"süregelen" - Translation from Turkish to Arabic

    • مستمرة
        
    • الجارية
        
    • استمرار
        
    • تدور يا
        
    Bu bizim sistemi kurmamızı etkiledi. Öğrencilere tıp eğitimini nasıl verdiğimizi de etkiledi. Ve günümüzde de süregelen bakış açısı bu yönde. TED و إنعكس ذلك على هيكليتنا نحن. إنعكست على الطريقة التي نعلم بها طلابنا. وهذه العقلية المركزية مستمرة حتى الآن.
    Basarilari bütün hayatlarina mal olan adamlar... ve bizim hayatlarimiza kadar süregelen. Open Subtitles رجال تخطت إنجازاتهم حياتهم وبقيت مستمرة حتى حياتنا
    Şu anda işsiz olduğunu da biliyoruz ve annenin tıbbi masraflarının süregelen bir sorun olduğunu da. Open Subtitles كذلك نعلم انك عاطل عن العمل حالياً وتغطية نفقات والدتك العلاجية قضية مستمرة بالنسبة لك
    ahh, süregelen sanrılarını bir dakika memnun etmek için onay mı? Open Subtitles أتأذن لي بأن أنغمس في أوهامك الجارية للحظة؟
    süregelen öfke probleminizle ilgili görüşmeye geldim. Open Subtitles أنا هنا لمناقشة مشاكل الغضب الجارية لديك.
    süregelen savaşlar ile birlikte, bir mültecinin sürgünde geçirdiği ortalama süre 17 yıldır. TED ومع استمرار الحرب، فإن معدل المدة التي يقضيها اللاجئ في المنفى هو سبعة عشر عاماً.
    Beyaz ırkın süregelen çabasıyla ve karşılaştığı düşmanlarla ilgili. Open Subtitles انه ببساطه عن استمرار كفاح الجنس الابيض . وعن الاعداء الذين يواجهونهم
    süregelen bir savaş var Morales. Open Subtitles هناك حرب ضارية تدور يا (موراليس).
    Bunun nedeni subdüksiyondur; dünyanın oluşumundan bu yana süregelen bir devasa yenilenme sürecidir. Open Subtitles السبب هو الغوران، عملية إعادة التصنيع الضخمة والتي ما زالت مستمرة منذ خُلق العالم،
    Binlerce yıldır süregelen düzinelerce, yüzlerce patlamanın sürekli toprağın kimyasal ve mineral yapısını değiştirmesinin ürünü. Open Subtitles إن حدوث العشرات المئات من الثوران على مدار السنين قامت بتحويل الكيماويات بطريقة مستمرة
    Her dil işlerlik açısından tutarlı kalıplara ihtiyaç duysa da bu kalıpların araştırılması kuralcılık ve betimleyicilik olarak bilinen iki husus arasında süregelen bir tartışmayı açığa çıkarır. TED وفي حين أن أي لغة تحتاج إلى أنماط ثابتة دراسة هذه الأنماط يفتح الباب لمناظرة مستمرة بين طرفين وهما المنهج المعياري والمنهج الوصفي
    Adaletten bahsedersek, kültürümüzde süregelen bir fenomen daha var ki, bence son derece rahatsız edici; Amerika şu anda dünyadaki diğer tüm ülkelere göre nüfusuna oranla en çok mahkumun olduğu ülke. TED بالحديث عن العدالة، هناك ظاهرة مستمرة في ثقافتنا و التي أجدها تدعو للاضطراب، وهي أن أمريكا الآن لديها أكبر نسبة من سكانها في السجون من أية دولة في الأرض.
    Highgard Farmakoloji'nin Wharton Memorial'a süregelen samimi desteğinden bahsedecek. Open Subtitles بما فيها الدعم المطلق لعلاقة مستمرة "بين المستحضرات الصيدلانية "هايكارد "و"وارتون التذكارية
    Bölgedeki en azılı iki çetenin süregelen savaşında son olarak... Open Subtitles للحرب الجارية بين اثنين منْ أكثر ...العصابات سيّئة السمعة
    Bugün olanlardan üzüntü duyduklarını söylediler, ve sizin eski ajan Lee Wuan Kai ile süregelen ilişkinizin bilincinde olduklarını da söylediler. Open Subtitles هم مذهولين من الأحداث التي وقعت اليوم و هم على علم بعلاقتك الجارية (مع العميلة السابقة (لي وان كاي
    süregelen soruşturmalardan haberin yok yan-- Hayır. Yoktu. Open Subtitles ...إذن، فلم تكوني على دراية بأيّ من التّحقيقات الجارية - .كلّا. لم أكن على دراية -
    2014'te Miscavige, kilisenin süregelen yayılımını kutluyordu. Open Subtitles فى 2014, احتفل (ميسكافيج) بالتوسُّعات الجارية فى الكنيسة,
    Gecikmiş ergenliğinden süregelen göç içgüdüsü yöneticiyi hayal kırıklığına uğratıyordu. Open Subtitles المُدير التنفيذي يشعر بالاحباط بسبب استمرار غريزة التنقل خاصته حتى سن متأخر
    Şimdi onun süregelen yokluğundan minik bir haz aldığımızı kabul edelim Open Subtitles الان أطلب أن نتولى هذا و أننا نشعر بالسعادة قليلا بسبب استمرار غيابه
    süregelen bir savaş var Morales. Open Subtitles "هناك حرب ضارية تدور يا (موراليس)"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more