene. Yani, bu çok zor olurdu. | Open Subtitles | في هذه اللحظه تظاهر بانك شخصيه مرموقه هذا عمل صعب |
| Çıkarımların sırasında poz vermen gerekiyor mu? | Open Subtitles | هل اضطررت إلى الوقوف للرسم أثناء الإقطاع؟ |
| Savaş gemisinde çalışan denizciler kraliyet ailesiyle birlikte poz veriyor. | Open Subtitles | يا بحارة السفينة الحربية ، قفوا لإلتقاط صورة مع العائلة الملكية |
| -Pek çok çıplak poz verdim. | Open Subtitles | - كثيراً لدرجة أنني تموضعت عارياً. |
| poz ver ve gülümse, seni küçük fahişe! Anladım! Anladım! | Open Subtitles | إعتدلي وابتسمي عليك اللعنة إفعليها بطريقة صحيحة |
| Memurlar kameralara poz verdi ve gazetenin ön sayfasında 'ele geçirilen içki' hakkında yazı yazdılar. | Open Subtitles | ضباط يقفون من أجل التصوير ويظهروا في الصفحة الأولي من الجرائد مع الخمور المصادرة |
| Arkanı dön ve kameraya ürkek bir poz ver. | Open Subtitles | استديري فقط، وابدي خائفة أمام آلة التصوير |
| "İsmim" D.C.'ye gidip 1 dolar için poz vermeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أذهب لي دي سي، وأفرض فاتورة الدولار |