| - Sepet! Saat 3 yönünde. - 3 yönü neresi? | Open Subtitles | السلة بتجاه الساعة 3 أي أتجاه هو الساعة 3 |
| Eğer yılan ile oynamak istemiyorsan Sepet ile uğraşmayacaksın. | Open Subtitles | لا تهزي السلة إذا لم تريدي أن تلعبي مع الثعبان |
| Ve bir Sepet Yakalama makinesinin görüp görebileceği en iyi yardımcı pilota sahibim. | Open Subtitles | و لديّ أفضل مساعد طيّار يمكن لآلة سرقة السلال أن تحظى به أبداً |
| Buluşmamız için bu Sepet dolusu hediyeleri göndermişler bana, her şeyi içinde. | Open Subtitles | أرسلوا لي هذه السلّه و بها كل تلك الأشياء من أجل موعدنا, إنها سله متكاملة |
| O Sepet görünümlü kaplumbağa kutusunu alıp, kuş gibi uçacağım. | Open Subtitles | سأختطف سلّة الغيلم تلك و أطيرُ بعيداً كطائرٍ ضبابيّ |
| İki Sepet de ekmek. Buranın ekmeğine bayılırsın sen. | Open Subtitles | إثنان من سلال خبزِ الصودا أَعرف كم تحب ذلك |
| Evine bir Sepet domatesle gelen erkek ne bekliyor olabilir? | Open Subtitles | عندما يأتي رجلاً بسلة طماطم، ماذا ينتظر؟ |
| Badem, iki ardışkuşu, bir Sepet incir... | Open Subtitles | حزمة من اللوز , طيور السمان وسلة من التين |
| Pazar pikniğindeyiz. Keşke bir Sepet hazırlasaydım. | Open Subtitles | إنها رحلة شواء في ظهيرة أحد ليتني جلبت السلة |
| Sonra, biz bir Sepet içerisinde aşağıya yavru kedi diyerek, "teşekkürler mew"" | Open Subtitles | وستبقى القطط التي في السلة تقول ثانك ميو |
| Anne Cin, Baba Cin, bu Sepet sizin için. | Open Subtitles | الأم شبح المشرحة الأب شبح المشرحة هذه السلة من أجلكما |
| Yatay ve dikey elemanlardan oluşan bir Sepet. | TED | السلة مصنوعة من عناصر أفقية وعمودية. |
| Hadi çık oradan, Sepet lazım bana. | Open Subtitles | هيا أيتها الصغيرة، أحتاج السلة |
| Hintkamışından Sepet üreticilerle, | TED | مع صناع السلال المصنوعة من النخيل القصبي لتحويلها إلى منتجات |
| Sessiz gecelerde, onun, Sepet örüşünün seslerini duyabilirsiniz. | Open Subtitles | يقولون بالليالي الهادئة، تقدر تسمع صوت صنعه السلال |
| Ben de bir saat kadar önce senin gönderdiğin bir Sepet dolusu kurabiyeyi teslim aldım. | Open Subtitles | لقد حصلت على سله مليئه بالكعك أيضاً منك منذ ساعة تقريباً |
| Kendine yardım edemeceğin için çok telaşlıydın ve onun üzerine tümüyle seks oyuncaklarıyla dolu bir Sepet getirdin. | Open Subtitles | اتعلمين ذلك الشيء الذي كنتي متحمسّة بشأنه لا يمكنك مساعدة نفسك و جلب سلّة مملوءة بلعب الجنس ؟ |
| Firavun'a üç Sepet ekmek götürüyorum ve ekmekler düşüyor. | Open Subtitles | انني آخذ ثلاث سلال من الخبز الي فرعون , و لكنها تقع |
| Eski ortağım bir Sepet malla evime geldi bende ahlaki değerler açısından ihbar ettim. | Open Subtitles | أنّ زميلك السابق حدث أن توقف عندك بسلة من الأشياء الجيدة |
| Sütyenler için bir Sepet ve yazı isteyebilirsin, çünkü şu kolej kızları oldukça çılgın gözüküyorlar.! | Open Subtitles | ربما ستحتاج للافتة وسلة لأجل حمالات الصدر، لأن فتيات جمعية الطالبات يبدون مثيرات |
| Sepet için sağ ol. Görüşürüz. | Open Subtitles | شكراًَ على السلّة, أراك لاحقاً |
| Sepet örme ya da kadın hakları gibi gereksiz dersleri. | Open Subtitles | شيء لا طائل منه، مثل سلة النسيج أو المرأة الدراسات؟ |
| Şirket tecrüben olmamana rağmen seni işe aldım. Sana daire, harika bir büro, her sabah bir Sepet dolusu yağsız çörek verdim. | Open Subtitles | ولقد اعطيتك مكتب رائع وكنتى تلعبى معى السله يوميا |
| Saati 10$ olacak ve yanında da bir Sepet tavuk kanadı vereceğim. | Open Subtitles | اجرها 10 دولارات بالساعة بالإضافة إلى سلةٍ من أجنحة الدجاج |
| Eğer onu oyalarsan içeri sızıp birkaç Sepet alabilirim. | Open Subtitles | أن كان يمكنك أشغاله , يمكنني أن أتسلل الى الخلف وآخذ سلتين. |
| Sepet şapkaları seven birinin sağa atlamak yerine sola atlamasına izin verdim. | Open Subtitles | اتركها إلي عاشق القبعات المصنوعة من السلات ليقفز إلي اليسار بدل اليمين |