| Bu yapıların tarihi olmasına rağmen, yine de bana tanıdık gelen bir şeyler var. | Open Subtitles | على الرغم من أن هذه المباني قديمة و لكن هناك شيء مألوف بهم |
| Şimdi her şeyi görebiliyorum. Bu kediler hakkında tanıdık gelen bir şeyler var. | Open Subtitles | الآن فهمت هناك شيء مألوف مع هؤلاء القطط الطائرة |
| Bu kediler hakkında tanıdık gelen bir şeyler var. | Open Subtitles | هناك شيء مألوف مع هؤلاء القطط الطائرة |
| Bu olayın tanıdık gelen bir yönü daha var ve Joshua'nın Borazanıyla ilgili değil. | Open Subtitles | ) هناك شيء مألوف حول هذا (و لا دخل له بِبُوق (جوشوا |