Altı gündür yanımda refakatçi olmadan sıçmaya bile gidemedim. | Open Subtitles | لمْ أتغوّط بدون وجود مرافق في الأيام الست الأخيرة |
Size güvenlik açısından bir refakatçi ayarlayabiliriz. | Open Subtitles | نستطيع ترتيب أمر مرافق لك -نخصص لك حماية |
Yanınızda bir refakatçi olmadan asla geçmeye kalkışmayın yoksa pişman olabilirsiniz. | Open Subtitles | لا تحاول أبداً أن تتخطاهم بدون مرافقة. وإلا ستتأسف جداً |
refakatçi olmamaya çalışıyorum. Ben bir kız arkadaşım. | Open Subtitles | أنا لا أحاول أن أكون مرافقة أنا أحاول أن أكون صديقة |
Üzgünüm ama bu kata yanında refakatçi olmadan kimseyi sokmuyoruz. | Open Subtitles | أنا آسف ، ولكن غير مسموح لأي كان بدخول هذه المرافق |
Oraya adam yollayın ve refakatçi memurları da uyarın. | Open Subtitles | ارسل البعض من رجالنا الى هناك وحذر شرطة المرافقة |
Derler ki evde her ne varsa... sonuçta refakatçi hanımın delirmesine sebep olmuş. | Open Subtitles | يقولون بأنة مهما كان هناك وما زال في البيت في النهاية الرفيقة اتجننت |
Sokağa çıkma izni az sonra sona erecek. Sana bir refakatçi bulurum. | Open Subtitles | حظر التجول سيبدأ بعد قليل سأُحضر لكي مُرافق |
refakatçi olmak için gereken her şey sende mevcut. | Open Subtitles | لديكِ المعطيات اللازمة لتكوني محظيّة |
Bir refakatçi sizin ve adamlarınızın o araca bindiğinizi görecek. | Open Subtitles | مرافق سيتأكد أنك ورجالك على متنها |
Size bir refakatçi ayarlayayım, beyler. | Open Subtitles | . سأجلب لك مرافق , يارجل |
Ama kapının dışında bir refakatçi olacak. | Open Subtitles | -كلا، لكن سيكون هناك مرافق في الخارج |
Yanınıza refakatçi ayarlamalıyım. | Open Subtitles | على أن أرتب مرافق لكم |
Hayır! Sadece kibirli bir refakatçi istemiyorum, o kadar. | Open Subtitles | أنا فقط لا أريد مرافقة الوصيفات, هذا كل ما بالأمر. |
Efendim, kurallarımıza göre yanınızda bir refakatçi olmadan buraya giremezsiniz. | Open Subtitles | سيدتي, القوانين تنص بمنع الحظور من دون مرافقة |
Bize zaten askeri refakatçi ayarladın. | Open Subtitles | حصلت لنا بالفعل على مرافقة عسكرية. |
Ben bir KR 1-11'im. Kurumsal refakatçi. | Open Subtitles | أنا سي س ¹11 المرافق الشخصي |
Benim yanımda da bu refakatçi köpek var. | Open Subtitles | حصلت على هذا الكلب المرافق |
Geminin çevresindeki, sayısı artan refakatçi gemilere bakılırsa... | Open Subtitles | إذا ما نظرنا إلى العدد الكبير من السفن الحربية المرافقة للباخرة... |
Rivayete göre, yaşlı hanım üst kattaki çocuk odasında... yardım çığlıkları ata ata ölürken... refakatçi kız verandada bir ırgatla oynaşmaktaymış. | Open Subtitles | القصة قالت بان السيدة العجوز ماتت او هي تطلب المساعدة في روضة الأطفال في الطابق العلوي بينما الرفيقة تسكع مع عامل المزرعة بالشرفة |
Sokağa çıkma izni az sonra sona erecek. Sana bir refakatçi bulurum. | Open Subtitles | حظر التجول سيبدأ بعد قليل سأُحضر لكي مُرافق |
Hep 'refakatçi'nin kulağa salakça geldiğini düşünmüştüm zaten. | Open Subtitles | جيّد لطالما ظننت أنّ كلمة "محظيّة" سخيفة |