| İşler sarpa sarınca bizi yüzüstü bırakmayın yeter. | Open Subtitles | فقط أعطنا بعض ما عندك لا تتخلى عنّا عندما يسوء الطقس |
| İşler sarpa sardığında bize haber ver, biz de onu patlatalım. | Open Subtitles | اعلمنا فقط حينما يسوء الأمر، وسنكون جاهزين |
| Bana kalırsa yılanın başını küçükken ezmek lazım. İşler sarpa sarmadan. | Open Subtitles | أفكر فى التخلص منه قبل أن يزداد الأمر سوءاً |
| Sonrasında işler iyice sarpa sardı. | Open Subtitles | بعد ذلك ، أصبحت الأحوال تزداد سوءاً |
| Isler iyice sarpa sardi. hapisteyken bu riski goze alamam. | Open Subtitles | ستسوء الأمور، لا يمكنُني المجازفة بهذا وأنا في السجن |
| İşler sarpa sararsa B planım hazır. | Open Subtitles | وإن ساءت الأمور، فلديّ خطّة بديلة |
| Ama işler sarpa sararsa anlamanı sağlayabilir miyim? | Open Subtitles | لكن عندما تسوء الامور هل يمكنني جعلك تفهم |
| Çünkü işler sarpa sararsa bitirmemi söylemiştin. | Open Subtitles | لأنك من طلب مني بالإنسحاب عن الأمر بأكمله إن أصبح خطيراً, |
| Bu silahı eğer işler sarpa sarar da kolay yolu seçmek durumunda kalırsan diye sana bırakıyorum. | Open Subtitles | أمرره لك الآن في حال سائت الأمور سيكون لديك مخرجٌ سهل. |
| İşler sarpa sarınca o medeni geçinen insanlar birbirlerini yiyecek. | Open Subtitles | سأريك، حين يسوء الامر هؤلاء المتحضرون سيأكلون بعضهم |
| Bunu niye cezaevinde yapmadık anlamadım. Bu iş her an sarpa sarabilir. | Open Subtitles | لا أعرف لمَ لم نستطع فعل هذا في السجن، قد يسوء الوضع في أيّ لحظة. |
| Çünkü hem Kelly için hem de kurtardığı insanlar için işler sarpa sarabilirdi. | Open Subtitles | لأن الأمر قد يسوء أكثر عليه وعليهم سريعاً |
| Ama hesaba katmadığımız tek şey işlerin bu denli sarpa sarmasıydı. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي لم نعمل له حسابًا أن الأمر يسوء |
| Bu işin sarpa sarabileceği tüm ihtimallere bir bakalım... | Open Subtitles | لسنتعرض كل الطرق التي يسوء من خلالها الوضع. |
| İşler sarpa sarmadan, ona karşı dürüst ol o zaman Jamie. | Open Subtitles | إذن إحذرى، قبلما يزداد الوضع سوءاً |
| İşler sarpa saracak. | Open Subtitles | الأمر يزادا سوءاً. |
| Bu şey gittikçe sarpa sarıyor. | Open Subtitles | هذا الأمر يزداد سوءاً |
| İşler iyice sarpa sardı. | Open Subtitles | الأوضاع أخذت تزداد سوءاً |
| İşler iyice sarpa sardı. hapisteyken bu riski göze alamam. | Open Subtitles | ستسوء الأمور، لا يمكنُني المجازفة بهذا وأنا في السجن |
| Burada kalırsam işler daha çok sarpa saracak, Tamura da olaya bulaşacak. | Open Subtitles | ستسوء الأمور حال بقائي وستحدث مشاكل لـ (تامورا) أيضاً |
| İşler sarpa sararsa B planım hazır. | Open Subtitles | وإن ساءت الأمور، فلديّ خطّة بديلة |
| İşler sarpa sardığında elimizden gelen her şeyi yaptık deriz ve daha da söylenecek bir şey kalmaz. | Open Subtitles | " عندما تسوء الأمور " " نقول أنّنا بذلنا ما في وسعنا " " " ولم يتبقى شيئاً آخر لقوله |
| Rachel'a söz verdim işler sarpa sararsa bitireceğim diye. | Open Subtitles | لقد وعدت (رايتشيل) إذا حدث و أصبح الأمر خطراً جداً سأنهي الموضوع فورا, و الأمر قد أصبح خطيراً جداً. |
| Kevin annende olanları anlattı, annende işler sarpa sarmış. | Open Subtitles | أخبرني كيفن أن الأمور سائت كثيرًا بمنزل والدتك |