| Sizi ölü bulacaklar. Halterde senin, silahta Onun, parmak izleri olacak. | Open Subtitles | سيعثر الضباط على جثتكم بصمتك على الدمبل و بصمته على المسدس |
| O ve silahı. silahta dünyalar kadar tecrüben olabilir. | Open Subtitles | هو ومسدسه ، يمكن أن يكون الأكثر خبرة في استعمال المسدس |
| Bu silahta şimdi üç yaşam, üç ölüm var. | Open Subtitles | هذا المسدس الأن يخمل ثلاثة موت وثلاثة حياة. |
| silahta DNA ve parmak izi araştırın. | Open Subtitles | حسنًا، افحص المسدّس بحثًا عن البصمات والحمض النوويّ |
| Onu vuran silahta özel bir mermi kullanılmış mı acaba? | Open Subtitles | هل لديك معلومات عن استخدام ذخيرة من نوع خاص بالمسدس الذي أطلق عليه النار ؟ |
| Teşekkürler. 2 mermiden başka lanet birşey yok bu silahta. | Open Subtitles | شكرا لك , ولكن لا يوجد سوى رصاصتين في هذا المسدس اللعين |
| O silahta, gerçek kurşun olduğunu mu zannettin? | Open Subtitles | هل كنت تظنين أن الرصاص في ذلك المسدس كان حقيقياً؟ |
| Haklı olabilirsin. silahta kaç mermi kaldı? | Open Subtitles | قد تكون على حق , بما كنت تفكر عندما تركت المسدس ؟ |
| Olayın bu silahta bittiğini bilmeliydim. | Open Subtitles | كان على أن أعرف أنكم تخافون من المسدس و حسب |
| Ray, silahta sadece kuru sıkı var. | Open Subtitles | راي ، هذا المسدس يحتوي فقط على رصاصات فارغة |
| silahta bir parmak izi ve biraz kan var. | Open Subtitles | حصلنا على جزء من بصمة وبعض الدم على المسدس |
| Sanırım elini barut kalıntıları için analiz edip silahta parmak izleri için uygun analizi yapabiliriz ama gemide gerekli teçhizat bulunmuyor-- | Open Subtitles | نستطيع ان نفحص على بقايا بودرة المسدس ونقوم بفحص البصمات على المسدس ولكن ليست لدينا العدة المطلوبة |
| silahta kurşun yok dimi? | Open Subtitles | انت لا تملك طلقات لهذا المسدس , أليس كذلك ؟ |
| silahta parmak izine rastlanmadı. Tüm gece yağmur altında kalmış tabii. | Open Subtitles | لا توجد بصمات على المسدس انهمر عليه المطر طول الليل |
| Elim silahta beklerken bunu yapması gerekenin ben olduğumu biliyordum. | Open Subtitles | كنت أحمل المسدس طوال الوقت وأنا أعلم أنني أنا من يستحق الموت |
| Bulduğunuz eski silahta taze bir iz saptadım. | Open Subtitles | وجدت بصمة جديدة على ذاك المسدس الذي استرجعتموه |
| Sir Richard, sanırım bu silahta bir hata var. | Open Subtitles | سيد "ريتشارد"، هذا المسدس لابد وأنه معطوب |
| Son olarak, silahta hiç kurşun yoktu. | Open Subtitles | ثالثاً، ليس هناك رصاصات في المسدس |
| İki! Eğer bu silahta mermi varsa, | Open Subtitles | لو كان هناك أيّة رصاصة في ذلك المسدّس |
| silahta parmak izlerini arıyoruz. | Open Subtitles | نحن نجري فحص البصمات على المسدّس |
| Ve daha kesin olur. Olay silahta. | Open Subtitles | وهو أكثر دقة ، الأمر كله متعلق بالمسدس |
| Ama laboratuar silahta başkasına ait parmak izleri de bulmuş. | Open Subtitles | لكن المختبر رفع بصمات أخرى من على السلاح |