| Açıklamam gerekir. Tavsiyem üzerine müvekkilim başka bir yere taşınıyor. | Open Subtitles | يجب أن أوضح ، إن موكلتى ستنتقل إلى مكان آخر ، حسب نصيحتى لها |
| -Şey, o kasabanın öteki ucuna taşınıyor, biraz tembel ama.. | Open Subtitles | حسنا ستنتقل إلى الجانب الاخر من المدينة أعني أنها تتصرف بوقاحة لكن |
| Arkadaşlarım bu akşam taşınıyor. Yardım etmemi istediler. | Open Subtitles | سينتقل بعض أصدقائي الليلة ويحتاجون لمساعدتي |
| Her şey bulutlara taşınıyor ve bu veriler devasa şirketler tarafından tutuluyor. | TED | فكل شيء ينتقل إلى الخدماتِ السحابيّة، حيث تقوم الشّركات العملاقة بتخزين البيانات، |
| Sadece senle Anthony mi taşınıyor yoksa tüm evi mi taşıyorsunuz? | Open Subtitles | ستنتقلين أنت و (أنطوني) وحسب وتأخذين المنزل برمته معك |
| Annesine yakın olabilmek için Tampa'ya taşınıyor. | Open Subtitles | سوف تنتقل الى تامبا لتكون قريبة من والدتها |
| O Amerika'da yaşıyor. Annem oraya taşınıyor ve ben de birlikte gidiyorum. | Open Subtitles | إنه يعيش في امريكا لذلك امي ستنتقل للعيش هناك وانا أيضاً |
| Trish, Florida'ya ölüm döşeğindeki annesiyle ilgilenmek için taşınıyor. | Open Subtitles | تريش ستنتقل الى فلوريدا لتعتنى بوالدتها التى تحتضر |
| Piyasalar kötü olduğu için apartmana taşınıyor. | Open Subtitles | السوق بحالة سيئة ستنتقل إلي ملكية مشتركة |
| Şimdi de annem seninle taşınıyor. Ben nereye gideceğim? | Open Subtitles | والآن أمي ستنتقل للعيش معك إلى أين سأذهب أنا ؟ |
| Genç Efendi eve taşınıyor, birkaç adam gönderin. | Open Subtitles | السيد الصغير سينتقل لذا أرسلي بعض الأشخاص إلى هناك |
| Hayır. Biz evi satmıyoruz. O buraya taşınıyor. | Open Subtitles | لا, لم يبيع المنزل, إنه سينتقل للعيش معنا. |
| Biri pazar günü taşınıyor. | Open Subtitles | شخص ما سينتقل إلى هنا يوم الأحد |
| Prova piyanistimiz taşınıyor. | Open Subtitles | فعازف البيانو المتدرّب لدينا على ما يبدو ينتقل |
| Yeni oda arkadaşın hızlı taşınıyor; ama onun yalanlarını ortaya çıkaracak kişi sensin. | Open Subtitles | زميلك الجديد بالسكن ... ينتقل بسرعة لكن أنت من سيكون عليه كشف أكاذيبه |
| Sanırım Angelo buraya taşınıyor diye, sen buradan taşınacaksın. | Open Subtitles | إذا أعتقد أن انجيلو سوف ينتقل للعيش هنا، والآن أنت سوف تغادرين. |
| taşınıyor musun ? | Open Subtitles | ستنتقلين للعيش وحدكِ ياأختي؟ |
| Hollywood'a taşınıyor ve Noel'e kadar süper star olacak, garanti ederim. | Open Subtitles | سوف تنتقل إلى هوليوود وسوف تكون نجمة بحلول عيد الميلاد، مضمونٌ الأمر. |
| Sokağın adı Stratford Yolu. Babam oraya taşınıyor. | Open Subtitles | -لكن الشارع يسمي ستادفورد و هذا كما إنتقل إليه والدي |
| taşınıyor muyuz? | Open Subtitles | هل سننتقل إذاًً؟ |
| Bugün taşınıyor musunuz? | Open Subtitles | هل ستنتقلون اليوم؟ |
| taşınıyor musun? | Open Subtitles | أنتِ تنتقلين هنا ؟ |
| Her şeyi çıkarmışsınız. taşınıyor musunuz? | Open Subtitles | أنتم تخرجون الكثير من الأغراض هل تنتقلون أو ما شابه ؟ |
| Hayır. ATF ve LEU, Aslan Özel Tim'inin parçası olarak bugün taşınıyor. | Open Subtitles | لا، إيه تي إف سينتقلون اليوم كجزة من فريق ليون |
| Neler oluyor bakayım? taşınıyor musunuz yoksa? | Open Subtitles | ماذا يحدث، هل ستنتقلان فعلاً؟ |
| Senin için yer açılsın diye Ajan Corby taşınıyor. | Open Subtitles | (إنتقال العميل (كوربي حتى تتمكن من الرجوع مرة أخرى |
| Birileri taşınıyor. | Open Subtitles | توقفت شاحنة نقل أمتعة |
| Bulaşıcı hastalıklardan ellisi, insan dışkısıyla taşınıyor. | TED | إن خمسين نوع من الأمراض المعدية ينتقلون عبر قاذورات الإنسان. |