"sanrı" - Translation from Turkish to Arabic

    • هلوسة
        
    • الهلوسة
        
    • الوهم
        
    • بهلوسة
        
    • أوهام
        
    • تهلوس
        
    • هلوسات
        
    • لهلوسة
        
    • بوهم
        
    • واهماً
        
    • وهماً
        
    • يهلوس
        
    • هلاوس
        
    • بالهلوسة
        
    Farkında mısın, olaylardan birinin bile sanrı olduğu kanıtlanırsa... bütün bu deneyin güvenilirliği sarsılır. Open Subtitles تدرك ذلك إذا حتى حدث شيء واحد يثبت لكي يكون هلوسة ثم هذه التجربة بالكامل سيشك بها
    Kendime, hepsinin kafamın içinde olduğunu söyledim davayla olan duygusal bağlantımın ortaya çıkardığı bir sanrı olduğunu. Open Subtitles أخبرت نفسي بأن كل هذا كان برأسي, هلوسة صنعتها العلاقة العاطفيّة للقضيّة.
    sanrı ve nöbet, temporal lobda sorun olduğunu gösteriyor. Open Subtitles الهلوسة و النوبات تشير لمشاكل بالفص الزمني
    Ailelerini katletmeleri gerektiğini düşünmelerine neden olan sanrı,.. Open Subtitles على الارجح، الوهم لماذا يحتاجون لقتل اسرهم
    Tekrar dinleyin. Bir kez sanrı gördü. Neden ameliyat ediyoruz ki? Open Subtitles أصيبت بهلوسة مرة لماذا نجري عليها جراحة؟
    "sanrı bunlar sevgili dostum." Open Subtitles . أوهام يا صديقى العزيز
    Serebral korteks normal cevap veriyor. sanrı görmüyor. Open Subtitles استجابة الطبقة المغطية للمخ سليمة لا تهلوس
    Görüntüler, sanrı falan. Open Subtitles حسناً , رؤى , هلوسات
    Sadece senin beyninde var olduğum ihtimalini göz önünde bulundurdun mu sanrı olmadan? Open Subtitles ..هل فكرت في احتمالية انني ...اعيش فقط في تفكيرك بدون اي هلوسة ؟
    LSD ve sanrı yapan maddelerin taklit ettiği. Open Subtitles هي مادة تحاكيها المخدرات التي تسبب هلوسة
    İkinci kez sanrı görmesi kalbi onaramadığımız anlamına gelir. Belki de atladığımız bir şeyler var. Open Subtitles هلوسة ثانية تعني أننا لم نصلح قلبها، ربما فاتنا شئ
    Kalbinde sorun yok. Eğer sanrı görüyorsa, bunun nedeni kalbi değil. Open Subtitles قلبها بخير، إن كانت هناك هلوسة فليس لقلبها دور
    sanrı ve nöbet, temporal lobda sorun olduğunu gösteriyor. Open Subtitles الهلوسة و النوبات تشير لمشاكل بالفص الزمني
    Beş dakikalık süreç boyunca, söz yitimine şahit olduk sonracığıma, deri yüzümü vardı, paranoya vardı, etkili sanrı vardı. Open Subtitles في غضون خمس دقائق شهدنا القدره على عدم الكلام الهلوسة شديدة الوضوح
    sanrı ve migren bir arada oldukça nadir görülür. Open Subtitles الهلوسة مع الصداع النصفي أمر غريب
    Ona neredeyse birini öldürtecek olan sanrı onun hayatını kurtardı. Open Subtitles الوهم الذي كاد يتسبب بمقتله. هو ما أنقذ حياته
    Bu tarz bir sanrı beraberinde komplo düşüncelerini de getirir. Open Subtitles وهذا النوم من الوهم يترافق مع التفكير بالتآمر.
    Eğer sanrı görseydi tahmin ettiğimiz, bulduğumuz ve onardığımız kalp sorunu büyük bir tesadüf olurdu. Open Subtitles إن كانت أصيبت بهلوسة تكون الأزمة القلبية التي توقعناها و وجدناها و عالجناها مجرد مصادفة كبيرة
    - Çünkü bunlar sanrı. Open Subtitles ـ لأن هذه أوهام
    Ya da art arda gecelerce nöbette olan ve sanrı gören bir stajyer de olabilir. Open Subtitles أو المتدربة الذي يتم على استدعاءها لليالٍ كثيرة ...وهي بالفعل تهلوس
    Eğer öyleysem, bu sakat bir sanrı. Open Subtitles إذا كنت كذلك فهذه هلوسات مملة
    Beyin dalgalarına göre sanrı görüyor. - Sinir hücreleri ışıldıyor. Open Subtitles موجات الدماغ تشير لهلوسة سطحية الأعصاب مضاءة
    Daha çok sanrı gibi geldi. Open Subtitles -بل إنه أشبه بوهم
    Gördüklerinden emin olamama... hatta sanrı görme. Open Subtitles أن يكون غير واثق مما شاهدة،حتى أن يكون واهماً
    Verandamızda büyük, ıslak bir sanrı bıraktı. Open Subtitles ترك وهماً كبيراً في الباب الخلفي
    Eğer sinir hücrelerini elektrikle uyarırsak oğlunu kandırıp sanrı görmesini sağlayabiliriz. Open Subtitles إن حفزنا هذه الخلايا العصبية بمجسات كهربية يمكننا جعل مخ ابنكما يهلوس
    Bütün gördüklerinin sanrı olmadığında... wsen bile emin değilsin. Open Subtitles ...أنت نفسك لا تستطيع تأكيد اذا ما كنت قد رأيته هو مجرد هلاوس أم لا
    Bilmem. Tek bildiğim, Abby sanrı görmüyor. Open Subtitles لا أعرف لكن ما أعرفه أن آبي غير مصابة بالهلوسة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more