"tanrı bana" - Translation from Turkish to Arabic

• الله لي
• الرب لي
• أراني الرب
• أعطاني الله
• منحني الربّ
• منحني الله
• علي القدر
• الرب أعطاني
• الرب أن
• الرب منحني
• الله أعطاني

Tanrı bana boks yapma lütfunu vermiş bütün bu insanlara yardım ulaşması için ve onlara görmediğim filmler göstermek için!
هو نعمة الله لي وانه كان حادثا للمساعدة في الحصول على جميع هؤلاء الناس وتبين لهم أفلام أنا لم أر!

Güneş doğarken, ben hala yaşıyordum, diğer gün Tanrı bana, ne olacağını gösterdi, ben kabul ettim.
عندما أشرقت الشمس هذا الصباح وجدتني لا زلت على قيد الحياة يوماً آخر قد وهبه الله لي

Ve sonra bir gün Tanrı bana kapısını açıp bir şans verdi.
وبعدها، بيوم ما فتح الرب لي أبواب رحمته وأعطاني الفرصة لكي أثبت نفسي لهذا العالم

Tanrı bana askerleri savaşta yönetme yeteneği lütfetti.
أراني الرب كيف أقود الرجال في المعركة

Tanrı bana vatanımı savunmam için,
لقد أعطاني الله موهبة لكي أكون قادراً على مساعدة الناس

Tanrı bana geleceği görmem için bir yol gösterdi.
منحني الربّ طريقةً لأرى المستقبل.

Tanrı bana ikinci bir fırsat tanıdı.
لقد منحني الله فرصة ثانية في الحياة،

Tanrı bana yaşamımı armağan etti, hiçbir şeyden korkmam.
لكني أمضيت 12 عاماً ولا زلتُ أواصل ... . إن أراد الله لي الحـياة، لا يجب أن أخشى شيئاً.

Tanrı bana eski şöhretimi geri verir mi?
هل سيعيد الله لي مجدي السابق؟

"Tanrı bana gelecek 30 saniye içinde açık bir işaret vermezse yapacağım. "
أنا دائما ، كما تعلمون، أقول لنفسي ، " سأفعل ذلك ما لم يعطي الله لي فأل نهائي في 30 ثانية المقبل " .

Sonra Tanrı bana seni yolladı.
ثم أرسلك الرب لي.

Tanrı, bana Davut'un evinin İsrail'e sonsuza dek hüküm süreceğini söyledi.
لقد قال الرب لي (ان بيت (داود سيحكم "اسرائيل" للابد

Altı ay önce, Tanrı bana gülümsedi.
منذ سبعة أشهر، أبتسم الرب لي

Tanrı bana bir rüyamda bunu söyledi.
(لقد أراني الرب رؤية يا (هنري

Tanrı bana, ülkemizi korumak konusunda insanlara yardım edebilme gücü vermiş.
لقد أعطاني الله موهبة لكي أكون قادراً على مساعدة الناس للدفاع عن تلك البلد

Tanrı bana geleceği görmem için bir yol gösterdi.
منحني الربّ طريقةً لأرى المستقبل...

Yani eğer Tanrı bana bu kadını verirse o halde bir Tanrı var.
اعني ... سأكون لو منحني الله هذه المرأة

Tanrı bana hak etmediğim bir lütufla bakıyor.
الرب أعطاني هبة لا أستحقها

Eğer değilsem, Tanrı bana da bahşetsin.
إن لم أكن كذلك , أدعوا الرب أن يمنحني القدسية

Şansla falan alakası yok, budalanın tekiyim. Tanrı bana nimetler vermiş ama ben değerlendiremedim.
ليس سوء حظ بل غباء الرب منحني كل شيء ولم آخذه

Tanrı bana bu ağzı vermiş ve ben de onu kullanıyorum.
الله أعطاني هذا الفمّ لذا أنا يمكن أن أستعمله وذلك ماافعله