| Ben Rahibe Rose. Bu da Rahibe Lily. Sizi rahat ettirmeye çalışacağız. | Open Subtitles | أنا الأخت روز , هذه الأخت ليلى سنجعل إقامتكم لطيفة قدر الإمكان |
| Eğer bu kasabada bir şeytan varsa o da Rahip Willie Rose'dur. | Open Subtitles | إذا كان هناك شيطان في هذه البلدة فهو القس ويلي روز اللعين. |
| Rose, ne kadar çok kitap biriktirdin değil mi yıllardır? | Open Subtitles | روز, كم من المدهش عدد الكتب الذى تراكم عبر السنين؟ |
| Bence Rose'u unutmanın ve hayatına devam etmenin zamanı geldi. | Open Subtitles | و لكن حان الوقت لتنسي روز و تفكري في حياتك |
| Rose'u getirdim, ve Kira burada ve de Jesse hep beraber kahvaltı yapıyoruz. | Open Subtitles | حسناً لقد أتيت بروز .وكيرا هنا .وكذلك جيسي وكلنا نتناول طعام الإفطار معاً |
| Küre'nin bulunduğu odadaydı. Rose'a ne oldu? | Open Subtitles | كانت بتلك الغرفة مع الكرة ماذا حدث لروز ؟ |
| Megan Ann Rose 12 yaşında. Sarı saçlı ve ela gözlü. | Open Subtitles | مايجن آن روز عمرها 12 سنة شقراء الشعر وعيون بندقية اللون |
| Alex Rose'un ilk baskıları için yer ayırmayı unutma sakın. | Open Subtitles | فقط تأكّد من ترك بعض المساحة لأليكس روز الطبعة الأولى |
| 5 yıl önce orada, tüm Rose ailesi... araba kazası geçirmişlerdi ve ölmüşlerdi. | Open Subtitles | كامل اسرة روز ماتت فى حادث عربية بجانب المنحدر من قبل حمس سنوات |
| Emily'yi bebekliğinden beri tanırım. Bütün Rose kızlarına ben baktım. | Open Subtitles | عرفت إيميلي منذ صغرها لقد اعتنيت بجميع فتيات آل روز |
| Rose çiftliğini çevreleyen dikenleri telleri kullanarak da yaptı bunu. | Open Subtitles | وفعلت ذلك مجدداً على الأسلاك التي تحيط بمزرعة آل روز |
| Ve de Rose'u incitecek bir şey yapmadığıma kesin eminim. | Open Subtitles | وأنا متأكد من الجحيم لن لم تفعل شيئا لايذاء روز. |
| Hey yakışıklı! Seni görmek güzel! - Rose'u buldun mu? | Open Subtitles | ،مرحباً أيها الوسيم، سعيدٌ لرؤيتك هل عرفت مكان روز ؟ |
| Senin için dua edeceğim, Rose ama geri dönebileceğinizi hiç düşünmüyorum. | Open Subtitles | سأصلي من أجلك يا روز ولكنى لاأعتقد أنك ستعودين أنت وصديقتك |
| Bak Rose, biri hastalanırsa onu düzeltmek için, iyileştirmek için gereken yapılır. | Open Subtitles | اُنظرى روز عندما يصبح الناس مرضاء يفعلون ما يستطيعون فعله ليشعروا بالتحسُن |
| Önemli şeyler önce gelir. Geminizde bir Rose Tyler var mı? | Open Subtitles | والآن، أهم شئ، هل معك روز تايلر على متن سفينتك ؟ |
| Şöyle ki; siz bana Rose Tyler'ı verin, ben de size Ida Scott'ı. | Open Subtitles | لنقل أنك لو أعطيتني روز تايلر فسأعطيك عايده سكوت، ما رأيك بهذا ؟ |
| Ama o kadında Rose Tyler'dan eser kalmayacak. Hatta insanlığından bile. | Open Subtitles | ،لكنها ليست روز تايلر، لم تعد كذلك ليست حتى من البشر |
| Çok güzel bir yemekti Bayan Rose. Ama izninizle bazı işlerim var. | Open Subtitles | كانت هذه وجبة حسنة ,سيدة روز لكن إعذريني لدي عمل أقوم به |
| Herşey Rose'la ilgili. Ben yedek rolündeyim. | Open Subtitles | الأمر دائماً ما يتعلق بروز وأنا لست سوى الإطار الاحتياطي |
| Rose'un işyerinde kreşe gidiyor olmasının güzel tarafı birbirimizi daha çok görebilmemiz. | Open Subtitles | العناية بروز بعد العمل جيدة ، لنتواصل مع بعضنا لكن الأمر السلبي أني أستمع إلى العديد من القصص المملة |
| 'Son Dilek'te; Jin, Rose'a söylüyor. | Open Subtitles | جين قال هذا لروز فى فيلم الامنيه الأخيره |
| Bunları yapmak için emek veririz, ama Rose ve ben az yeriz. | Open Subtitles | لقد تكبدنا كل هذا العناء وروز وأنا لا نأكل كثيرا |