| Tanrı bana boks yapma lütfunu vermiş bütün bu insanlara yardım ulaşması için ve onlara görmediğim filmler göstermek için! | Open Subtitles | هو نعمة الله لي وانه كان حادثا للمساعدة في الحصول على جميع هؤلاء الناس وتبين لهم أفلام أنا لم أر! |
| Güneş doğarken, ben hala yaşıyordum, diğer gün Tanrı bana, ne olacağını gösterdi, ben kabul ettim. | Open Subtitles | عندما أشرقت الشمس هذا الصباح وجدتني لا زلت على قيد الحياة يوماً آخر قد وهبه الله لي |
| Ve sonra bir gün Tanrı bana kapısını açıp bir şans verdi. | Open Subtitles | وبعدها، بيوم ما فتح الرب لي أبواب رحمته وأعطاني الفرصة لكي أثبت نفسي لهذا العالم |
| Tanrı bana askerleri savaşta yönetme yeteneği lütfetti. | Open Subtitles | أراني الرب كيف أقود الرجال في المعركة |
| Tanrı bana vatanımı savunmam için, | Open Subtitles | لقد أعطاني الله موهبة لكي أكون قادراً على مساعدة الناس |
| Tanrı bana geleceği görmem için bir yol gösterdi. | Open Subtitles | منحني الربّ طريقةً لأرى المستقبل. |
| Tanrı bana ikinci bir fırsat tanıdı. | Open Subtitles | لقد منحني الله فرصة ثانية في الحياة، |
| Tanrı bana yaşamımı armağan etti, hiçbir şeyden korkmam. | Open Subtitles | لكني أمضيت 12 عاماً ولا زلتُ أواصل ... . إن أراد الله لي الحـياة، لا يجب أن أخشى شيئاً. |
| Tanrı bana eski şöhretimi geri verir mi? | Open Subtitles | هل سيعيد الله لي مجدي السابق؟ |
| "Tanrı bana gelecek 30 saniye içinde açık bir işaret vermezse yapacağım. " | Open Subtitles | أنا دائما ، كما تعلمون، أقول لنفسي ، " سأفعل ذلك ما لم يعطي الله لي فأل نهائي في 30 ثانية المقبل " . |
| Sonra Tanrı bana seni yolladı. | Open Subtitles | ثم أرسلك الرب لي. |
| Tanrı, bana Davut'un evinin İsrail'e sonsuza dek hüküm süreceğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قال الرب لي (ان بيت (داود سيحكم "اسرائيل" للابد |
| Altı ay önce, Tanrı bana gülümsedi. | Open Subtitles | منذ سبعة أشهر، أبتسم الرب لي |
| Tanrı bana bir rüyamda bunu söyledi. | Open Subtitles | (لقد أراني الرب رؤية يا (هنري |
| Tanrı bana, ülkemizi korumak konusunda insanlara yardım edebilme gücü vermiş. | Open Subtitles | لقد أعطاني الله موهبة لكي أكون قادراً على مساعدة الناس للدفاع عن تلك البلد |
| Tanrı bana geleceği görmem için bir yol gösterdi. | Open Subtitles | منحني الربّ طريقةً لأرى المستقبل... |
| Yani eğer Tanrı bana bu kadını verirse o halde bir Tanrı var. | Open Subtitles | اعني ... سأكون لو منحني الله هذه المرأة |
| Tanrı bana hak etmediğim bir lütufla bakıyor. | Open Subtitles | الرب أعطاني هبة لا أستحقها |
| Eğer değilsem, Tanrı bana da bahşetsin. | Open Subtitles | إن لم أكن كذلك , أدعوا الرب أن يمنحني القدسية |
| Şansla falan alakası yok, budalanın tekiyim. Tanrı bana nimetler vermiş ama ben değerlendiremedim. | Open Subtitles | ليس سوء حظ بل غباء الرب منحني كل شيء ولم آخذه |
| Tanrı bana bu ağzı vermiş ve ben de onu kullanıyorum. | Open Subtitles | الله أعطاني هذا الفمّ لذا أنا يمكن أن أستعمله وذلك ماافعله |