| Böyle bir sorunun cevabını bilmek istemenizin pratik nedenler var. | TED | الآن. هناك أسباب عملية للرغبة في معرفة إجابة هذا السؤال. |
| O an gelene kadar, bu sorunun cevabını hiçbirimiz bilemeyiz. | Open Subtitles | لا أحد منا عرف جواب هذا السؤال حتى هذه اللحظة |
| sorunun cevabını aldın mı ? | Open Subtitles | هل من أجل ذلك كنت تريد جواباً على سؤالك؟ |
| Bu sorunun cevabını bulursan, bana da söyle. | Open Subtitles | اعطينى جوابِ إلى أعلمني. |
| - Bu konuyu ben de çok düşündüm ve bu sorunun cevabını üç aşamada açıklayabilirim. | Open Subtitles | فكرت بهذا كثيراً و أظن أن بإمكاني إجابة سؤالك في ثلاثة أجزاء |
| Hepimiz bu sorunun cevabını aradık. | Open Subtitles | و فتاتين بعلاقه عابره كلنا نريد إجابه عنه |
| Bu sorunun cevabını bilmiyorum, Ancak sanırım ciddiye alınılması gereken türden bir soru. | TED | أنا لا أعرف الجواب على هذا السؤال، ولكنني أعتقد أنه على الأقل سؤال يستحق أن يؤخذ بعين الاعتبار. |
| Savaşı durdurabilmemiz için, bu sorunun cevabını bulmamız gerekiyor. | TED | إذا أردنا أن نوقف الحرب، يجب أن نجيب على هذا السؤال. |
| 1953'te iki cesur kimyager bu sorunun cevabını bulmaya çalıştı. | Open Subtitles | في عام 1953 كيميائيان مقدامان حاولا الجواب عن هذا السؤال |
| Bu sorunun cevabını arayıp duruyordum meğerse cevap o kadar açıkmış ki. | Open Subtitles | لقد عانيت مع هذا السؤال ..لكن يا إلهي الجواب كان واضحاً جداً |
| Biliyorum,benim sicilim ile, bana inanmayabilirsin, ama bu sorunun cevabını biliyorum. | Open Subtitles | أعني, مع سجلي الحافل ربما لاتصدقني ولكنني أعلم جواب هذا السؤال |
| İçimden bir ses bu sorunun cevabını zaten bildiğinizi söylüyor. | Open Subtitles | شيء ما يقول لي أنك تعرفالإجابةفعلاً.. لهذا السؤال أيها المحقق، |
| Bu sorunun cevabını hiç kimse bilmiyor. | TED | لا يعرف أحد جواباَ عن هذا السؤال إطلاقاً |
| Bu sorunun cevabını tam olarak bildiğimden emin değilim. | Open Subtitles | حسناً .. لا أعتقد أني لدي معلومات كافية حتى أعطيكِ جواباً مقنعاً على سؤالكِ |
| Neden ilaçları bıraktığını sana sormalıydım, sana karşı dürüst olayım. bu sorunun cevabını bana şimdi vermeni umuyorum. | Open Subtitles | كان يجدر بي سؤالك عن سبب توّقفك عن اخذ ادويتك و لأكون صادقاً معكِ وكنت اتمّنى ان تكوني قادرة على إعطائي جواباً حول الشيء الحقيقي الآن |
| Tanrım, tam da sorunun cevabını alacağım sanmışken. | Open Subtitles | ؟ كما كنت اعتقد اني كنت انتظر جواباً |
| Bu sorunun cevabını bulursan, bana da söyle. | Open Subtitles | اعطينى جوابِ إلى أعلمني. |
| sorunun cevabını buldum. | Open Subtitles | إجابة سؤالك |
| Bu sorunun cevabını, ben, bütün arkadaşlarım ve senden sonraki iki kız da bilmek istiyor. | Open Subtitles | هذا السؤال أنا و كل أصدقائي و فتاتين بعلاقه عابره كلنا نريد إجابه عنه |
| sorunun cevabını vereyim. Çok mutluyum. | Open Subtitles | لذا فأن الجواب على سؤالك سيكون هو أنني سعيدة جدَاً |
| Her sorunun cevabını bilmenize gerek yok; sadece bir X almaları aramanızın hedefi olmadıkları anlamına geliyor. | TED | لا تحتاج إلى معرفة إجابة كل سؤال؛ فعلامة X واحدة تعني أن هذا الشخص ليس هدف البحث. |
| diyebilirler, ya da "Doğru olabilir, ancak bu sorunun cevabını bilmiyoruz ve bunu bir kenara koyalım ve belki ileride tekrar döneriz" diyebilirler. | TED | أو أن يقولوا ان هذا يمكن أن يكون حقيقيا و لكننا لا نعرف كيف نجيب على السؤال و سنضعه جانبا و يمكن أن نناقشه مرة أخرى لاحقا |