| Bu adam skydiving yapmıyor. Uçurtma gibi süzülüyor. ya da dolanıyor. | TED | فهذا الشخص لم يقفز من مظلة .. انما هو يحلق كما تحلق الطائرة الورقية ويتم التحكم به تماما مثل التحكم بالطائرة الورقية |
| Güney Afrikada planörlü paraşüt vahşi akbabaların arasında süzülüyor. | Open Subtitles | في جنوب أفريقيا ، قائد الطائرة الشراعية يحلق بين أسراب من الطيور الجارحة البرية. |
| Akbabalar kuşlar aleminin en geniş kanatları ile süzülüyor. | Open Subtitles | يحلق الكوندور على أجنحة هي الأكبر من أي من الطيور الأخرى. |
| İş birliği bulutu adını verdiğimiz şeyle, iletişim, etkileşim alanın merkezi olarak binanın ortasında kendi başına süzülüyor, standart modüler ofislerden oluşan bir kabukla sarmalanıyor. | TED | كان التواصل والتفاعل في مركز المكان الذي يطفو في حد ذاته، بما قد نسميه بسحابة المُشاركة، موجودة في منتصف المبنى، مُحاطة بطوق من المكاتب التقليدية. |
| Dolayısıyla bu sadece süzülüyor, bütün yönleri dengede tutan sürekli bir manyetik alan üzerinde süzülüyor. | TED | لذلك هو يطفوا فقط، يطفو على مجال مغناطيسى دائم، والذى يجعله مستقر فى جميع الإتجاهات. |
| Benim kadar ağır olmalı ama havada bir balon gibi süzülüyor. | Open Subtitles | أنه فى مثل وزني تقريباً ولكنه يطفو فى الهواء كالمنطاد |
| Peki, şunu düşünün. Kar taneleri gökten süzülüyor. | Open Subtitles | قطع ثلدية تسقط من السماء |
| Bir kartal gibi üstümüzde süzülüyor. | Open Subtitles | هو نسر يحلق فوقنا |
| Kartal, son kez havada süzülüyor. | Open Subtitles | -الصقر يحلق .. لآخر مرة |
| Kel kartal süzülüyor! | Open Subtitles | تخيل نسراً يحلق في السماء! |
| Kel kartal süzülüyor! | Open Subtitles | تخيل نسراً يحلق في السماء! |
| İnsanoğlu sınırsız hava sathında süzülüyor. | Open Subtitles | بناء على ان الجنس البشري يطفو طائرا على الهواء بغير حدود |
| Uçak gibi havada süzülüyor hatta. | Open Subtitles | في الواقع إنّه يطفو على الهواء، مثل الحوّامات. |
| Senaryo süzülüyor. | Open Subtitles | السيناريو يطفو |
| Kar taneleri gökten süzülüyor. | Open Subtitles | قطع ثلدية تسقط من السماء |