| Buradaki kadınların bir kısmı ne demek istediğimi anlıyorlardır. YouTube'da hamilelik testi reklamlarını bin kere sonuna kadar izlediyseniz, | TED | بعض النساء هنا ستفهمن عما أتحدث إذا شاهدتن إعلانات الحمل على اليوتيوب لآلاف المرات، |
| Bu yüzden tv reklamlarını reddediyorum. | Open Subtitles | هذا هو سبب رفضي لإجراء إعلانات تلفزيونية |
| Ucuz emlak reklamlarını takip edersin. Alıp daha kârlı satar ve o zaman para kazanırsın. | Open Subtitles | تبدأ بنشر إعلانات عقاريّة رخيصة تقلبها و عندها تجني المال |
| Hey, geçen hafta bu yüzden kovulmuş olmalıyım! Orson Welles Burger King reklamlarını yönetiyor mu? | Open Subtitles | لهذا أصبحت مطرودا الأسبوع الماضي هل أورسن ويليس يوجه الإعلانات التجارية لبورجر كينج؟ |
| Yeni sponsor reklamlarını programcıların yapmalarını istedi. | Open Subtitles | هو يَحْصلُ على الموهبةِ على الهواءِ لتَسجيل الإعلانات التجارية للضامنين. |
| Bence televizyonda çıkan şu dört çeker reklamlarını çok fazla izlemişsiniz. | Open Subtitles | اظن انك ترى رباعيات عجلات كثيرة في اعلانات التلفزيون |
| Her yerde senin yeni televizyon reklamlarını görüyorum. | Open Subtitles | . إذاً فلقد كنت أرى إعلاناتك التلفزيونيّة بكل الأنحاء |
| Bira reklamlarını izlerken elimde bir kutu... bira olması hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | أحب حمل الجعّة بيدي عندما أشاهد إعلانات الجعّة. |
| Birçok çalışma, çocuklar televizyonda özellikle yiyecek reklamlarını izlerken daha çok yemeye programlandıklarını gösterdi. | Open Subtitles | هناك عدة دراسات أظهرت أنه عندما الأطفال يشاهدون التلفاز خصوصا مع إعلانات الأطعمة إنهم مهيئين لأكل أكثر |
| Bu şovda gördüğünüz tüm araba reklamlarını bir düşünün. | Open Subtitles | التفكير في كل إعلانات السيارات ترى أن العرض: |
| Son zamanlarda köpek maması reklamlarını izleyince çok ağlamaklı oluyorum. | Open Subtitles | أتعلم لقد أصبحت أبكى بشده فى إعلانات الكلاب مؤخراً |
| Evet Shatner'ın reklamlarını gördüm. Ama onlarda ne yok biliyor musun? | Open Subtitles | أجل، لقد رأيت إعلانات (شانتر) ولكن أتعلمين ما الذي ليس لديهم؟ |
| Evet Shatner'ın reklamlarını gördüm. Ama onlarda ne yok biliyor musun? | Open Subtitles | أجل، لقد رأيت إعلانات (شانتر) ولكن أتعلمين ما الذي ليس لديهم؟ |
| Belgesel reklamlarını gördüğümü sanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد بأني شاهدت إعلانات تجارية وثائقية |
| Radyo reklamlarını seslendirir, çizgi filmlere dublaj yaparım. | Open Subtitles | أقم بأداء الإعلانات الإذاعية وبرامج الكرتون |
| 80'lerdeki TV reklamlarını hatırlamıyor musun? | Open Subtitles | ألا تذكرين الإعلانات التلفزيونية في حقبة الثمانينات ؟ |
| Tütün endüstrisi bu reklamlardan darbe almaya başladı ve gönüllü olarak reklamlarını kaldırma kararı verdiler. | Open Subtitles | صناعة التبغ وجدت أنها تنهزم من قبل هذه الإعلانات وقالت سنسحب طواعية إعلاناتنا من التلفاز |
| Aromalı votka reklamlarını severim, | Open Subtitles | وانا احب اعلانات نكهات الفودكا |
| Biz sadece onların reklamlarını yapmış oluyoruz. | Open Subtitles | نحن مجرد وكلاء اعلانات بالنسبه لهم . |
| Heryerde senin yeni TV reklamlarını görüyorum. | Open Subtitles | . لقد كنت أرى إعلاناتك التلفزيّونية بكلِّ مكان |
| Ve adamım, reklamlarını televizyonda görüp duruyordum ve sana biraz iş verebileceğimi düşündüm. | Open Subtitles | و قد رأيت إعلاناتك على التلفاز يا رجل وإكتشفت أنه ينبغى علىّ أن أحظى ببعض العمل معك |
| Çiğnemen bittiyse yeni radyo reklamlarını dinle. | Open Subtitles | إذا إنتهيت من الثرثرة. دعنا نستمع لهذا الإعلان التجاري لحملتك. |
| Restoran ve spor kulübü olmalı orada. reklamlarını gördüm. | Open Subtitles | بالتأكيد هناك مطعم ,نادي رياضي من هناك رأيت اعلاناتهم |