| Bu gördükleriniz bu proje için çalışan zeki araştırmacılar, mühendisler ve tasarımcılar. | TED | كذلك هؤلاء هم العلماء المتألقون، المهندسون والمصممون الذين اشتغلوا على هذا المشروع. |
| Dünyaya dair bütün umudum diyor ki, bu proje eğitimimizi değiştirecek. | TED | ولدي كل الأمل في العالم أن هذا المشروع سوف يغير تعليمنا. |
| Bir bakıma, bu proje bir alışkanlığın boş bir jest halini alması hakkında. | TED | وبمنظور آخر، فإن المشروع بمجمله كان حول الطقوس التي تصبح فارغة من معانيها. |
| Öğrencilerin yaptığı bir proje kendisinin çok ilgisini çekmişti, buradan bir kitap çıkabileceğini düşündü ve bu öğrencilerle tanışmak istedi. | TED | وأُعجب بشدة بأحد المشاريع التي قام بها الطلاب، وفكر أنه يمكن أن يَنتُج عنه كتابًا، وأراد أن يقابل هؤلاء الطلبة. |
| Bir diğer ilginç proje de, yardıma ihtiyacı olmasına rağmen, kuzeyli beyaz gergedanlar. | TED | مشروع أخر مثير للاهتمام،رغم أنه بحاجة لبعض المساعدة، وهو يخصوحيد القرن الأبيض الشمالي. |
| Sürekli iyileştirme, geliştirme ve düzeltmeler yaptıkları bir proje gibi. | TED | إنه مثل المشروع الذي يضيفون إليه باستمرار التحديثات والتحسينات والتعديلات. |
| Öğrenciler sınıfta birbirlerine yardım edip gülüyor ve proje üzerine tartışıyorlardı. | TED | وكانوا يساعدون بعضهم البعض في الفصول الدراسية، وكانوا يضحكون ويناقشون المشروع. |
| Bu tüm proje özgün oldu-- Yani, dünyada başka hiçbir ülke bu kadar detaylı şekilde çocuk nesillerini takip etmiyor. | TED | وأصبح هذا المشروع فريد من نوعه، لذلك، لا يوجد بلد آخر في العالم يتتبع أجيال من الأطفال بشكل مفصل هكذا. |
| Kameralı telefonlar, tabiki de, bu proje için temel olacak. | TED | الهواتف المزودة بالكاميرات ستكون بطبيعة الحال، أساسية في هذا المشروع. |
| Bu proje geçen kış New York'un High Line parkında, Apollo 11'in Ay çevresindeki görevinin 50. yıl dönümünde gerçekleşti. | TED | تم عمل المشروع في حديقة هاي لاين بمدينة نيويورك الشتاء الماضي، في الذكرى الخمسين من مهمة أبولو 11 حول القمر. |
| Bu şehir merkezi gezisi gerçekten gerekli mi, proje için? | Open Subtitles | هل ذهابي الى مركز المدينة مهم للغاية بالنسبة لهذا المشروع |
| Ellie'ye katılıyorum. Val bence de bu proje için ideal. | Open Subtitles | انا اتفق مع الي واعتقد انه المخرج المثالي لهذا المشروع |
| proje geriye atıldı, ve ekibin 5 üyesi başka görevlere atandılar. | Open Subtitles | لذلك تم تحجيم المشروع مرة أخرى وخمسة منهم تم إعادة تعيينهم |
| Ve kendileri hakkındaki düşünceyi yaymaları muazzam işgalci bir proje. | Open Subtitles | ونشر الفكرة في حد ذاتها تكون عملية ضخمة لإجتياح المشروع |
| Bu proje dram ya da işlev bozukluğu ile ilgili olmayacak. | Open Subtitles | هذا المشروع لن يشمل الدرما أو الإختلال الوظيفي الناس سئموا هذا |
| Demek istediğim, bu proje benim olduğu kadar senin de. | Open Subtitles | ولكن النقطة هنا، هذا المشروع هذا ملكك كما هو ملكي |
| Sizinle paylaşmak istediğim ilk proje aslında laboratuvarımızdaki ilk projelerden biridir. | TED | أول مشروع أود أن أشاركه معكم هو من المشاريع الأولى المنجزة في مختبرنا. |
| Bu, aptal olmam gereken Pennsylvania, Pittsburgh'da şu anki bir proje. | TED | هذا مشروع حديث في بيتسبيرغ، بينسلفانيا حيث استطعت أن أكون حمقاء |
| Birkaç yıl sonra benden hemşirelerin yaptığı işi takdir edecek bir proje istendiğinde | TED | بعد بضعة سنوات، طلب مني القيام بمشروع هدفه الاحتفال بما تقوم به الممرضات. |
| MT: Bu çok harika bir fikir; devasa bir proje. | TED | م.ت: إنها فكرة رائعة، كانت مشروعاً ضخماً و مكلفا أيضاً. |
| Sonra, dünyanın her yerindeki katkıda bulunanlar proje ziyaretleri sırasında, yeni makineler göstermeye, prototiplemeye başladı. | TED | المساهمة من جميع أنحاء العالم بدأت تظهر، ونماذج للات جديدة خلال زيارات مخصصة للمشروع. |
| Ekosistemleri taklit etmek amacıyla tasarlanmış bazı proje örnekleri vardir. | TED | وهناك عدة مشاريع اعتمدت هذا الاسلوب الذي يحاكي العملية البيولوجية |
| Bay Oberoi, düğün ve bu proje... karmaşa olur mu? | Open Subtitles | سيد اوبروي ، الن يكون هناك تعارض بين زواجك و مشروعك المقبل ؟ |
| Yazılım o günlerde, insanı deli edecek kadar kontrolü zor bir uğraştı, hâlâ öyle, yani bu proje çok kıymetliydi. | TED | وكانت البرمجيات ولا تزال نشاطًا يصعب التحكم به لذا كان مشروعنا ذا قيمة كبيرة. |
| Biz genç bir askerken baban ve ben bir proje üzerinde çalışmıştık. Bize bunun bir biyolojik bir virüs olduğunu söylediler. | Open Subtitles | قبل سنوات أنا و والدك جندنا لمشروع الحرب الحيوية أي الفيروسات |
| Şimdi devam ettiğim proje bu; sonraki kitabım bununla ilgili olacak. | TED | ذلك هو مشروعي الحالي. وسيكون كتابي القادم. |
| Japon hükümeti bu proje için çok para harcıyor. | Open Subtitles | الإنفاق الحكومي الياباني الكثير مِنْ المالِ على هذا المشروعِ |
| Ölümcül bir rekabetten doğan bir proje müşterek varlığımızı fark etmemizi sağlamıştır. | Open Subtitles | مشروعٌ تُصورَ في تنافس مميت مكننا من إدراك وحدتنا. |
| Ve bu da size şimdi göstereceğim proje hakkında düşünmemizi sağlamıştır. | TED | وهذا أدى بنا للتفكير بالمشروع التالي الذي سأعرضه عليكم الآن. |
| Üstünde çalıştığım üç proje var. Kimse girmesin, anlaşıldı mı? | Open Subtitles | أعمل على ثلاثة مشروعات و لا أريد دخول أحد هناك |