| Bu tarz sorular bana her zaman konuştuğum insanların benim iyiliğimi istedikleri ve beni gerçekten tanımak istedikleri hissini uyandırıyor. | TED | هذه هي أنواع الأسئلة التي جعلتني أشعرُ بالثقة وأن الشخص الذي أتحدثُ إليه يعلمُ مصلحتي تمامًا ويرغبُ في التعرف عليَ. |
| Yani, buluşmalar birbirini tanımak için değil midir? Ve ben seni tanımaya başladım. | Open Subtitles | أعني, المواعيد وضعت لنتعرف على بعضنا, أليس كذلك؟ وأنا تمكنت من التعرف عليك |
| Onları bir çift olarak tanımak gerçek aşka tanıklık etmektir. | Open Subtitles | لمعرفة لهم كزوجين هو معرفة أنك حقا في وجود الحب. |
| - Sizi biraz daha tanımak istiyorum. Telefondaki bilgilerin fazlasını öğrenmeliyim. | Open Subtitles | أولاً أريد أن أتعرف عليكِ أكثر مما تحدثنا عنه على الهاتف |
| Herhalde bir daha görüşemeyiz. Sizi tanımak bir zevkti. | Open Subtitles | اظن اننى لن اراك مرة اخرى . وانه لمن دواعى سرورى معرفتك |
| Bundan böyle, seni tanımıyorum, tanımak da istemiyorum. | Open Subtitles | اعتبارا من الآن، أنا لا أعرف من أنت وأنا لا أريد أن أعرفك |
| Seni bir insan olarak tanımak için inancın, ideolojin. | Open Subtitles | ارغب بمعرفتك شخصيا ايمانك, عقيدتك لماذا؟ |
| Birbirimizi biraz daha yakından tanımak dünyayı kurtarmamızın önüne geçecek değil ya. | Open Subtitles | التعرف على بعضنا يكون أفضل قليلاً، فذلك لن يمنعنا عن إنقاذ العالم |
| Algoritmaları tanımak sadece yüz ifadeleri ile sınırlı değildir. | TED | التعرف على الخوارزميات لا يقتصر فقط على تعابير الوجه. |
| Tedavisi olmayan genetik görme bozukluğumdan dolayı insanları tanımak güçlü yönlerimden biri değildir. | TED | التعرف على الناس لم يكن أحد نقاط قوتي ويعزو ذلك إلى إعاقة بصرية وراثية والتي لا يوجد لها تصحيح أو علاج. |
| Sınıfta yaptığım konuşma için bir nedenim var. Gerçekten kimseyi tanımak istemiyorum. | Open Subtitles | خطبتي في الفصل كانت لحكمة، إنّي حقًّا لا أريد معرفة أحد هنا. |
| - Siz Scarlett'i tanımak istiyorsanız buna destek olmak için ne gerekirse yaparım. | Open Subtitles | حسناً إذا كنت ترغبون فى معرفة سكارليت سوف أفعل ما بوسعى لدعم هذا |
| Elbette seni daha iyi tanımak isterim. Ne var, Perry? | Open Subtitles | بالتأكيد أريد أن أتعرف عليك أكثر ماذا تريد بيري ؟ |
| Yine de yardımcı olur. Onu biraz yakından tanımak istiyoruz. | Open Subtitles | لا زال ذلك يساعد أود فقط أن أتعرف عليها قليلاً |
| Sen bunu mümkün kıldın. Seni tanımak hayatımı değiştirdi. | Open Subtitles | وأشكرك على ذلك, أنت جعلت هذا ممكنا معرفتك غيرت حياتى روز |
| Seni daha iyi tanımak istiyorum sadece, seni yargılamayı değil. | Open Subtitles | فقط أريد أن أعرفك بشكل أفضل وليس لأجل إصدار الأحكام عليك |
| Abed seni önce tanımak ve sonra tanışmak güzeldi. | Open Subtitles | عبيد تشرفت بمعرفتك و بمقابلتك بهذا الترتيب |
| Böyle bir polis olmanız... Sizi tanımak istememe neden oldu. | Open Subtitles | نوع الشرطيّة التي أنتِ عليها جعلني أرغب في التعرّف عليكِ. |
| Ama bence bu kadınla konuşman gerek. Onu tanımak için. | Open Subtitles | لكن باعتقادي أن عليك التحدث إلى هذه السيدة للتعرف عليها |
| Seni tanımak için daha günlük bir şekilde seninle bu akşam buluşmak istiyor. | Open Subtitles | إنها تريدك أن تلتقي بها الليلة في بيئة عفوية أكثر حتى تتعرف عليكِ |
| Kızın başına bela olacak değilim. Sadece onu tanımak istiyorum. | Open Subtitles | اهدء ياجيم ، انا لااُطاردها ..اريد فقط ان اتعرف عليها |
| Beni gerçekten tanımak istiyorsanız aslında kim olduğunuzu anlatmakla neden başlamıyorsunuz? | Open Subtitles | لذا اذا كنت بالفعل تريدين معرفتي لما لا تخبريني من تكونين |
| Yakışıklı birbirimizi daha iyi tanımak için, gidip birşeyler içelim mi ? | Open Subtitles | هل تريد الذهاب للشرب و ان نتعرف على بعضنا البعض ايها الوسيم؟ |
| Daha çok masumlar. Sadece beni tanımak için... Sadece arkadaşım olmak için. | Open Subtitles | يكفي أن تعرفني وأن تكون صديقي إن ظن أنّ أحدهم يعرفني؛ يقتله |
| Bak, seni tanımıyorum. aslında tanımak da istemiyorum. | Open Subtitles | . انظري, انا لا اعرفك ولا اود حتي ان اعرفك |
| Beni tanımak istiyorsan gerçek halimi tanımalısın. | Open Subtitles | لم أكن بهذا القدر من الوضوح قـط عليكِ أن تعرفيني أمي على على ما أنا عليـه فعلاَ |