| Onlara kalacak yer ve yemek sağlayabilirsen, sana Kışyurdu evlerinden sürüne göz kulak olması için iki tane yetim çocuk verebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا إرسال فتيان يتيمين من وينترزتاون معك ليساعدوك في رعاية قطيعك اذا امكنك توفير الماكل والمسكن لهم |
| Onu sürüne geri götürmenle ilgili bir şey duymak istemiyorum. | Open Subtitles | ولا أريد أن أسمع قط بشأن عودتك إلى قطيعك. |
| Tabi sen sürüne geri dönmek istemezsen. | Open Subtitles | إلا إذا كنت تنوى العوده إلى قطيعك |
| sürüne saldırmak için seri katilleri kullandı. | Open Subtitles | أستخدم قاتلين متسلسلين ليهاجموا قطيعك |
| Sanırım karavanda 1 hafta geçirmek bu ikisinin sürüne sürüne geri gelmesi için yeterli olmuş. | Open Subtitles | أظن أسبوعاً من العيش في الشاحنة كان كافياً لتجبر كلاهما علي الرجوع زاحفين |
| Baş başa kaldık, Elliot. Tabi sen sürüne geri dönmek istemezsen. | Open Subtitles | أنا وأنت فقط يا (إليوت) إلا إذا كنت تنوى العوده إلى قطيعك |
| sürüne katıl. | Open Subtitles | إنضمي إلى قطيعك. |
| sürüne, Cassie'nin istekleri reddedildiğinde ibret-i âlem olsun diye seni cezalandırırım. | Open Subtitles | يمكنني أن أجعلك عبرة لأري قطيعك ما يحدث حين تُرفض طلبات (كاثي). |
| Bir şekil değiştireni, sürüne tercih ettin Herveaux. | Open Subtitles | كان عليك التحول أمام قطيعك يا (هيرفو). |
| Korkularını aşmanda, o kendini beğenmiş piçlerin ve iğdiş eden sürtüklerin dizleri kanayana kadar sürüne sürüne sana geri dönüp af dileneceği bir kitap yazmanda yardım edebilirim. | Open Subtitles | بإمكاني مساعدتك في التغلب على خوفك أعلمك كيف تكتب كتاب سيجعل أولائك المتعجرفين الملاعين وتلك العاهرات يعودون لك زاحفين وركبهم مليئة بالدماء |