| Tek gereken patlayıcı jelatine bir kurşun, sonra küçücük parçalara ayrılacağız. | Open Subtitles | كل ما يتطلبه الامر مجرد رصاصة واحدة نطلقها علي الجلاتين المتفجر وسنصبح اجزاء متناثره. صغيرة |
| Oh. Tek gereken inanç, ve değişmek için biraz istek. | Open Subtitles | كل ما يتطلبه الأمر هو بعض الإيمان و الرغبة في التغير |
| Bunu başarabilirim. Bana Tek gereken zaman. | Open Subtitles | أستطيع أن أنجح فى ذلك كل ما أحتاجه هو الوقت |
| Beyaz bir arkaplandan gotik harfleri çıkarmak için Tek gereken sıvıyı üretebilmek. | Open Subtitles | لسحب الحروف السوداءِ منخلفيةبيضاء، كل ما تحتاجه هو سائل التحميض لا شيء أكثر. |
| Bazen Tek gereken yaklaşmaktır. | Open Subtitles | حَسناً، أحياناً وصول كُلّ تَحتاجُ. |
| Julia seni seviyorum. Yakında görüşeceğiz. Tek gereken biraz inanç. | Open Subtitles | "أحبّكِ يا (جوليا)، سنرى بعضنا قريباً، كلّ ما يتطلبه الأمر مُجرّد قفزة ثقة"؟ |
| Tek gereken süper bir el büyüsü bilgisi ve iki sömestr İleri Yerleştirme Geometrisi. | Open Subtitles | كل ما تطلبه هو معرفة بالسحر اليدوي ودرسين من فصول الهندسة المتقدمة. |
| Tek gereken kayıtları incelemekti. | Open Subtitles | كل ما يحتاجه المرء هو إيجاد الوقت لدراسة السجلات |
| Bu arada 33'e tamamlamam için Tek gereken kizak ve uzay kapsülü Apollo 11. | Open Subtitles | أوه، ملاحظة لتحطم الرقم 33 كل ماتحتاجه هو زلاجة وكبسولة أبولو 11 الفضائية |
| Buralarda bir yerde bir portal var. Tek gereken onu bulmak. | Open Subtitles | ثمّة بوّابة بالجوار في مكان ما يجب أنْ نعثر عليها ببساطة |
| Tek gereken birinin camdan dışarı bakıp polisi araması. | Open Subtitles | كل ما يتطلبه الامر هو نظر احدهم من النافذه والاتصال برجال البوليس |
| Tek gereken bir telefon ve banka hesabına para yatırmak. | Open Subtitles | كل ما يتطلبه الأمر مكالمة هاتف ونقل معلومات |
| Tek gereken birkaç taş ve doğru titreşim frekansına sahip bir bina. | Open Subtitles | كل ما يتطلبه الأمر هو حجارة قليلة وبناء مجهز بالاهتزازات ذات التردد الصحيح. |
| Bak dostum, Tek gereken dört jant, dört tekerlek, ve buradan çekip gideceğim. | Open Subtitles | انظر.. كل ما أحتاجه.. هي 4 دواليب و4 إطارات |
| Tek gereken biraz yağ, güzel kokmasını sağlayacak bişey, uh, alkol. | Open Subtitles | كل ما أحتاجه هو الزيت شيء ليضفي رائحة طيّبة و بعض الكحول |
| Tek gereken arabanın kontrol sisteminin uzaktan erişimi olurdu. | Open Subtitles | كل ما تحتاجه هو التحكم من بعد في أنظمة السيارة من بعد |
| Tek gereken arabanın kontrol sisteminin uzaktan erişimi olurdu. | Open Subtitles | كل ما تحتاجه هو التحكم من بعد في أنظمة السيارة من بعد |
| Şimdi Tek gereken biraz sarımsaklı tereyağ ve bir şişe iyi soğutulmuş 2008 Pouilly Fuisse. | Open Subtitles | Whoo! شاهدْ، كُلّ تَحتاجُ a قليلاً زبد ثومِ وa جيّد 2008 مُبَرَّد قنينة Pouilly Fuisse. |
| Julia seni seviyorum, yakında görüşeceğiz. Tek gereken biraz inanç. | Open Subtitles | "أحبّكِ يا (جوليا)، سنرى بعضنا قريباً، كلّ ما يتطلبه الأمر مُجرّد قفزة ثقة." |
| Tek gereken bir hava baloncuğuydu. | Open Subtitles | كل ما تطلبه الأمر هو فقاعة هوائية واحدة |
| Tek gereken kayıtları incelemekti. | Open Subtitles | كل ما يحتاجه المرء هو إيجاد الوقت لدراسة السجلات |
| Bazen insana Tek gereken 20 saniyelik deli cesaretidir. | Open Subtitles | أتعلم فى بعض الأحيان كل ماتحتاجه هو 20 ثانية من الشجاعة المتهورة |
| Buralarda bir yerde bir portal var. Tek gereken onu bulmak. | Open Subtitles | ثمّة بوّابة بالجوار في مكان ما يجب أنْ نعثر عليها ببساطة |
| Şuna bak. İki mont ve bir top. Tek gereken bu. | Open Subtitles | انظر لهذا معطفين وكرة هذا كل ما تحتاجة |