| Öncesinde, bu bir tonluk yavru, annesinin yağ varsıllı sütünden 1650 litre içerek şimdiki ağırlığının iki katına çıkmalı. | Open Subtitles | قبل ذلك، يجب على هذا العجل بوزن طن أن يضاعف حجمه بشرب 1656 لترًا من حليب والدته الغني بالدهون |
| Gelecek altı ayını, annesinin yağlı ve yoğun sütünden günde 225 litre içerek geçirecek. | TED | ستقضي الأشهر ال6 القادمة تشرب يومياً 225 لترًا من حليب أمهاتهم الدسم وثخين القوام. |
| Krema da, büyük sperm balinası sütünden yapıldı. | Open Subtitles | القشطة تكون , بالطبع من حليب حوت البحر العملاق |
| Çin biberi, arı sütünden daha fazla hafızamda yer etmedi. | Open Subtitles | النبتة لم تعد تشكل أي فارق إلى ذاكرتي بعد الآن أكثر من غذاء الملكات |
| Daha bedava yak sütünden bahsetmedim bile. - Ne dedin sen? | Open Subtitles | ألطف شئ في العالم ولم أذكر حتى لبن الياك المجاني |
| Bir anne, sütünden kurtulamayınca ne olur biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرفين ماذا يحصل عندما لا تتخلص الأم من حليبها الطبيعي؟ |
| Kamışım, odanın diğer tarafına uzanıp senin meyveli sütünden içmeye başlıyor. | Open Subtitles | والآن تصل ماصّتي للجهة الأخرى من الغرفة وتبدأ بشرب مخفوق حليبك |
| Tabii. Sanırım taze inek sütünden başka bir şey istersin. | Open Subtitles | أظنّ أنّك تريدين شيئاً آخر غير حليب البقرة الطازج. |
| Keçi sütünden mi oldu yoksa annenin stresinden mi bilmiyorum ama sanırım nezle oluyorum. | Open Subtitles | لا اعلم اذا كان السبب حليب الماعز اوه الارهاق من مقابلة امك ولكن اظنن انني سأصاب الزكام |
| Bu çocuğu son kez annesinin sütünden mahrum etmek hıristiyanlığa sığmaz. | Open Subtitles | ليس من الدين أن نحرم هذه الطفلة من حليب أمها لآخر مرة |
| Yavruların yaktıkları enerji anne sütünden geliyor. | Open Subtitles | السعرات الحرارية التي يحرقها الأشبال تجيء من حليب الأم |
| Ama tabii bunun iltihaplı inek sütünden aktarılabildiğini öğrenmemiz de bir 20 yılımızı daha aldı. | Open Subtitles | ومن ثم استغرقنا 20 سنة أخرى لنكتشف أنه يمكن أن ينتقل عبر حليب البقر المُصاب |
| İnek sütünden yapılıyor aslında. | Open Subtitles | من انجلترا مصنوع من حليب البقر على مايبدو |
| Somon balığı ve koyun sütünden yoğurt aldım. | Open Subtitles | اشتريتُ لكِ سمك السلمون، ولبن زبادي من حليب الغنم. |
| Etkili karışımımız 25% gerçek porsuk sütünden yapılmıştır. | Open Subtitles | ملحقنا الفعّال صنع من 25 % حليب غرير حقيقي. |
| - Dondurma, inek sütünden yapılan bir kremadır ve bu krema çok fazla yağ içerir | Open Subtitles | الآيسكريميعدمنالقشطة... والتي تأتي من حليب البقرة والقشطة بها الكثير من الدهن |
| Lanet olsun.Alman burbonu homo sütünden daha iyi. | Open Subtitles | - اللعنة، البربون الألماني أفضل من حليب الشواد |
| Arılardan, arı sütünden ya da Çin biberinden hiç anlamıyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تعرف أي شيء عن النحل أو غذاء الملكات أو "بيكرلي آش" |
| Yeni araştırmalar Çin biberinin arı sütünden daha çok umut vaat ettiğini gösteriyor. | Open Subtitles | أحدث البحوث تقترح أن (بريكلي آش) واعد أكثر من غذاء الملكات |
| Keçi sütünden peynir yapmayı öğrendim. "Heidi" gibiydim. | Open Subtitles | تعلمت كيف أصنع جبن من لبن الماعز كان مليء بالطاقة |
| Bu durumun sütünden biraz daha faydalanmam gerek. | Open Subtitles | انتظري هنا، يا فتاة. يجب أن أحصل على لبن أكثر. |
| Anne, onun sütünden de içebilir miyim? | Open Subtitles | لقد أنتقم - أمي , أيُمكنني الحصول علي بعض من حليبها ؟ - |
| Bir adam senin sütünden istiyorsa bütün ineği almak zorunda. | Open Subtitles | ،أجل، إن أراد رجلاً حليبك .فعليه شراء البقرة بأكمها |