| Burası Afrika, bizim ilk gidişimiz. İkimizin de ilk defa Afrika'ya gidişiydi. 1993 sonbaharı. | TED | كانت تلك في أفريقيا، في أول رحلة لنا، في أول مرة لكلينا أن يذهب الى افريقيا، في خريف عام 1993. |
| 2006'nın sonbaharı idi. Apple'ın neden bir cep telefonu yapmayacağını açıkladım. | TED | كان ذلك في خريف 2006 وضحت لماذا لن تقوم شركة ابل بعمل هاتف نقال |
| 1942 sonbaharı. | Open Subtitles | خريف 1942 تحطمت أوروبا على يد الإحتلال النازى |
| Bu, 1989'un sonbaharı, ve değişim için ayaklanarak eylem yapan insanların ceplerinde birer mobil telefon olduğunu hayal edin. | TED | فهذا فصل الخريف سنة 1989، وتخيلوا جميع هؤلاء الناس واقفين ليتظاهروا من أجل التغيير وكان لديهم هواتف نقالة في جيوبهم. |
| 1940 sonbaharı ya da kışında, bazı çocuklar ortadan kaybolmaya başladı. | Open Subtitles | في الخريف أو شتاء من 1 940,... ... بعضالأطفالالصغار إختفاء مبدوء. |
| Burada, 1941 sonbaharı başlarında yöre sakinlerinden çalışmaya elverişsiz olarak seçilen az sayıda Yahudi de öldürülmüştür. | Open Subtitles | عدد قليل من اليهود المحليين اُختيروا كغير قادرين على العمل وقُتلوا أيضاً هنا فى بداية خريف 1941 |
| 1927 sonbaharı ile birlikte, güven dolu bir şekilde muhafazakarlarla kapışmak için sonunda hazır olduklarını biliyorlardı. | Open Subtitles | بحلول خريف عام 1927 علموا أنهم مستعدين أخيراً لتحدي المحافظين ممتلئين بالثقة بالنفس و الاستعداد لخوض المعركة |
| Bırakın yansın, zaman geçtikçe hayatınızın sonbaharı sizi bekliyor olacak. | Open Subtitles | دعيه يحترق ، الوقت يمر. و خريف الحياة ينتظركِ. |
| şimdi "66 yılı sonbaharı pazar öğlen" diyor, öyleyse kiliseden henüz dönmüşüz, çünkü kırmızı elbiseliyim ve sen köpeği boğazlıyorsun. | Open Subtitles | مكتوب هنا: ظهيرة الاحد, خريف 66 لابد أننا كنا عائدين لتوّنا من الكنيسة |
| Ancak o gece Ayrılık sonbaharı ilk kurbanlarını verecekti. | Open Subtitles | ولكن في نفس تلك الليلة خريف الإنفصالات سيأخذ أولى ضحاياه |
| Çocuklar, 2012'nin ekim ayı Ayrılık sonbaharı'nı başlatmıştı. | Open Subtitles | ياأولاد,فيشهرأكتوبر2012بدأ خريف الإنفصالات |
| 2014 sonbaharı, üniversitede ikinci yılımdayım. Çoğu üniversite öğrencisi gibi, cinsel hayatım aktifti ve genellikle seksin risklerini azaltmak için önlem alırdım. | TED | في خريف عام 2014 كنت طالباً جامعياً في العام الثانى ومثل مُعظم الطلبة الجامعيين، كنت ناشطاً جنسياً، وغالباً ما كنت أتخذ إجراءات وقائية للحد من مخاطر الجنس. |
| Bugs Bunny, Şişko Elvis, New England sonbaharı, | Open Subtitles | " باغز باني " آلفيس البدين " " خريف في نيو إنجلترا " |
| Saraybosna. 2000 yılı sonbaharı. Savaşın sona ermesinden beş yıl sonra. | Open Subtitles | * "خريف عام 2000 بـ"سراييفو * * بعد خمسة سنوات من انتهاء الحرب * |
| Sivastopol'da Tahliye, 1941 sonbaharı | Open Subtitles | إخلاء في سيفاستوبول، خريف عام 1941م |
| Tatlım, sonbaharı getirmek için çok uçmak gerekiyor. | Open Subtitles | عزيزي، نحتاج للطياران كثيرا، من أجل جلب الخريف |
| Ya önümüzdeki sonbaharı göremezsek? | Open Subtitles | ماذا لو لم نكن موجودين في الخريف القادم؟ |
| Şanslıysak, sonbaharı da. | Open Subtitles | و أن حالفنا الحظ أحيانا نمضي الخريف |
| Şey, sanırım ben sonbaharı tercih ederim. Eylül, Ekim... | Open Subtitles | حسناً ، إنى أفضل الخريف سبتمبر ، أكتوبر |
| #İlkbaharı, yazı, sonbaharı, kışı getirsinler# | Open Subtitles | اجلبي لنا الربيع والصيف والخريف والشتاء |
| 2003 sonbaharı, Kankakee, Illinois'de bir cenaze evinde. | Open Subtitles | في ربيع 2003، في مقر اعداد جنائز في (كانكاكي) - (إلينوي) |