| Son birkaç aydır bana güvenen pek çok kişi oldu, Ajan Self. | Open Subtitles | أجل، كثير ممّن وثق بي خلال الأشهر القليلة الماضية، أيّها العميل (سِلف) |
| Son birkaç aydır bana güvenen pek çok kişi oldu, Ajan Self. | Open Subtitles | أجل، كثير ممّن وثق بي خلال الأشهر القليلة الماضية، أيّها العميل (سِلف) |
| İki Scylla kart sahibinin toplantısı değildi bu Ajan Self. | Open Subtitles | لم يكن اجتماعاً بين حاملَي بطاقة (سيلا) أيّها العميل (سِلف) |
| Don Self, Scofield ve Burrows'u bulma sansimiz, hic yuksek degil. | Open Subtitles | فان فرصة العثور على دون سيلف سكوفيلد و بوروز , انها ليست بجيدة |
| Self ve biraderler Scylla'yi calmis olabilir. | Open Subtitles | سيلف و الاخوة قد يكونو سرقو سيللا ولكن لا احد منهم لديه |
| Self ve Gretchen hakkındaki her şeye ihtiyacım var. Başka bir deyişle, elinizde ne varsa. | Open Subtitles | سأحتاج كلّ ما لديكم عن (سلف) و(غريتشن)، أسماء مستعارة، كلّ ما لديكم |
| Self seni general meselesiyle ilgili aradı mı? | Open Subtitles | هل اتصل بك (سِلف) بخصوص وضع مضطرب مع اللواء؟ |
| Self size General'le yaşanan ufak sürtüşmeden bahsetti mi? | Open Subtitles | هل اتصل بك (سِلف) بخصوص وضع مضطرب مع اللواء؟ |
| Şu ana dek tek bildiğimiz Self'in anlattıklarıydı. | Open Subtitles | كلّ ما نعرفه عنها فعلاً هو ما أخبرنا به (سِلف) |
| Ama Gretchen, Self, hatta Bagwell'in bile dolduracak olduğu boşluklara sahipsin. | Open Subtitles | ولكن ثمّة فجوات في سيرتك الذاتية يمكن لـ(غريتشن) أو (سِلف) أو حتّى (باغويل) ملؤها |
| Sende Gretchen, Self, hatta Bagwell'in bile dolduracağı boşluklar var. | Open Subtitles | ثمّة فجوات في سيرتك الذاتية يمكن لـ(غريتشن) أو (سِلف) أو حتّى (باغويل) ملؤها |
| Adım Don Self, İç Güvenlik'ten. Bu da partnerim Bruce Liberace. | Open Subtitles | أنا (دون سِلف)، من الأمن القوميّ وهذا شريكي (بروس ليبراتشي) |
| İç Güvenlik'i ara. Bakalım Self hakkında ne biliyorlar. | Open Subtitles | نتصل بالأمن القوميّ، ونرى مقدار ما يعرفونه عن (سِلف) |
| Self'in yöntemlerine bakarsak, kafamı kurcalıyor. Fazla izoleydi. | Open Subtitles | طريقة تنفيذ (سِلف) لهذا، لا أدري، لقد أبقى نفسه معزولاً |
| Anlaşmalarımız var. Hayır, boş müsvettelerimiz var. Self'in bize bıraktığı tek şey. | Open Subtitles | كلاّ، لدينا ورق، هذا ما تركه (سِلف) لنا، هذا ما لدينا، يجب أن نرحل عن هنا |
| O yuzden Self'le iliskilendirin. | Open Subtitles | لذلك , اربط صورتها مع صورة سيلف |
| Sucre mesaj gonderdi. Gretchen ve Self'i bulmus. | Open Subtitles | سوكري ارسل رسالة لقد وجد جريتشن و سيلف |
| Son birkaç aydır bana inanan çok insan oldu, Ajan Self. | Open Subtitles | ،العديد من الناس آمنو بي في الأشهر الماضية (أيها العميل (سيلف |
| Don Self metal bir çanta getirdi, içinde ne var bilmiyorum. | Open Subtitles | لدى (دون سيلف) حقيبة معدنيّة بالخارج، ولا أعرف ما في داخلها |
| Megan Moore. Self magazine. Jackie için kapak hikayesi yazıyorum. | Open Subtitles | ماجي مور من مجلة سيلف |
| Tek yapmamız gereken Self'i afişe edip, Skylla'nın onda olduğunu kanıtlamak. | Open Subtitles | كلّ ما علينا فعله هو إجبار (سلف) على الظهور، ونثبت أنّ (سيلا) بحوزته |
| Self'i bulup Skylla'yı sana versem, eski anlaşma geçerli olur mu? | Open Subtitles | إن أحضرتُ لك (سلف) و(سيلا)، فهل ستتمكّن من الإيفاء باتفاقاتنا؟ |
| Artık Spudsy'de Self servis başladı ve çalışmak çok daha zorlaştı. | Open Subtitles | لكن الآن بعد أصبح في مطعم البطاطس بوفيه مفتوح العمل أصبح أقل تحدي كثيرا |