| Örneğin Kurşun kalem tükenmez kalem gibi. | Open Subtitles | على سبيل المثال: مقص الأظافر قلم رصاص, قلم حبر, وغيرها وغيرها |
| Kaza yerinde bir adama tükenmez kalemle trakeotomi mi yaptın? | Open Subtitles | فغرتَ رغامى الرجل في موقع الحادث بقلم حبر ناشف؟ |
| Kristalleri sökülebilen standart telsiz metal tükenmez kalem ve bir gözlük tamir seti. | Open Subtitles | جهاز إرسال عادي مع شاشات قابلة للإزالة، قلم حبر معدني، وعينية نظارات. |
| Geçen yıl alüminyum tükenmez kalem dağıttıkları zamanı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتتذكّر في السنة المـاضية عندمـا كـانوا يعطون أقلام الحبر الألمنيوم؟ |
| Bilgisayarım donuyor, tükenmez kalemler yazmıyor kurşun kalemler kırılıyor. Zihnimdekiler uçup gidiyor. | Open Subtitles | توقف حاسوبي, وانتهى الحبر من الأقلام والاقلام الرصاص تنكسر, عقلي أصبح فارغاً |
| O zaman niye en sevdiğim tükenmez kalemimi aldın? | Open Subtitles | إذاً ، أتسائل لم أخذت قلمي الجاف المفضل ؟ |
| Bu ise arkasına tıraş bıçağı eklenmiş bir tükenmez kalem. | Open Subtitles | هذا قلم حبر جاف ينتهي بأداة حلاقة للاستعمال الواحد |
| Ev yapımı. Kim yaptıysa tükenmez kalem kullanmış. | Open Subtitles | أنه محلي ، أيا ما كان قام بهذا أستخدم قلم حبر جاف |
| Yumuşak kağıt haricinde bir şey vermeyin. Kurşun kalem, tükenmez kalem yok. | Open Subtitles | لا تمرري إليه شيئاً سوى الأوراق لا أقلام حبر أو رصاصية |
| Çocukların yazmak için tükenmez ve kurşun kaleme falan ihtiyacı var. | Open Subtitles | الأطفال بحاجة لأدوات يكتبون بها، أقلام حبر أو أقلام رصاص. |
| tükenmez kalem gibi gözüküyor. Ama kurşun kalem. | Open Subtitles | يبدو هذا كقلم حبر لكنه قلم رصاص |
| Dikiş iğnesiyle donatılmış bir tükenmez kalemmiş... çok derine sokulup periyostunu delmiş. | Open Subtitles | كان هذا قلم حبر جاف مع إبرة خياطة... أدخلت إلى أعماقها حتّى إخترقت الغشاء المكسو للعظام |
| tükenmez kalem kullanmasını sevmiyorsunuz. | Open Subtitles | لا يروق لك بأنه يستعمل قلم حبر |
| tükenmez kalem mürekkebinin kuruması ne kadar sürer? | Open Subtitles | كم من الوقت يستغرقه حبر قلم ليجف برأيك؟ |
| "Silinebilir tükenmez kalemlere ne oldu?" | Open Subtitles | أفكر مع نفسي, "ما الذي حدث, أقلام حبر قابلة للمسح, |
| - tükenmez kalem gibi bir şey mi o? - Andy, ciddi misin sen? | Open Subtitles | هل هي كقلم حبر آندي،أتتكلم بجد؟ |
| Şunu bil ki, buradaki her nesne bir silahtır, aklına gelen her şey; kibrit, kürdan, iplik, tükenmez kaleminin içi. | Open Subtitles | الآن، أفهم، أنّ كلّ شيء هنا عبارة عن سلاح الكبريت، عود الأسنان، الخيوط أنبوب الحبر من القلم السخيف الخاص بك |
| Fakat sizin tükenmez kalem için kullandığınız mürekkep değil bu. | TED | لكنني لا أعمل على الحبر الذي تستخدمونه في أقلام الكتابة خاصتكم. |
| tükenmez kalemle daha fazla bastırıyorlar, bastırdıkça da maymun gibi yazıyorlar. | Open Subtitles | أقلام الحبر تجعلهم يضغطون للأسفل وبذلك يكتبون مثل القرود |
| Neden, lanet olası II. Dünya Savaşı bize tükenmez kalemi verdi ki? | Open Subtitles | اوه بحقّ الجحيم لقد أعطتنا الحرب العالمية الثانية القلم الجاف |
| 1943'te tükenmez kalem yoktu. | Open Subtitles | لم يكونوا يكتبون بالقلم الجاف فى عام 1943 |
| Sadece kurşun kalem kullanılacak, tükenmez kalem yok bu kez. | Open Subtitles | ممنوع إستخدام الأقلام الجاف مسموح بالأقلام الرُصاص فقط |