| - sitar çalışını bir duymalısın Kusursuz. | Open Subtitles | عليكِ أن تسمعيه وهو يعزف على السيتار إنه رائع |
| - sitar çalmasını öğrenmelisin. Ben sitara bayılırım. | Open Subtitles | يجب أن تتعلمي العزف على السيتار أحب السيتار |
| Protestolara katıldım, otiçtim... sitar müziğini sevmeye çalıştım ve Annie'yle tanıştım. | Open Subtitles | {\cH70BFDC}... تظاهرت و دخنت بعض العشب {\cH70BFDC}،حاولت أن أُحب موسيقي السيتار... |
| sitar çalmadı ve mor filler görmüyordu diye... | Open Subtitles | لمجرد انه لم يكن يلعب السيتار أو رؤية الفيلة الارجوان... |
| Dave'ler ile birlikte seyahat edip, sitar çalmayı öğrenip, bir yerde düzen kurmak. | Open Subtitles | "ديف" و "ديف" و أنا نريد السفر و نتعلم العزف على السيتار و نستقر بمكان غير هنا |
| Belki daha sonra sitar öğrenmek için de gelirim. | Open Subtitles | ربما آتي لاحقاً لاخذ بعض الدروس على السيتار ?"? السيتار اله موسيقية هندية شبيهه بالعود" |
| 29 yaşında da bir roman yayımladı ve sitar çalıyor. | Open Subtitles | و كذلك نشر رواية حين كان بعمر الـ 29 و يجيد العزف على "السيتار" |
| Vimi giyinirken, sitar çalan bir şarkıcı penceresinin önünde ilk randevumuzda duyduğumuz şarkıyı çalıyor. | Open Subtitles | فيمي) ، سوف تتأنق) عندما تسمع آلة (السيتار) و المطرب يعزفون الاغنية التي سمعناها في موعدنا الاول |
| - Müzik... biraz sitar. | Open Subtitles | - موسيقى... آلة السيتار - |