| Paskalya'da gerçekleşen bombalı saldırılar konusunda suçlanacak biri varsa o da salıverme kağıtlarını imzalayan kişi. | Open Subtitles | إن كان هنالك أحدٌ ليلام على تفجيرات عيد الفصح فهو من وقع أوراق الإفراج تلك |
| Treville salıverme emrini kraliyet onayı olmadan vermiş. | Open Subtitles | قدم تريفل أمر الإفراج بدون موافقة ملكية |
| Dışişleri Bakanı Abdul-Aziz Bouteflika salıverme görüşmelerini yürütecek. | Open Subtitles | وزير الخارجيّة (عبد العزيز بوتفليقة)... سيتفاوض معكم بشأن الإفراج عن الرهائن... |
| Bayan Ratched... ve doktorlar, salıverme kararı alıncaya kadar beni burada tutabiliyormuşsunuz. | Open Subtitles | والدكتور سوف تبقياني هاهنا حتي تشعرون انكم جيدون كفاية لاصابتي بالجنون؟ هذا هو ما أود معرفته جيد يا راندال,هذه بداية جيدة |
| Şartlı salıverme koşullarını ihlal edenlere daha ağır cezalar. | Open Subtitles | العقاب القاسي لمنتهكي اطلاق السراح , ستان |
| Dışişleri Bakanı Abdul-Aziz Bouteflika salıverme görüşmelerini yürütecekmiş. | Open Subtitles | وزير الخارجيّة (عبد العزيز بوتفليقة)... سيتفاوض معكم بشأن الإفراج عن الرهائن... |
| Buna "şefkatli salıverme" deniliyor. | Open Subtitles | "يسمى "الإفراج للرأفه |
| Bayan Ratched... ve doktorlar, salıverme kararı alıncaya kadar beni burada tutabiliyormuşsunuz. | Open Subtitles | يا اّنسة/راتشيد والدكتور سوف تبقياني هاهنا حتي تشعرون انكم جيدون كفاية لاصابتي بالجنون؟ |
| Şartlı salıverme koşullarını ihlal edenlere daha ağır cezalar. | Open Subtitles | العقاب القاسي لمنتهكي اطلاق السراح , ستان |